Güzel bir bahar sabahı diliyorum Hüzünlü bir eylül akşamından kalmış dertlerimi unutmak için yeterli olabilir
Afşın'ın Vefatı: 05 Kasım 1960 tarihinde Nejdet ve Reşide Sançar'ın 17 yaşındaki oğulları Afşın vefat etti. Nejdet Sançar, Atsız'ın çok sevgili kardeşiydi ve bütün aile Afşın'ı çok seviyordu. Sançar ve Atsız ailesi yasa gömüldü. Atsız, 06 Kasım sabahı erkenden trenle Ankara'ya hareket etti. Trende Afşin için "Vedâ" adlı bir ağıt yazdı: Ne ümitlerle gelip dünyaya, / En güzel ismi takındın: Afşın! / Böyle erken bırakıp gitme neden? / Kaç bahar, kaç yılı doldurdu yaşın? // Kaldı senden bize bir gamlı sedâ; / Bir vedâdır o sedâ, sade vedâ!... Önce Toprak dergisinde çıkan Vedâ şiiri, Afşın'ın mezar taşına da yazıldı. Atsız, Afşın'ın cenazesi vesilesiyle gittiği Ankara'dan 09 veya 10 Kasım'da dönmüş ve Millî Birlik Komitesi içindeki çekişmeleri arkadaşlarına anlatmıştı. Ona göre "milliyetçiler" dediği grup mücadeleyi kazanacaktı (Deliorman 2000: 148-149).
Reklam
KAZANMA KUŞAĞINDA KAYBETTİĞİMİZ TÜRKÇE
Yazıma başlamadan önce Türkçe konusunda hassas ve dikkatli olan herkese en derin sevgi ve selamlarımı sunarım. Güzel Türkçe’mizde günlük konuşma ve yazmada yapılan bariz hatalara geçmeden önce yaptığımız Türkçe öğretmenlik mesleğinin kutsiyetini ifade eden üstadlarımızdan birkaç söz ile başlamak istiyorum. Onlar ki hayatlarını bu dilin
199 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 2 hours
Eserde yer alan bu hikayeler sırayla şu isimleri taşımaktadır: "Nadim", "Validelik", "Jean", "Vedia'dan Bir Parça", "Vedia'dan Bir Parça Daha", "Valideleri Vefat Etmişti", "Zavallı Nuri", "Av Alemi", "Tarlada" ve "MeftUr-ı Gayret" . Mutlu bir
Senin İçin
Senin İçinTevfik Fikret · İş Bankası Kültür Yayınları · 2020434 okunma
Anlık Doğaçlama (Picaso Lucci) Devrik Cümle İçerir
Köprülere bir çok metin söz şiir yazılmıştır;sevgi, ihanet, dostluk, arkadaşlık içeren bir çok deyim Atasözü ve filozof sözleri günümüze kadar gelmiştir, bende kendimce bir köprü kurdum bir kaç cümle ile bakalım ruhum geceye ne bırakacak köprüyü geçecekmi duygular yoksa tahta aralarına sıkışacakmı nameler, buyrun. Ne kadar gitsemde karşılara ulaşamaz insan bir köprünün sırtı olmasa neleri getirir neleri geçirir sen gibi ben gibi biz gibi, kırk yıl eşeği ile kasabaya inen Rüstem Ağa bugün ağa lütfu var ise köprünün hürmetine dua etmelimi yoksa eşşeğemi? İlk önce köprüye çünkü o eşşeğin doğumu karşı ahırda bir bahar sabahı Rüstem Ağanın koşarak sese hızlı adımlarla o köprünün üstünden o zor sancılı anasının veteriner ile kurtarıldığı gerçeği şimdi Eşşekmi köprümü? Hep hayatımızda bir çok köprüler war Rüstem Ağa daha o hasat ve ürün zamanlarında o eşşeğe ne kadar şükretse azdır, yalnızca üstünden geçilen değil üstünden geçindiğin o nacizane canlıda senin ilk adımlarındaki Ağa sıfatının sana sunulmasına köprü olmuş o güzel nalların eseridir. Bugün burda bir kaç cümle yazı vs. Yazıyoruz isek İnstagram ailesi ve bize sunulan bu köprüde bir nimet, şimdi diyorumki ey Nazım Hikmet ey Orhan Veli gibi güzel ruhlu insanlar sizler bu köprüler olmadanda nerelerden geçmişsiniz, bizler şu an ayak ayak üstüne atıp burda köprülerden geçip milyona koşuyoruz anlıyoruzki bu büyük zatlar köprüleri zaten çoktan atmışlar günümüze. Çok teşekkür ediyorum ruhları şad olsun.
XLV
kim demiş benim ölmem gerektiğini? ölmek mi? yani ben de mi ansızın nefes almayı, görmeyi, hareket etmeyi, acı çekmeyi bı­rakacağım? başkaları gibi mi yapacağım? herkes gibi mi? bütün insanlar ölür. çok teşekkür ederim ama bu size iyi bir gerekçe gibi gözüküyor mu? ölmek isteyen ölsün: ben benim, başkası değil. hadi oradan siz de! burada bir
Sayfa 240 - MonoKL Yayınları - Birinci Basım - Haziran, 2016 - Çeviren: Sinem CarnabuciKitabı okudu
Reklam
...eylül sabahı
ve çocuk sevdalarım çıkageldi bahar yağmurları gibi bana dediler ki : " bir kız var şu bahçelerin arkasında az sonra gelir çeşme başına bir görmelisin herkes onun peşinde" ve çıka geldi ceylan yavrusu kızın gözlerinde...hayır hayır kızın dudaklarında bir ışık bir ışık ki nasıl desem mor menekşeleri bilirmisiniz yada nergisi görmüşmüsünüz hiç hayır böyle değil bal petekleri varya bal petekleri ah öyle sanıyorum ki buda değil dut ağacı erik dalı en doğrusu badem çiçekleri gibi şu kızın dudakları o anda ölmüşüüüümm ölmüşüm kurban o anda donmuşum donmuşum kalmışım yerimde kurban
Sayfa 34 - Melsa yayınlarıKitabı okuyacak
KİTAP TAVSİYEM "SIR BENDE" "ÖZLEM BİNEL" ALINTILAR Onu sevmeyi ben seçtim.O ne olursa,nerede olursa,kiminle olursa olsun...Ben onu severek kendime hayalden bir hayat kurdum... Beni sırlamışlar.Ben bu Dünyaya seni bulmaya gelmişim.Ötesi yok... Âşıklar birbirini ezelden kokusundan tanırmış... Elif neydi vav neydi...Ha ve
BİR ZAMAN YOLCUSU: SELİM PUSAT (RUH ADAM ROMANI) Ruh Adam, Atsız'ın tarihî romanlarına göre hayli değişiktir; bir tür post modern romandır. Bu sebeple romanı incelerken biz de farklı bir yol izlemeyi tercih ettik. Selim Pusat'ın ve Romanın Hikâyesi: Selim Pusat adını ilk defa 08 Haziran 1951 tarihinde, Orkun dergisinin 36. sayısında
10 Mayıs Tüm ruhumu harika bir neşe kapladı, bütün kalbimle hazzını yaşadığım tatlı bir bahar sabahı gibi. Yalnızım ve benim gibi insanlar için yaratılmış bu yörede olmaktan sevinçliyim. Yeteneğimi kullanamayacak kadar, değerli dostum, mutluyum, her yönü ile huzurlu bir yaşam duygusu içindeyim. Şu sıralar resim yapmam mümkün değil, bir çizgi bile çizemiyorum, oysa ben hiç şu andakinden daha büyük bir ressam olmadım. Etrafımdaki güzel vadi sis içindeyken, gökyüzündeki güneş benim ormanımın geçit vermez karanlığına vururken, yalnızca birkaç ışık ormanın içindeki mabede girerken, ben gürültüyle akan derenin kıyısındaki yüksek çayırların arasında uzanmışım, toprağa yakın bir noktada bin bir çeşit minik yeşillik dikkatimi çekiyor; bitkilerin sapları arasında küçük canlılar dünyasının vızıltısını, minik kurtların ve sineklerin çeşitli ve kavranamaz biçimlerini yüreğimin hemen yakınında hissederken, bizi kendi suretine göre yaratan Her Şeye Kadir Olan'ın varlığını, sonsuz haz içinde süzülürken bizi koruyan ve aydınlatan Sevgisi Herkese Yeten'in esintisini duyumsuyorum dostum! Gözlerime alacakaranlık çökerken, etrafımdaki dünya ve gökyüzü bir sevgilinin sureti gibi ruhumda yerini almışken - çoğunlukla özlem içindeyim ve şöyle düşünüyorum: Ah keşke bunları resmedebilsen, ruhun nasıl sonsuz Tanrı'nın aynası ise, ruhuna ayna tutacak kadar dolu ve sıcak bir biçimde içinde var olan şeyin soluğunu kağıda üfleyebilsen! - Dostum - Ama bu beni mahvediyor, bu görüntülerin muhteşemliğinin yarattığı gücün altında eziliyorum.
Sayfa 5
267 öğeden 171 ile 180 arasındakiler gösteriliyor.