Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mülk sahipleri sağken grevler durmuşsa...ondan korkun işte. Çünkü ezilip bastırılan her grev bir adım atıldığının işaretidir.
Sayfa 184Kitabı okudu
Grevler sürüyor ülkemizde bu grevler yalnız parasal sorunlar için yapılmıyor. İşçi sınıfını ilgilendiren yasalar, sosyal haklar, grev konusudur. Bu direnişi halk anlar. Halkın yanındakiler anlar yalnız.
Reklam
Proletarya
Proletarya, esas olarak sanayi işçilerine ve ikincil olarak da diğer ücretlilere atfen kullanılır. Proletarya, herhangi bir üretim aracından mahrum bırakılan ve emek gücünü üretim araçlarının sahibi olan kapitalistlere satmak zorunda olan bir sınıftır. Kapitalist işverenle- rin kendilerine ayırdığı artı-değerden çok daha küçük, az bir geçim ücreti
Sayfa 188Kitabı okudu
Proletarya diktatörlüğü
Troçki 1905 olaylarını daha derinlemesine kavramıştı: Devrime önderlik edebilecek güce yalnızca proletarya sahipti; ancak şehirlerde yapılacak kitlesel grevler ve isyanla sonuçlanacak gösteriler, köylü isyanını ateşleyebilirdi; ordu ancak bundan sonra emirlere karşı gelebilir ve devlet dağılabilirdi. Ama o zaman, demokrasinin zaferini tamamına erdirmek ve pekiştirmek (devrimi ezmek amacıyla yeniden toparlanan gerici kuvvetleri engellemek) için proletaryanın bir işçi devleti kurması gerekecekti. Böyle bir devlet, sınıf tabanlı olması nedeniyle proletaryanın çıkarlarının bir organından başka bir şey olamazdı –işçilerin fabrikaların denetimini almasını, köylülerin topraklara el koymasını ve zenginlerin mülksüzleştirilmesini destekleyen bir organ. Troçki’ye göre bundan daha azını istemek, zaferi tehlikeye atacak, mülkü ve gücü sınıf düşmanlarının elinde bırakacak, devrimin dayandığı işçilerle köylülerin şevkini kıracaktı. Dolayısıyla, Lenin’in “burjuva devrimini” gerçekleştirecek “proletarya ile köylülüğün demokratik diktatörlüğü” formülleştirmesinin karşısına Troçki “proletarya diktatörlüğü” ile “sürekli devrimi” koyuyordu –burada, Rusya’nın demokratikleşmesi, dünya sosyalist devrimi mücadelesinin önünü açacaktı.
siz asıl bombalayanlar sağ olduğu halde bombalamanın kesileceği andan korkun. çünkü her bomba, ruhun henüz ölmediğinin kanıtıdır. mülk sahipleri sağken grevler durmuşsa... ondan korkun işte. çünkü ezilip bastırılan her grev, bir adım atıldığının işaretidir. şundan emin olabilirsiniz... korkulacak zaman, insan'ın bir ülkü uğruna acı çekmeyi ve ölmeyi reddettiği zamandır. çünkü bu bir tek nitelik insan'ın temelidir. bu bir tek nitelik, evrende benzeri olmayan insan'ın ta kendisidir.
Sayfa 185Kitabı okudu
Dipnot
... İlk defa işçilerin menfaatlerinin her şeyden önce birleşmekte olduğunu, Marx'tan evvel, 1843 yılında söyleyen Peru asıllı Fransız bir kadın oldu: Flora Tristan. Gauguin'in büyükannesi olan bu kadın aynı yıl ilk İşçi Birliği'ni kurdu. İngiliz trade-union'larını Fransa'da işçi yardımlaşma dernekleri izledi. 1830-1840 arasında işçiler gündeliklerinin arttırılması ve daha iyi şartlar altında çalışmak için grevler yaptılar.¹
Sayfa 377 - İletişim Yayınları, 10. Baskı
Reklam
“ Gazete okumak denilen iğrenç, tensel edim sayesinde son 24 saat içinde dünyamızda gerçekleşen felaketler, talihsizlikler, savaşlar, cinayetler, grevler, iflaslar, yangınlar, zehirlenmeler, intiharlar, boşanmalar ve bir de devlet adamlarının ve oyuncularının abartılı duyguları, hiçbir şeyi umursamayan bizler için, bir sabah keyfine dönüşüyor; ve biz bütün bunları, belki biraz abartılı bir heyecanla, tavsiye üzerine sabahları içtiğimiz birkaç yudum sütlü kahveyle birlikte hazmediyoruz.” ( Marcel Proust) Doğal olarak, kahveden bir yudum daha almayı düşünürken, iç içe geçmiş, belki birazdan buruşturulup çöpe atılacak sayfalardaki haberlere ilgi duyma konusundaki kararlılığımız dağılıverir. Buna şaşmamalı. Bir haber ne kadar sıkıştırılmışsa, o kadar emin oluruz ona ayrılan yerden daha fazlasını haketmediğinden. Bugün hiçbir şey olmadığını düşünmek, savaşta ölen ellibin insanı unutmak, iç çekip gazete elimizden atmak, klinik alışkanlıkların verdiği sıkıntıdan kaynaklanan hafif bir melenkoli dalgasının bizi sarmasına izin vermek ne kadar kolay.
İrlanda'da eşit işe eşit ücret mücadelesini kuruşu kuruşuna kazandı kadınlar. İran'da özgürlük mücadelesi "Beyaz Çarşamba" devam ediyor, canları pahasına yeni kazanımlar elde ediyor kadınlar. Arjantin, Afganistan, Şili tıpkı bizim gibi; "Bir kişi bile eksilmeyeceğiz" diyen kadınlar kadın cinayetlerine karşı meydanları dolduruyor. Polonya'da İrlanda'da Arjantin'de kürtaj hakkımız için mücadele, bazen kazanıyor, bazen yeniliyor. Ama yenildiğimizde de "iyi yeniliyoruz." "Sel durulmuyor, kadınlar durmuyor" diyen grevler yayılıyor. Suudi kadınların onca yoksunluk altında cezaları göze alarak o arabaları sürmesi, daha rahat rejimlerde yaşayan kadınları daha çok mücadeleye zorluyor. Dünyada halk düşmanlığını ve adeta kadın düşmanlığını bünyelerinde cisimleştiren erkek liderlere böyle yanıt veriyor kadınlar. Asya'dan Amerika'ya Uzakdoğu'dan Ortadoğu'ya tüm coğrafyalarda birbirlerini görüyor, birbirlerinden öğreniyor, güç alıyorlar. Biliyorlar: Anlatılan hepimizin hikâyesidir.
Sayfa 178Kitabı okudu
Batı Alman ekonomisi görece iyi çalışma ilişkileri, nadiren görülen grevler ve esnek çalışma koşullarıyla tanımlanabilir.
Sayfa 244 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Türklerin Sivil Toplum Yarasının Sebepleri
1936 tarihli İş Kanunuyla grevler yasadışı ilan edildi. 1938’de yürürlüğe konulan bir yasayla basın ve dernek kurma özgürlükleri önemli ölçüde kısıtlandı. Böylece Kurtuluş Savaşı’nda kitlelerin harekete geçirilmesine yardımcı olan Türk Devrimi’nin halkçı yanı, savaşın kazanılmasının ardından silindi.
597 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.