Gün ışığı, kalın duvarlarla çevrilmiş olup bir manastır hücresini anımsatan kabinimin beşik tonozundaki bir pencerenin mat camlarından geçerek incecikten sızıyor içeri, yukarıda, bir kat üstümde, buzlu camın ardında dünya bulunuyor, uzak ve bulanık, bu dünyadan hiçbir şeyin bana kadar ulaştığı yok.
Sayfa 37 - e-kitapKitabı okudu
Herkes gider Ne? Bilmiyor muydun sanki Sevgili kalbim! Neden hala apartman boşluğunun gün ışığı görmeyen penceresinde Kuş sesleri beklersin #
Ali Lidar
Ali Lidar
Reklam
Sanki Fıttırmamışız Gibi / Ya da / Ay Hiç Valla
Günde en az üç kere kahkaha atmak gerekirmiş, mutlu bir ruh sağlığı için şartmış. Bazen gün içinde unutuyorum, yatmadan önce ışığı kapatıp yatakta patlatıyorum kahkahayı. Gülmeyelim de kafayı mı fıttıralım ?
Yazgısıyla böylesine yapayalnız mıydı? Binlerce insanın aynı yazgıyı paylaştığını, yaşamında meydana gelen şeylerin her gün yaşanan bir trajedi olduğunu biliyordu, ama yine de daha önce kimsenin bu acıyı böylesine keskin hissetmediği duygusuna kapılıyordu. Şu dünyada ne çok avare vardı!
"...kolayca bağışlayabiliyordum. Hep kolayca bağışlamıştım. Bağışlayıp unutmak hesaplaşmaktan çok daha kolaydı. Bağışlıyordun ve bitiyordu. Başını alıp gitmen, hayatını değiştirmen gerekmiyordu. Kaldığın yerden aynen devam ediyordun. Spotless mind oluyordun. Lekesiz zihin. Ne güzeldi. Sonsuz gün ışığı!"
Fırtına yüzünden geciken gemi Fransa'daki küçük liman kentine ancak akşam geç bir saatte yanaşabilmiş, Almanya'ya kalkan gece treni kaçmıştı. Böylece tanımadığım bir yerde hiç hesaba katmadığım bir gün geçirecektim; akşam ise dış mahallelerdeki bir eğlence yerinde kadınların çaldığı hüzünlü müziği dinlemek ya da rastgele yolumun kesiştiği yol arkadaşlarıyla tekdüze sohbetlere girmekten başka yapacağım cazip bir şey yoktu.
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.