Psikanaliz, herkesin bildiği gibi, bunun tam tersini sadece terapisinin içinde öğütlerken, aynı zamanda kuramsal bakımdan, bilincin yükünü boşaltmak için bilinçdışını göklere çıkarmak zorundadır.
Her şeyi bilme hususunda Tanrı gibi gelişen insan, bilinç vasıtasıyla doğadan ayrı düşer, bilinçdışıyla, doğayla olan saf birliğini kaybeden bir talihsize dönüşür.
Reklam
Terapi, iradeyi meşrulaştırmalıdır, bunu zaten biliyoruz. Ve evet, suçluluk duygusu yüzünden hasta bunu inkar eder ve hastanın yardım arayışı bile sade­ce irade çatışmasının bir ifadesidir. İrade, pedagojide ayıplanan bir şeydir çünkü pedagoji açıkça iradenin kırılmasıdır, etik ise bir irade kısıtlamasıdır, terapiye gelince o iradenin meşrulaştıtılmasıdır.
Nesnel yasalar olduğu kadar tekil gerçeklikler de mevcuttur. İki ayrı gibi görünen kanalın kaçırdığı nokta, birinin diğerinin yanılsama olduğunu düşünmesidir. İsmet Özel’in, insanlar hangi dünyaya kulak kesildiyse öbürüne sağır, dediği dizesi buna iyi bir örnektir. Nesnel yasalara göre yaşamayan tikel varlıklar, mutsuz olmaya yazgılıdır. Mutsuz varlıklar olmaya yazgılı olmak ise salt bu tikel gerçekliklerle de sınırlı değil. Nesnelliğin mutlak hakikati de tikel insan varlığını mutsuz eder çünkü bir belirlenmiş, özgür iradenin yanılsama olduğunu ortaya koyar. O halde şeyleri hakikat ve gerçeklik olarak ele almak yetmez; hakikat ve gerçekliğin yanına, ikisinin mücadelesinden doğan çelişik bir ifadenin de yanılsama boyutu olduğunu tanıtlamamız gerekir. Her bir eylem ne iyiye ne de kötüye denktir. Bununla beraber yanılsama, insan duyumsallığının da yazgısıdır. Döngüsel tarih anlayışına sahip olan antikler, belirli bir süreden sonra nitel bir sıçramayı mitostan logosa/akla doğru evriltti. Ne nesnellik ne öznellik tek başına yeterlidir. Nesnellik bir hakikat rejimidir. Rejim olmak bakımından da yanılsama ve hayal gücüne sahip olan insan açısından kurtulamaz bir çiledir. İki ayrı uç da titizlikle ele alınmalı.
Küçük ve önemsiz bir yere sahip birey ise alt-benlik ve üst-benlik arasında bir pinpon topu gibidir, suçluluk duygusuysa bundan geriye ka­lan nihai çözümsüz durumdur.
Tekniği açısından psi­kanaliz, bir teselli ve meşrulaştırma meselesinden ke­sinlikle daha fazlasıdır çünkü terapi kendi yapısına has olmalıdır.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.