"Ey aşk , ateştir senin mezhebin
Niteliğin dumandır ,kaynağın ise rüzgar
Su, tufâna dönüştü ,toprak da küle
Senin kokunla ateş toprağa karıştı.
Şirinsiz her saray
Bir sütun gibi viranedir
Ferhatsız her dağ
Bir saman çöpüdür rüzgarda
Yedi nesil öteye
Tüm atalarımız gâmdı
Bize miras kalan hep sonsuz keder oldu
Rüzgar esince toprağımızdan
Senin kokun geliyor ;
Sadece sen kalacaksın
Biz hepimiz gidince."
Allah yakındır filminde şiir o kadar güzel anlatmış ki film..
Saint Exupery... Roman ve hikâye yazan filozof mu yoksa felsefe yapan yazar mı diyeyim bilemiyorum. Fikirlerini sunarken o kadar insancıl sunuyor ki... İnsani değerleri savunması... Mesleğiyle bağdaştırmak zor düşüncelerini. Bir pilotun böyle yazması veya yazabilmesi oldukça zor. Okurken sanki karşımızda yılların eğitimcisi, felsefecisi, teorisyeni gibi duruyor. Mektupları çok güzel. Annesine olan sevgisi müthiş... Dedim ya çok insancıl. Hayırlı bir evlat olarak bu kriterde döneminin temsilcisi...
Mektuplarını okurken sıkılacağımı düşünüyordum ama çok duygulandım gerçekten.
Bence Exupery, Küçük Prens' e sığdırılamayacak biri.
Onu okurken acaba bir zamanlar Mevlana'yı, Yunus'u, Şirazi'yi, Hafız'ı okumuş da onlardan etkilenmiş olmasın? diye düşünmedim değil.
Mesleğini iliklerimize kadar hissetirip tanıtmakta çok başarılı. Her meslekten böyle yazarlar çıksa da meslekleri gerçekten tanıyalım, hissedelim...
Bir şeyi itiraf et
Kimi görsen ona,
"Beni sev" diyorsun.
Neden gözlerinde dolunay olan kişi
Sen kendin olmuyorsun ?
Bu, o tatlı ay diliyle
Dünyadaki diğer her gözün
Her zaman duymak için
Can attığı şeyi söylemektir.
- Hafız-ı Şirazi
Ey gönlü aydın sabah, Tanrı hakkı için bir doğ…görüyorum ki, ayrılık gecesi derin karanlıklara dalmış!
Gönlüm elden gitti de sevgilinin yüzünü görmedim... feryat bu zulümden, ah bu takatsizlikten!