Boka akıllı bir çocuktu, ama insanların birbirinden farklı olduğunu, bu farklılıkların nedenlerini kavramak için acı çekmemiz gerektiğini henüz öğrenmemişti.
Tanrı bize olmadık doğuştan fikirler yerine yaşla birlikte güçlenen ve hepimize dikkatli, tutkularından ve önyargılarından arınmış bir şekilde baktığımız takdirde bir Tanrı’nın var olduğunu ve adil olmamız gerektiğini öğreten bir akıl vermiştir.
Diyelim ki bir ada vardır göl ortasında, kendisini kıyıya bağlayan ne bir köprü vardır ne de oraya çalışan kayıklar, işte yargı böyle bir adada gezintiye çıkmış biri gibidir; kıyıdan gelen müziği işitir ancak sesi kıyıdan işitilmez.