Lisedeyken 'Atatürk'ün etkilendiği kitaplar, yazarlar vs.' tadında bir konu işlemiştik tarih dersinde; Rousseau ve Toplum Sözleşmesi de bu konunun içinde idi. Bu açıdan, Toplum Sözleşmesi'ni olabilecek en açık zihinle okudum ki çok şey ifade etti benim için. Zira Rousseau'nun titizlikle uyardığı üzre dikkatle okumasanız bile, cumhuriyetimizin kuruluş aşamaları, devamındaki önemli süreçler ve değişiklikler bu kitapta rahatlıkla göze/fikre takılabilir. Misal, Kitap IV; 'Roma'nın Comitiaları' diye bir başlık var, o başlık altında, yüz dokuzuncu sayfada, "Köylülerin çalışmayla geçen sade yaşamları, burjuvaların aylak ve tembel yaşamlarından üstün tutuldu." denerek başlanan bir kısım söz konusu. Eminim, hepinize tanıdık gelecektir: "Köylü, milletin efendisidir."
Genel itibariyle kitabın içeriğine gelecek olursak şayet, Kitap I, ilk paragraf dikkatimizi çekmelidir: "...hakkın onayladığını çıkarın gerektirdiğiyle uzlaştırmaya çalışacağım." Hemen her kitapta karşımıza çıkan, kitabın içeriğini tek cümleyle -bazen de uzunca bir paragrafla- özetleyen sözler vardır, sanırım, Toplum Sözleşmesi'ndeki de bu. Sayfaları çevirdikçe, Rousseau, varsayımsal sözleşmenin hangi şartlar altında oluştuğunu, nasıl işlerliğini devam ettirdiğini ya da ettirebileceğini bu sözüne dayalı olarak açıklarken siz de ona şahit olacaksınız. Ve bence özellikle dikkat edilmesi gereken de şu: bu sözleşmenin genel isteme (irade) bağlı olarak feshedilebilirliği.
Hemen hemen hepsinde aynı şeylerden söz edilen yarı yarıya buruk incelemelerden bunaldıysanız, muhakkak okumalı ve hatta üzerine bir şeyler daha okuyarak çıkarımlarınızı karşılaştırmalısınız. İyi okumalar.