Kısacık bir kitap için en kötü şey, hikayenin ilk yarısında sizi ölümüne sıkması bence. Her an, okumasam mı acaba, dedim durdum. Okuru ilk sayfadan içine almayan kitapları okumak eziyetli şey vesselam. Maalesef bu kitap da benim için biraz öyle oldu. Ama sonunu tahmin ettiğim hâlde, ikinci yarısından daha fazla keyif aldım. Konusuna gelecek olursam; tıkanmış bir yazarın romanını tamamlamak için karısıyla birlikte on beş günlüğüne ıssız sayılabilecek bir yerde inzivaya çekilmesi ve ilişkilerinin son dönemde geldiği noktayla yüzleşmeleri anlatılıyor. Genel havasına polisiye ya da gerilimden ziyade, rahatsız edici diyebiliriz. İlk yarıya dayanabilirseniz, finali sevebilirsiniz. =)