Durmadan kendi etrafında dönen geceler damıtıyoruz tekinsiz düşüncelerimizden. Ve sabahlara bir badireye bodoslama dalar gibi uyanıyoruz.
Gökyüzüne hevesli sözlerimiz var ama uçurmaya yetecek mecalimiz yok onları.
Unutmak çare belki, korkmasak hafızalarımızın tümüyle boş kalmasından.
Pişmanlıklarımızı üst üste koyarsak, taşınmaz sıradağlar yükselecek belli ki çevremizde. Ezilip kalma korkusuyla yaşayacağız sonra, bir ömür gölgesinde.
Açıp dışarıya baksak pencerelerden, evlere yabancılaşmak endişesi oluyor hep içimizde. Açıp bakmasak, bitmiyor kendi ıssızlığımızın odalarında tutsaklığımız.
Kimsenin kurmaya niyetli olmadığı hayallerden geçiyoruz.
Kimsenin gönüllü olmadığı seferlere yazdırıyoruz adımızı.
Dünyanın üstünde, çöküntüsünü dimdik ayakta tutan karaltıyız..
Sayfa 52 - Vadi Yayınları - 2. Basım: İstanbul, Şubat 2018