Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sizin dünyanız aklı başında insanların dünyası ise bırakın ben çıldırayım.
Reklam
Ben kötü şeylere inanmam. Ben doğrulara inanırım. Ben iyi sözlere inanırım.
Sonra çocuklar var. Sonra özellikle çocuklar var. Ne iyi ki çocuklar var.
Anladı bütün söylediklerimi Muhtar. Ama gene de, ne yaptığımı, ne yapmak istediğimi anlamamış gibi bakıyor yüzüme. Gözlerimden içeriye. Sanki anlamı gözlerimde arıyor.
Reklam
Kapı vurulur. "Gün doğumuyla gelen haberci iyi haberler getirir." Gider açarsın kapıyı.
Dedim ya, aslım buralı değildir, dedi. Evin burda ama, dedim. Bu yeter mi? dedi. Şimdi senin evin de burda, sen buralı mısın? Ama benim evim, gerçek evim değil bu, dedim.
Çocukların defterleri. Bakalım cümlelerine. Hayır, daha sonra. İlkin çayımızın suyunu kaynatalım. Sonra kitaplarımıza bakalım. Daha açmak fırsatını bulamadığımız kitaplara.
Çünkü, biliyorsun değil mi, okur olmak da biraz öğrenci olmaya benzer. Benzemez. Öyledir.
Reklam
Herkes, "kendine gelmek" der, biliyorum, bense kendimi buluyordum.
198 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitabımız deniz kıyısından sarp dağlara sürgüne gönderilen bir öğretmenin öyküsü. Bu öğretmen gittiği Hakkari'de çok zorluklarla karşılaşıyor. Yokluğu çaresizliği ve çaresizliğe çare olmayı öğreniyor. Bir yandan oradan ayrılma isteği bir yandan ise onların gözündeki çaresizliği yok etmek. Görev yaptığı Pir Köyünde onu birçok zorluk bekliyor. Son zamanlarda çıkan salgın hastalığından dolayı özellikle çocukların ve bebeklerin ölmesi onu günden güne daha çok çaresizleştiriyor. Yolların karla kaplı olmasından dolayı sağlık ekiplerinin köye gelememesi her şeyi daha bir zorlaştırıyor. Karların erimeye başlamasıyla sağlık ekibi köye gelir ama iş işten geçmiş olur. İlkbaharın gelmesi ile beraber köye gelen bir müfettiş sürgünün bitimini haber verir. Öğretmenin sürgünü bitmiştir ama öğretmen hiç mutlu değildir. Çocuklarla başlarda aynı dili konuşamadığı için pek çok zorluk yaşamıştır. Bu süreç böyle devam ederken. Bu haber onu bir yanıyla mutlu eder. Ama içi hep buruktur. Çocuklar Türkçeyi öğrenmişlerdir dersleri gayet iyidir ama öğretmenin gidişiyle onlarda çok üzülürler. O köye nasıl geldiğini nasıl gittiğini bilmeyen bu denizci en sonunda bir kayığa binip köy terk etmiştir.
Hakkari'de Bir Mevsim
Hakkari'de Bir MevsimFerit Edgü · Sel Yayıncılık · 201710,1bin okunma
Üç kez gömülmüş. -Demek üç kez ölmüş- Bin kez ölen de var. Bin kez gömülmese de.
Sayfa 123Kitabı okudu
İnsanlar ölmesin demiyorum istediğim ölümsüzlük değil Ne kendim, ne başkaları için İstediğim, çocuklar ölmesin Çocukların ölümüne dayanamıyormuşum demek
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.