Kemal Sayar
Oysa günümüz aşkları nasıl da bağırgan: "Beni sev! Beni sev!" Gerçek aşk sevilme ihtiyacının üstündedir, talep etmemeyi de bilmektir. Aşkın hakikati, aşığın susuşundadır, çektiği çilede, düştüğü çöldedir.
Farkında mısınız günümüzde herşey telaş içinde. Çok acil..hemen olması lazım..yetişmesi gerek.. vs. hemen herşey olsun istiyoruz. Ağaçtan olmamış meyve yer gibi yüzümüz buruşuyor sonra.
Mesela eski mektup aşklarıyla günümüz WhatsApp aşkları bir mi hiç? 5 dk mesaj gelmese topa tutulursunuz. Kimsenin kimseye de tahammülü kalmamış, karşımızdaki kırılır, incilir gibi düşünceler yok olmuş.
Karnım acıktı hemen yemek gelsin önüme çaba sarfetmeyeyim, ayakkabı alacağım hemen internetten sipariş vereyim, sevgilim olsun hemen etrafı süzeyim gibi alışkanlıklar çok fazla oldu.
Sen eğer tarlayı sürüp tohumlarını ekip sulayıp çaba sarfetmezsen mahsülün tadını hiç bilemezsin. Kıymeti olmaz gözünde. Çaba göstermemişsin yorulmamışsın çünkü.
Bir amerikan film klasiği olacak ama sizin tek sorununuz o koca kıçınızın kafanızdan büyük olması dostum. Kaldırın kıçınızı hayatınız için sevdikleriniz için ve en çok da kendiniz için harekete geçin, mücadele edin. İnanın hayatın tadını gerçekten hissedeceksiniz.🍀
Günümüz aşkları, artık çok gürültücü. Aşkı ruhunda sessiz dinlendiren, için için, derin derin yanıp dışarıya duman salmayan yürekler kalmadı artık. Ya benimsin ya toprağın sendromları, öfke patlamaları, vızır vızır işleyen cep telefonları, mermi gibi sözlerle dolu mesajlar, acı, tereddüt ve arabesk bir tutum. Yakmak, yıkmak, kırmak istiyor aşık ve kurban istiyor, yok ediyor aşk. Oysa gerçek aşık, bilir ki "yaktığı kişiyi seviyorsa kendisidir asıl yaktığı." Evet, susalım ve var edelim aşkı çünkü aşk ölürse aşık da ölür ve aşk, kavuşmak değil var etmek ve gerektiğinde sessizce çekip gitmektir..
(Alıntıdır)
"Günümüz dünyasının en çok ağızlarda sakız edilen aşk konusu tarihin en rezil, içeriksiz dönemini yaşamaktadır. Tarihin hiçbir döneminde aşk bu denli ayağa düşmedi.
Dönemimizin aşkları hakim sistemin insan ve topluma dayattığı zihniyetin en kutsal alanda bile ne hallere düştüğünün açık bir itirafıdır. "
Atilla İlhan'ın Aysel'i
aysel git başımdan ben sana göre değilim
ölümüm birden olacak seziyorum
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
aysel git başımdan seni seviyorum
şu güzel gecelerde düşünmuyo degilim acaba ben de birilerinin Aysel i olabilecek miyim diye
acaba gercekten bi yerlerde Atillalar hala var mi diye. Ne kadar garip gunumuz asklari..
Aşk, harap olmaktır. Haram olmak değil.
Günümüz aşkları ne kadarda haramdan harap olmuş durumdalar.