"Aynadaki yüzümü inceledim. Kusursuz cildi olan bir kadın görüyordum. Derinlerde saklanan acıdan hiçbir iz yoktu. Evet, yeniden yaşayabilmenin yolunu bulana dek yaşıyormuş gibi yapabilirdim."
"Bilirsin, herşey bir anda altüst olur. Acı çekersin. Sonra öylece oturup, herşeyin bir şekilde yeniden mükemmel olmasını beklersin. Ama olmazlar. Asla olmazlar. Artık mükemmel şeyler yoktur. Sadece eskisinden farklı şeyler vardır. Ama o farklı şeyler de harika olabilir."
"Yağmur yağıyordu ve kuşlar hepsi dışarıda kanat çırpıyor ve bir o yana, bir bu yana uçuyorlardı. Umurlarında bile değildi. Kabulleniyorlardı. Her zaman yaptıkları gibi cıvıldayıp şarkı söylüyorlardı. Artık kuş olmak, yağmura ve fırtınaya karşı kanat çırpmak istiyordum."
''Hayatımı küçük bir çocukken okuduğum bir söz doğrultusunda geçirip öleceğim. Şunun gibi bir şeydi: ''Bundan yirmi yıl sonra, yaptığınız şeylerden çok yapamadıklarınız için hayal kırıklığı yaşayacaksınız. O yüzden düğümlerinizi çözüp halatlarınızdan kurtulun ve sığındığınız güvenli limandan uzaklara yelken açın. Yelkenlerinizle rüzgarı yakalayın. Araştırın. Düşleyin. Keşfedin... ''Bu...çok güzel", dedim nefesim kesilmiş bir halde, ''Uzaklara yelken açmak istedim.''
“Her yerde, bitmek bilmeyen anılar birer birer karşıma çıkıyor ve benimle alay ediyorlardı. ’Hayatının mükemmel olduğu günleri hatırlıyor musun?’ diye fısıldıyorlardı bana. ’Mutlu olduğun zamanları hatırlıyor musun?’”
Her zaman canımız yanabilir, önemli olan bu değil. Ben sadece, eğer teselliyi ararsan onu bulabileceğini bilmeni istiyorum. Ve tüm acıların ortasında mutlu olmayı öğrenebilirsin.