BİR AVUÇ FİKİR & SIZAN İNSANLAR
Bir hikayenin daha bitmesine son birkaç saat kaldı. Başladığım zaman ki durumum ile şimdiye bakınca aslında ne kadar da doluymuş hayatım. Ya ben çok çabuk doldu diye farketmedim ya da birileri çok sağlam sızıp gittiler hayatımdan. Yalnızlık ve sessizliğe alışmış birini kalabalık ve gürültülü bir ortama sokarsanız iki seçenek vardır; "ÖLÜM🌇
Münzevî
Bir karmaşanın içerisinde kendimi kaybetmemek adına savrulduğum bu gürültülü, bu saldırgan toplumda kendi gerçeklerime tutunmaya çalışıyorum. Yalnızlığımdan şikayetçi değilim ama bu kadar kalabalık olması moralimi bozuyor. Beni düşünceler içerisinde bırakan bu yalnızlık, sonrasında beni daha çok yalnız olmaya itiyor. Nihayetinde yalnızım.
Reklam
Kalabalığın içindeki yalnızlık. Gürültülü bir yalnızlık. Sessizlikteki dinginlikten yoksun bir yalnızlık. Dinlenmek için sığınamadığın bir yalnızlık.SK
AB İMO PECTORE 2
Akşam yürüyüşlerimin rotası değişiyor, bir yandan da yoğunluğu artan bir parkın yeşil ve kırmızı banklarının silinmez yüzleri üzerinde tek ayak soluklanıyorum. Satir bir yalnızlık okşuyor artık küskünlüğün yalnız bırakmayan müphemliğini. Tahtından indirilen ve ardından boğdurularak ihanetin akrepli kuyularında anıtsız, heykelsiz bir dünya gibi kalakalan şaşkınlığıma bir ad eklenmeli ve bir de yukarıda kalmaya zar zor ikna ettiğim o benim biricik psükemde hayal kırıklığı olan lethe nehrine ayaklarından mor bir çarşafla uzanan yanılmamanın sırıtan fotoğrafları çerçevelenmeli. Ve insan, şehrin gürültülü dekadanlığında yalnız düşlerinde flanör. Kara kaplı bir kitabın dördüncü bölümünü bağıra çağıra okurken sevgilisinin kulağına seçkin kuşların havalandığı da oluyor. Soluna tükürmen için üç kere, yeterli bir sebep. Sonra geri dönüş yolu silinse de onun tarafından, Petrus gibi ağlayan ezeli bir havaridir sevmek, üstelik horoz ötüşleri aktüalite içerisinde tarihin piçleşmiş çocuğu olarak gece boyunca ve çağlar süren mutlak bir insansızlığı dile getirir. Yargılanmayı hak etmeli, boşluğun taraçalarında açılan kollar başlangıçta sesi titreyen bir kimsesizliği seçenekleri çoğaldıkça kavrayamaz hale gelir. Geri dönüş yolu bazen unutuluyor, anlamsızlıklarla ileri sürülmüş tezler içerisinde zihni sakatlanmış yüreği yara bere izleriyle dolu toplum düşmanı bir hayvan, tekinsizliğinden bir yaşam alanı inşa etmeye çalışırken imaj çağının filtreli yıldızları ile bir geceyi ansımak da şiirdir.
Eski bir sandıktan topladım bu gülleri Yüzümde haritalardan toplamış mevsimler... O eski günler yok diyeceksin biliyorum Ama sen de o eski sen değilsin kabul et... Seni alıp yağmurun bol olduğu şehirlere gidemem... Gel de diyemem sana... Sebepsizce kanayan bir yara bu... İstemsizce dalından dökülen yapraklar gibiyim anla işte.. Seni
İyi geceler
"...elimde bir kitap, benimkine yabancı bir dünyaya şaşkın şaşkın bakarım, çünkü itiraf etmeliyim ki ben bir kitaba gömülünce, büsbütün başka yerde olurum, metnin içinde... şaşakalır, hayallere dalar, daha güzel bir dünyaya, gerçeğin tam içine girerim." Gürültülü Yalnızlık | Bohumil Hrabal
143 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.