Bazıları konuşarak susarlar, bazıları ise susarak konuşurlar.
Sayfa 34Kitabı okudu
Felsefe yapmak, ölmesini öğrenmektir.
Sayfa 25 - Albert CamusKitabı okudu
Âheste vur yüreğime
Mısrâlar yaralanmasın...
Sayfa 15 - Ötüken Neşriyat
Leyla, yine Leyla idi. Mecnun her çağda Mecnun. Şair ise her dönemin mısra kaçakçısı.
Sayfa 60Kitabı okudu
Anlatılamaz haller insanı şair edermiş.
Olan oldu sonra.
İyi oldu...
Sayfa 57Kitabı okudu
Kelimeleriniz kadar varsınız.
Sayfa 122Kitabı okudu
İniş takımları arızalı, pervaneleri kırık bir tayyere gibiydim.
Sayfa 62Kitabı okudu
Bir varmış bir yokmuş, şimdiki zaman içinde... Âhir zahir içinde, zahir ise an içinde.
Sayfa 93Kitabı okudu
Son tahlilde, hiçbir kimsenin içtihadı bir başkasını bağlamaz.
Sayfa 83Kitabı okudu
Daha ötede bir yerde, bir başka şarkıda yerini arayan kırık bir nota gibi suskundurlar.
Sayfa 80Kitabı okudu
Sonra unuturuz ve unutuluruz. Bir mezar taşı kalır son söz olarak.
önsözKitabı okudu
Senden sana sığınırım.
Sayfa 122Kitabı okudu
Çünkü insan, derin bir meseledir.
önsözKitabı okudu
İlkin gözlerin vardı
sonra mâvi gökyüzü ve kuşlar
ellerim hasret içre yanardı
saçlarımı eskitirken yağmurlar.
Kanayıp dururken yüreğim ben vardım,
sen vardın ve insanlar
hep dağlara yürürdüm
yıldızların söndüğü zamanlar
bütün yollar kesikti, kesiktim
yüreğim çarpardı, sen yoktun ancak.
Fakat ben ağlayamam
fakat, ben gülemem.
Sayfa 18 - Ötüken Neşriyat
Çünkü kaçınılmaz olarak bir gün entel olanlar da öleceklerdir.
Sayfa 49Kitabı okudu