Zavallı hafiza! Günden güne yok olmaya doğru gittiğini hissettiğimiz, vücut denilen şu toprak yığınının üzerinde durmadan ölümsüzlüğe çalışır durur. Hüzün verici bir bakışı senelerce hatırlar. Bir sözü, bir gülüşü yıllarca saklar. Etrafından baş dönmesi verecek şekilde büyük bir süratle geçen bütün anıları ve üzüntüleri hemen kaydetmeye çalışır. Bu katlanılması güç çalışma ile bütün kuvvet ve takati kaybolunca, bize ümit veren gelecek biter. Hayatımıza arkadaşlık eden geçmiş, unutuş denizi içinde mahvolur. O zaman, öldürücü bir surette yaralanmış bir asker gibi, bizi mezarın kapısında bırakarak, işini terk eder.