Hüsameddin Karaca daha önce planlandığı gibi son ziyafet ve eğlence meclisinde Sâdeddin Köpek ile oturup şarap içti ve hacetini gidermek bahanesi ile sultandan izin alarak dışarı çıktı. Sarayın kapısının önüne gelip, eline bir sopa alarak yerini aldı. Bir süre sonra sultanın huzurundan Sâdeddin Köpek de ayrıldı. Emir Karaca birden Köpek'in karşısına çıkarak, elindeki sopayla onun kafasına vurmak istedi. Fakat sopa Sâdeddin'in yüzünü sıyırarak omzuna isabet etti. Aldığı sopa darbesi ile afallayıp, yüzü kan içinde kalan Sâdeddin, birden toparlanıp sarayın içinden kaçmaya başladı. Emir Karaca'nın yanında bulunan Emir-i Dâd Togan, kılıcını çekip Köpek'in peşine düştü. Sâdeddin Köpek, can havliyle kendisini sarayın şaraphanesine attı. Çok kötü yaralanmış olan Köpek'i Emir Hüsameddin Karaca ve Emir-i Dad Togan yetişmeden evvel şaraphane görevlileri tarafından bıçak, kılıç ve gürzlerle saldırarak onu paramparça etiler.
Sayfa 215 - Selenge Yayınları