ayaklarında taşıt lastiklerinden kesilip biçilmiş ayakkabılar olan hiçbirinin ayağında çorap olmayan
giderek bazılarının ayağında ayakkabı bile olmayan yani yalınayak
yalınayak, ama karlar üstünde yalınayak,
mosmor ayaklı yalınayak çocuklar
hiçbirinin önünde kalem, defter, kitap olmayan çocuklar tam yirmi bir çocuk saydım
Dayanırsan, dayanmasını bilirsen, ama nasıl olsa dayanacaksın, insanoğlusun, kendin söyledin, insanoğlu, düşün bir, kimler nelere dayanmadı, dayanacaksın ve yeni bir kişilik yaratacaksın
Eğer gerçek buysa, benim gerçeğim; bağırmam, başımı taştan taşa vurmam gerek. Çünkü günahların en büyüğünü işlemişim demektir: Ana dilimi unutmak.
Öyleyse her şey olabilir. Her şey. Mantığa sığan ve sığmayan. (Mantık! Burda ne garip sözcük!)
Çünkü ben de bir insanoğluydum.
İnsanoğulları içinde bir insanoğlu.
Yabancılar arasında bir yabancı.
Çünkü anlamak bir ortak dil gerektirir.
Ortak dil ise,
ortak yaşam/ ortak bilgi / ortak birikim /ortak düş kimi yerde, ortak düşüş demektir. Ortak değilse bile, yakın / benzer / gibi.