• 5. Bölüm - ATATÜRK İTTİHATÇILIĞA KARŞIYDI YALANI! (!)
- Bu konu her ne kadar diğer Bölümler kadar önem taşımasa da buraya da değinmek istiyorum. Mustafa Kemal, bir dönem diğer cemiyet üyeleri gibi özel bir yemin töreni ile "İttihat Ve Terrakki" cemiyetine katıldı. MUSTAFA KEMAL, örgütten kısa bir süre sonra soğuyacak ve kendi Cemiyeti olan "Vatan ve Hürriyet Cemiyetini"
Serçe,
Bu sabah çektim serçenin fotoğraflarını, karlarla kaplı dağa karşı incecik dala konmuş . Biraz da hafif şişman, sanırım yuva kurmak için konmuş o dala. Ya da pencerinin önündeki ağacın dalına arkadaşlık kurmak için de gelmiş olabilir. Başka ağaç mı yok, evet evet arkadaş olmak içindir kesin... İnsanlar aleminin acımasızlığından haberdar olmadığı ne kadar da belli... Ya da haberi vardır da bir şeyleri düzeltmeye gelmiştir.
Reklam
Dudakların hala mutsuz Yüzün gülümser ama kimse görmez bunu Neden böyle oldu cevabı yok Tabi ki de sormam soru bende kalır hatıran İçini bilirim hayat bidaha denk getirir alınma Bu sefer yok darılmak Haberi yok ki kimselerin
Taş oldum ellerinde kuyuda bir delinin, Attı beni derine haberi yok kimsenin..
Nasıl da kayıtsız gülüyorsun hayata Öldüğünden haberi yok fotoğraflarının 🥀
Tek tek ölüyor kim varsa içimde. Dışımdaki kalabalığın, İçimin tenhalığından haberi yok... ~~~alıntı~~~
Reklam
Kolaydı git demesi, olmayacağı belli, sevmek yetmez demesi.. Seviyorum ben seni dediğinde hiç bahsetmedim benim de kalbimdeki pıtırtıdan, haberi olmadı hiç. Unutmaya çalışması için bütün koşulları sağlamış oldum kendi ellerimle.. Şimdi kalbim olanca ağırlığı ve ağrısıyla bana yerini daima hatırlatıyor. Sokaklarda kalbimin ağrılığını taşır gibi yürüyorum, ellerim ceplerimde, omuzlarım olabildiğince çökmüş ve başım eğik, sanki bir pişmanlığın, büyük bir keşke’nin yürüyüşünü gerçekleştiriyorum. Yoksa bu, ne kadar üzücü kavuşamamışlar, onca yıl ikisi de evlenmemiş, hayatlarına başkalarını da almamışlar, birbirlerinin ukdesiyle ayrı ayrı yaşlanmışlar dediğim insanların yürüdüğü yol mu. Şimdi kolay olan bir şey kalmadı.. Elimde tevekkül ve umuttan başkaca şey yok.
Kimsenin yok haberi anam babam mutlu hepsi Eski kasa bir Toros yanında poşetler dizili Sanki düşmüşüm o kaldırım acıtır dizimi Sanki gördüğüm an çıkarttım takım elbisemi
600
600.gün... Zamanı tutamıyorum sevgili durduramıyorum. Son günümüzde bana "dursun mu zaman?" demiştin. Dursun artık sevgili, dursun artık, hayır zaman akıp gitmesin. Yarın, dün olsun. Zaman artık geriye aksın istiyorum. Merak etmiyorum geleceği, istemiyorum geleceği. Gözlerimin ışığının sönmesini izlemeyi değil, ışığını geri kazanmasını
Cehalet işte...
Kız arkadaşına şiir yazmış ki; "Saçının teli için cehenneme razıyım, Sensiz cennet bile bana cehennem." diye. Cehalet bu olsa gerek. Cehennemin değil kendisini, kokusunu bile alsa değil saçının telini kızı olduğu gibi cehenneme itekleyip "alın bunu, beni bırakın" diye bağıracak da haberi yok. Allah muhafaza....
Reklam
Barnabas İncili’nin akibeti nereye varacak?
Barnabas İncili’nin akibeti nereye varacak? 1983 Kışında, Şırnak'ın Uludere kazasına bağlı "Kela Memo" mevkiinde av köpekleriyle avlanmaya çıkan Timurhan Ağa ve adamları bir ara köpeklerini kaybederler. Köpeklerinin yeraltı gibi bir yerden seslerini işitirler. Mağara gibi bir yerden girdiklerinde aşağıya doğru yol olduğunu
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.