Ottan boktan şikâyet edip hayatın ne kadar da zor olduğundan dem vurmak istemiyorum. Her şey kendiliğinden zorlaşıyor aslında. Çocukluğumdan beri... Hatta bebekliğimden... Çok zor doğmuşum mesela, direnmişim dışarı çıkmamak için... Modern tıbba ve beyaz önlüklülere meydan okumuşum o yaşsızlığımda. Zorla çekip almışlar beni!
Çok güzel canımız sıkılıyor. Biraz dağılacak gibi olduğunda sıkıntımız; kendimize imkânsız aşklar yaratıp, bayılana kadar içip, etrafımızdaki her şeyi kırıp dökerek daha da artırıyoruz. Bizim en büyük sermayemiz, can sıkıntımız.
Ölçüsüzce yaşayıp, ölçüsüzce sevip, ölçüsüzce içip, ölçüsüzce ne bok yiyeceğimizi bilemediğimiz zamanların ardından, durup kendimizi ve geçmişimizi sorguladığımızda görüyoruz ki evet, "elimize vermiş hayat boyumuzun ölçüsünü..."
Bana empati yapma, ben küçükken çok kuş vurdum, iyi adam değilim. Geliştirdiğim duyarlılıkların alayını toplasan kanadını kanattığım tek bir serçe yavrusunu iyi etmiyor.
Ay' ın bir sikime benzemediği bir geceydi. Yıldızlar da görünmüyordu ortalıkta, onları saklayan bulutlar da... Yarısını tek seferde içtiğim ucuz şarap patlıcan şerbetine, suratım Muşmula hoşafına, kalbim otoyol geçeceği için istimlak edilmiş pancar tarlasına benziyordu.
... Rakının iki parmağa yaklaştığı bir an sordum Altan abiye, "Abi neden bu kadar çok içiyorsun?" diye. Güldü, "Yok," dedi, "ben çok içmiyorum insanlar az içiyor!"
Sahiden de içmeden nasıl dayanır insan bu kadar kepazeliğe?
Bir şey oluyor bazen, bütün dünya senin düşündüğünün tersini bile düşünse o kadar kuvvetli inanıyoruz ki o şeye, gerçekle bağımız kopuyor. Sonrası acı oluyor elbet. Olsun... Samimi bir acı, sahte bir mutluluktan daha kötü olabilir mi gerçekten?
...Eğer birini seviyorsan ve o seni sevmiyorsa bundan çok güzel kaos çıkar. Bir sürü şiir, sağlam bir roman ve anlatacak bir sürü hikâye çıkar. Uykusuz geçen geceler, parklarda içilen şaraplar, yerli yersiz kıskançlık krizleri çıkar. Ama sevgine karşılık çıkar mı? O biraz zor işte.
... Sen artık bir şey yapma. Bırak. Eğer seviyorsa seviyordur. Sevmiyorsa da sevmiyordur. Üzerine gitmenin, sıkıştırmanın hiçbir faydası olmaz. Bırak. Sevecekse seni, sever. Sevmeyecekse de ne yaparsan yap sevmez. O yüzden hezeyana kapılıp saçmalama.