Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Haftada en az üç kitap bitirdiği, konuştuğu, fikrini beyan ettiği, Her konuya felsefi bakış açısıyla yaklaştığı ve etliyle sütlüye karışmak yerine köşesine çekilip kitap okumayı tercih ettiği için eklemişlerdi "entel" kısmını. Onlar yakınlarından görüş günlerinde atlet, kıyafet isterken o, bitip tükenmez bir açlıkla kitap istiyordu babasından. Lakap bu yüzden tam oturmuştu ona. "Deli Entel."
Elimdeki kitabım okudum Çok fazla altı çizilecek cümleler vardı sanki içimizde biriktirdiklerimizin dışa yazılmış halı biraz daha devam etse dahada okunurdu yazar içindekileri bu kitaba baya dökmüş ve her insan kendinde birşey bulabilir yazılanlardan okumanızı tavsiye ederim güzel kitap
Reklam
Bir zamanlar Basra vilayetinin halkı İbrahim-i Edhem hazretlerine müracaat ederek dualarının kabul olunmadığından şikayet etmişler. "Halbuki Cenâb-ı Hakk'ın duaların kabul olunacağına dair sözü vardır." demişler. İbrahim-i Edhem hazretleri cevaben şöyle buyurmuşlar: "On şeyden dolayı sizin kalpleriniz ölmüştür. Tabiatiyle
Sayfa 46 - Server yayınları (1.cilt)Kitabı okuyor
Bela
ŞU ağlamaklı halime Sebep ol padişahım O ağzı, yüzü, elleriyle avare olan içtiğim suya, aldığım havaya düşman Sebeb-i - felâketim. Bir haliyle bi-karar, bir haliyle belâdır Efendim, Böylesini kimse bilmez sevdanın.
"Sen çok küçüktün ve istismar edilmiştin. Kalbim seni seçti. Bunu ilk gece hissetmiştim ama inanmadım, ta ki hislerim göz ardı edilemeyecek kadar büyüyene kadar." "Sana güç bela karşı koyuyordum ama seni böyle bir şeyin içine itmek istemedim. Senden sürekli bir şeyler alan bir adamdan henüz kutulmuşken yapamazdım. Bütün erkeklerin öyle olduğunu düşünmeni istemedim."
Martı yayınlarıKitabı okudu
Ders çıkarılması gereken bir anekdot
Bizim İsviçre Sefiri Münir Beyden işitmiştim, demişti ki: “Mektepte iken, bir aralık, İngilizce öğrenmek hevesine düştüm. Elimde o lisana ait alfabe olduğunu gören Ermeni arkadaşlardan biri –ki oldukça İngilizce bilir geçinirdi– o ne Münir, İngilizce okuyorsun? Beyhude zahmete girme… Devam edeceğin iki haftadır. Sonra bıkar atarsın,” dedi. Ben ses çıkarmadım. Mamafih çok zaman geçmeden Ermeni'nin dediği oldu. Bıktım, bırakmak istedim. Şu kadar var ki oğlanın sözü ârıma gittiği için, kendimi sıkarak güç belâ çalıştım, lisanı öğrendim. Üç beş sene sonra, Ermeni'ye Beyoğlu'nda rastgelmiştim, elini sıkarak mükâlemeye İngilizce başladım. O, bir aralık Türkçeye çevirmek istedi; lâkin ben inat ederek boyuna İngilizce söyledim. Ömrümde bir defa olmak üzere, duyduğum neşve-i zafer işte o idi.”
Sayfa 44 - Atlas YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yine toplumun yorum gücüne üç evetli günaydın:)
Allah baktı ki zahar kulları azdı, yaa öyle mi dedi, bende sizin başınıza hitler kulumu bela edeyim de görün," dedi. Zayıf usta: "Allah istese azan kullarını ıslah edemez mi? Hitler bela etmeye ne lüzum var?"
Günaydın
Günün birinde kötü kaderim geldi bu bela ve acıların tümünü birden anlatırız baylar...
Sayfa 114Kitabı okudu
Bela
Şu ağlamaklı halime Sebep ol padişahım O ağzı, yüzü, elleriyle avare olan İçtiğim suya, aldığım havaya düşman Sebeb-i felâketim. Bir haliyle bi-karar, bir haliyle belâdır Efendim, Böylesini kimse bilmez sevdanın.
28 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.