Büyük randevu bilsem nerede saat kaçta
Tabutunun tahtası bilsem hangi ağaçta
Hadis sarraf kendine bir başka kese diktir.
Mezarda geçer akçe neyse onu biriktir
Dostlarım ev eşyamdı birbir gitti diyorum
Artık boş odalarda ölümü bekliyorum
Bu dünyada renk nakış lezzet ne varsa küsüm
Gözümde son marifet Azrail'e tebessüm 😊.
Necip Fazıl Kısakürek
Baharda kuşlar gibi
Geldin kondun dalıma
Susamıştım sevgiye
Çiçekler sundum sana
Seversin diye
Seversin diye
İstemem senden başka birini
Tamamlıyoruz birbirimizi
İstesemem senden başka birini
Tamamlıyoruz birbirimizi.
Benim babam mert adamdı, mangal gibi yüreği
Yufka gibi kalbi vardı, hayatım boyunca ona özendim
Fedakârdı ! bir dikili ağacı olmadı belki
Ama kendisi, onuruyla yaşayan koskoca bir çınardı
Üstümde ki kol kanat, sırtımı yasladığım dağ gibiydi
Ben babamın oğluyum, tepeden tırnağa anadoluyum
Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O halde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler.
İnkar edenleri imana çağıran (peygamber) ile inkar edenlerin durumu, bağırıp çağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara seslenen (çoban) ile hayvanların durumu gibidir. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı anlamazlar.
Ak saçlı başını alıp eline,
Kara hülyalara dal anneciğim!
O titrek kalbini bahtın yeline,
Bir ince tüy gibi sal anneciğim!
Sanma bir gün geçer bu karanlıklar,
Gecenin ardında yine gece var;
Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar,
Yaşlı gözlerinle kal anneciğim!
Gözlerinde aksi bir derin hiçin,
Kanadın yayılmış, çırpınmak için;
Bu kış yolculuk var, diyorsa için,
Beni de beraber al anneciğim!...
'' Necip Fazıl Kısakürek ''
"Rabbimiz! Bizi sana teslim olmuş kimseler kıl. Soyumuzdan da sana teslim olmuş bir ümmet kıl. Bize ibadet yerlerini ve ilkelerini göster. Tövbemizi kabul et. Çünkü sen, tövbeleri çok kabul edensin, çok merhametli olansın."
Eğer onlar iman edip Allah'ın emirlerine karşı gelmekten sakınmış olsalardı, Allah katında kazanacakları sevap kendileri için daha hayırlı olacaktı. Keşke bilselerdi.
Ben, karanlık bir rüya kurbanıyım, avare
Sen, kırgın bir ülkenin süreyyası: Gülnare
Honçalı novruz gelir; bir de siyah ve sarı
Dalgalanır göklerde bir kuşun kanatları
Her nağme, dudağında kurumuş bir karanfil
Sana tutkun atlılar şimdi yorgun ve sefil
Göğsünde, kıskandığım bir rüyadır kırmızı
Nerdesin, ey masallar ülkesinin son kızı
"Nurullah Genç"
Sonra bunun ardından kalpleriniz yine katılaştı, taş gibi; hatta daha katı oldu. Çünkü taş vardır ki, içinden ırmaklar fışkırır. Taş vardır ki yarılır da içinden sular çıkar. Taş da vardır ki, Allah korkusuyla (yerinden kopup) düşer. Allah yaptıklarınızdan hiçbir zaman habersiz değildir.