Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

247 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Bilim Kurgunun güçlü yazarlarından Asimov’un karanlık bir gelecekte geçen sürükleyici bir dedektiflik romanı. 1953 yılında yazılan roman uzak geleceğe yönelik pekçok öngörüde bulunmasına rağmen, bazı alanlarda 1970li yılların ötesine geçememiş gibi geldi bana. Bu nedenle romanı bilim kurgu ögeleri taşıyan bir dedektiflik hikayesi olarak ele almak daha doğru olur düşüncesindeyim. --- S P O I L E R içerebilir --- Olaylar günümüzden tahmini 3000 yıl kadar sonraki bir uzak gelecekte geçiyor. Hiperuzay seyahatleri keşfedilmiş ve dünyaya yakın sayılabilecek 50 kadar gezegen kolonileştirilmiştir. Uzaycı dünyaları (Spacer Worlds) olarak bilinen bu gezegenlerde rahat ve zengin bir yaşam vardır. Düşük nüfus yoğunluğundaki gezegenlerde (ortalama 100 milyon) yaşayan insanlar, ağırlıklı olarak robot işçi desteğinden faydalanmaktadır. Ancak uzayda kolonileşme birkaç yüzyıldır durmuş durumdadır. Bu arada dünya nüfusu da 8 milyar olmuştur. İnsanlar toprakla ve gökyüzüyle ilişkilerini kestikleri, üzerleri büyük metal kubbelerle kapatılmış dev şehir komplekslerinde yaşamaktadır. Romanda olaylar 200 milyonluk bir nüfusa sahip olan New York şehrinde geçer. Şehirde katı bir hiyerarşik düzen kurulmuş durumdadır. Bazı ayrıcalıklı ve seçkin kişiler dışında herkes katı kurallar çerçevesinde tanımlanmış alanlarda yaşamakta, kısıtlı kaynaklarla elde edilen “maya” adlı besleyici ancak lezzetsiz yiyecekler yemektedirler. Maya adı verilen bu temel yiyecek fabrikalarda üretilmekte ve insanlar tarıma ihtiyaç duymadıkları için şehirlerden de ayrılma ihtiyacı duymadan yaşamaya başlamışlardır. Sürekli güneş görmeyen loş ve kapalı ortamlarda yaşayan insanlar ağır bir açık alan fobisi içinde yaşamakta ve güneşe veya kırlara asla çıkmamaktadırlar. Bu karanlık gelecekte yaşamak için herkes çalışmak zorundadır ancak robot işçiler giderek yayılmakta ve insan gücünün yerini almaktadır. Bu da insanlar arasında güçlü bir robot düşmanlığı yaratmaktadır. New York şehrinin hemen dışında bir Uzaycı üssü yer almaktadır. Burada bulunan bir Uzaycı bilimadamı öldürülür. Uzaycılar katilin New York’tan gelmiş bir Arzlı (dünyalı) olduğu konusunda ısrarcıdırlar. Katili bulma işi New York polisinden dedektif Elijah Baley’e verilir. Yanına da Uzaycıları temsilen R.Daneel Olivaw adında insana son derece benzeyen bir robot verilir. Robotlardan pek hoşlanmayan Elijah, istemeyerek de olsa robot Daneel ile birlikte cinayet olayını araştırmaya başlar. Araştırma süreci boyunca insan ile robot muhakemesi arasında yaşanan çatışmalar sık sık vurgulanır. Asimov burada sıradan dedektif romanlarının çok ötesinde götürmüş ve bilim kurgunun başka bir türle de gayet uyuşabileceğini ortaya koymuştur. Kitabın sonuna doğru suçlunun ortaya çıkarılışı sırasında ileri sürülen iddialarda adım adım kanıtların ortaya konması ve suçlunun yavaş yavaş yıkılması bende gayet olumlu bir tatmin yarattı. Eğer Asimov’un "
Ben Robot
Ben Robot
" (I, Robot) adlı romanını okuduysanız (ki şart da değil), bu romanla birlikte “Robot” serisine devam edebilirsiniz. Sıkılmayacağınızdan ve beğeneceğinizden eminim.
Çelik Mağaralar
Çelik MağaralarIsaac Asimov · Baskan Yayınları · 1983933 okunma
·
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.