Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Nisa/129
Siz ne kadar istekli olsanız da (nikâhınız altın da bulunan) kadınlar arasında (her konuda tam bir) adâlet (ve eşitlik) yapmaya asla güç yetiremezsiniz! O halde (bâri elinizden geleni yapın da, sevdiğinize karşı) büsbütün bir meyille meyletmeyin ki, o (sevmediğiniz diğer hâtu)nu askıya takılmış (halde ne kocalı ne kocasız) gibi bırakmayasınız! Eğer (kadınlarla ilgili yanlış yaptığınız şeyleri) ıslah ederseniz ve (gelecekte de onlara zulüm yapmaktan) iyice sakınırsanız, şüphesiz ki Allâh (yaptığı zulümden tevbe edeni) dâima (çokça bağışlayan bir) Ğafûr ve (kuluna çok acıdığı için, daha önceki kalbî meyillerine karşı onu cezalandırmayacak olan bir) Rahîm olmuştur. Bu âyet-i celîle insanın, kalbî meyil gibi elinde olmayan şeylerle mükellef tutulmadığını beyan etmekle birlikte, söz ve davranış gibi gücünün yettiği konularda sorumlu bulunduğunu, dolayısıyla eşleri arasında kasıtlı olarak yaptığı adâletsizlik nedeniyle günahkâr olacağını ifade etmektedir. Bundan dolayı Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) eşleri arasında gece nöbetlerini eşit bir şekilde paylaştırır, yine de: “Ey Allâh! Benim elim den gelen taksimim budur. Öyleyse sadece senin gücünün yetip benimse gücümün yetmediği konularda beni sorumlu tutma!” diye dua ederdi. (Ebû Dâvud, Nikâh: 37, No: 2134, 1/648) Bu konuda geniş malumat için bakınız: Rûhu’l- Furkan: 5/839-844.
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.