Gönderi

272 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Saygı Öztürk’ün yazdığı MENZİL Bir Tarikatın İki Yüzü Adlı kitabı çok önceden görmüş merakla okumayı bekliyordum doğrusu. Yeni bitirdiğim kitap hakkında yazılacak onlarca şey var doğrusu. Kitap genel anlamda Menzil Tarikatı ile ilgili ikiye ayrılmış kollarını tek tek incelemiş liderleri ile röportaj yapmış. Sonrasında Türkiye’de bulunan diğer Tarikat ve Cemaat faaliyetleri hakkında yüzeysel bilgiler verip yorum katarak bitirmiş. Araştırmacı gazeteci olarak eleştirmiş ve bazı yerinde tespitlerde de bulunmuş. Tabii okurken kendisini de eleştirdiğim pek çok konu olduğu gibi desteklediğim yönleri de yok değil. Öncelikle Türkiye’de 1960-1970’li yıllarda zaten dini bilgisi “körelmiş” ve “törpülenmiş!” genel bir toplum yapısı o dönemlerde daha çok dini ve kültürel yapılarda tek bir kişi veya kişilerin etrafında toplanmaya başlamıştır. 1980 darbesi ve sonrasında Türkiye’de değişmeye başlayan eksen kayması ile birlikte toplumunda bireylerin kendilerini bu oluşumlara itmesi, gerek toplumda yaratılan baskı politikası gerek kendini rahat ifade edemeyen toplulukların git gide radikalleşmesi ile birlikte Cemaat ve Tarikatların yeteri kadar devlet tarafından kontrol edilememesi sonucunda 15 Temmuz’u yaşadık. Saygı Öztürk’te AKP’de eğitim veren ilahiyatçılardan birinin darbe yıldönümünde yapığı bir açıklamaya katılıyor. “ Her cemaat ve tarikat FETÖ olmaya adaydır.” Bu görüşe bende katılıyorum tabi ki. Mutlaka denetim mekanizmaları devlet tekelinde olmalıdır. - Bilhassa tasavvufi düşüncenin kurumsallaşmasıyla oluşan bazı yapılar, zaman zaman etki alanlarını güçlendirme adına pragmatizme kayabilmekte ve varlıklarının devamı için dünyevi kaygılarla hareket edebilmekte, kurumsal güç ve çıkar içgüdüsü bireyin manevi tezkiyesinin önüne geçebilmektedir. Bütün bunlarla birlikte İslam’ın ana yolundan sapmamayı kendisine ilke edinen grupların varlığı da inkar edilemez. - Saygı Öztürk’ün kitabında en çok eleştirdiğim konular ise Cemaat ve Tarikatlar hakkında kulaktan dolma ve sosyal medyaya yayılan bazı safsata söylemleri dikkate alarak onlara bu suçlamaları itham etmesi olmuştur. Hiçbir zaman “şeyh uçmaz, mürit uçurur” sözünü yabana atmamalı. Öyle söylemler var ki, cahil bilgisiz birisinin bunlara inanması pek muhtemel. Her Cemaat ve Tarikatı aynı kefeye koymak ne kadar yanlış ise her söyleneni de bizzat kaynağından öğrenip tetkik etmek yerinde bir tespit olurdu. - Gelelim Tarikatların devlet kadrolarında kadrolaşma konusuna. Bu zaten bu günün değil 50 senenin bir silsilesi ile gelmiş bir durum. Bugün dindar kesimin kurumlara yerleşmesinden rahatsız olanlar? Sorarım size Türkan Saylan ve avanesi gibi kendini Cumhuriyet Kadını ve Atatürkçü diye itham eden yabancı devletlerin misyonerlik faaliyetlerini yürüten, yıllarca devlet içini örümcek ağı gibi ören Gladyo’cular , Sözde NATO’cular , ve daha zerre kadar bu milletin öz değerlerini kendi kişisel çıkarları için görmezden gelen yabancı devletlerin işbirlikçi sözde Atatürkçü uşakları!!! Bunlara da laf demeyelim mi ? - Ben kendi çıkarları için DEVLET’e zarar veren herkese karşıyım. Devletinin ve milletinin öz insanı olan, bizim manevi değerlerimizi sahiplenen ister Atatürkçü olsun ister tarikatçı olsun. Kim olursa olsun zerre kadar kendisinden devletini satmayacak hainlik yapmayacak kim var ise. Başımın üstünde yeri vardır.
Menzil
MenzilSaygı Öztürk · Doğan Kitap Yayınları · 2019440 okunma
·
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.