Dışımızdaki sahte ışıklar içimizdeki hakikat ışığını karartıyor.Daha fazla karanlığa gömülmeden bir aydınlanmaya,işraka,nura,hakikate ve özgürleşmeye ihtiyacımız var.
Bazı durumlar bazı bilgiler vardır.
Bu durumlar ve bilgiler o kadar gelenekselleştirilmiş ve kalıplaştırılmıştır ki, aykırı bir gerçeklik ortaya koyduğunda toplum tarafından kabul görmez dışlanırsın.
Bu durum, gelenekleştirilmiş bilgilerin doğru olduğundan değil, aslında tamamen toplum tarafından bir kalıba oturtulduğundan dolayıdır.
Koyun sürüsü olmak istemiyorsan, kalıplaşmış bilgilerin dışındaki hakikat ve gerçekleri gör.
Yunan dilinde/hakikat gerçeklik ve ışık özdeş kavramlardır.Aletheia: Üzerindeki örtülerden kurtulmak, üstün açılması, gizlinin ortaya çıkması anlamlarına gelir.
Hakikati aradığın yerde yalanlar bulursun. Etrafındaki insanlar sana bir hakikat dayatır. Fakat zamanla başka bir gerçeklik daha olduğunu öğrenirsin. O zaman kendini de tanımaya başlarsın.
"Kutsal olan hakikat değil, kişinin kendi hakikatini aramasıdır! İnsanın kendisini sorgulamasından daha kutsal ne olabilir?'Kimsen o ol.' Ve gerçeklik olmadan kişi kendisinin kim ve ne olduğunu nasıl keşfedebilir ki?"
Postmodern düşünürler aynı zamanda, nesnel gerçekliği sorgulamışlar ve gerçeklik, hakikat ve doğruluk kavramlarının altlarını oldukça oymuşlardır. Onların doğal kavramları ironi, yüzey, yabancılaşma ve parçalara ayrılmaydı. Postmodern düşünürler, klasik felsefenin soyut ideallerinden ziyade dili ve kültürü "sosyal inşalar" olarak, siyaseti de iktidarın sınıflar, ırklar, cinsiyetler arasındaki dağılımı olarak anlamayı tercih ettiler. Ve eğer her şey bir "sosyal inşa" ise, o halde neyin yanlış olduğunu kim söyleyebilir ki?