Önsöz
"İnsanlar duygu ve düşüncelerine göre hareket eder. Sevgi, nefret, korku, ümid, zan, inanç, şüphe, bilgi gib uni manevî kuvvetler, insanları içten içe, şu veya bu şekilde davranmaya zorlar. Nefret ettiğimiz bir şeyi yapmak bize çok güç gelir. Korku kaleleri yükseltir, hendekleri derinleştirirken sevgi bütün kapıları açar ve bütün
O zamanlar yaş ufak tabi. Aklım bana yeter sanıyorum, tecrübe nedir bilmem. Duygularım yön verir hayatıma. Seni tanımam etmem Sirya. Dünya etrafımda dönüyor sanıyorum. Arada mantığım aklımla alay ediyor. Tabi bunu hiç umursamıyorum. Ne zaman gerçekle yüzleştim mantığım aklımı alt etti. Şimdi insanların o gülen tarafına düşman benliğim. Herkese savaş açmış, yasak düşünceler içindeyim. Eskiden sen yokken sirya tehlikede hissederdim kendimi Şimdi tehlikenin ta kendisiyim. Biliyorum imkansız Sirya ama ben seni zafer edinmeye and içmişim!
Onlar güzel değil, süslü yalnızca; temiz değil, tıraşlı ve kolalı yalnızca; görgülü değil, modaya uygun giyimli yalnızca; öğrenim görmüş değil, sınav kazanmış yalnızca; erdemli değil, korkak yalnızca; kötü bile değil, güçsüz yalnızca; sanatsever değil, şehvet düşkünü yalnızca; başarılı değil, varlıklı yalnızca; vefalı değil, onursuz yalnızca; görevsever değil, çekingen yalnızca; halkçı değil, bağnaz ulusçu yalnızca; yürekli değil, kavgacı yalnızca; inançlı değil, inatçı yalnızca; yönetici değil, despot yalnızca...