Harese nedir, bilir misin oğlum? Arapça eski bir kelimedir. Bildiğin o hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir. Harese şudur evladım: Develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür: o kadar dayanıklıdır yani. Ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır. Gördükleri yerde o dikeni koparır çiğnemeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar. Tuzlu kanın tadı dikeninkiyle karışınca bu, devenin daha çok hoşuna gider. Böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve. Bunun adı haresedir. Demin de söyledim, hırs, ihtiras, haris gibi kelimeler buradan gelir. Bütün Ortadoğu'nun adeti budur oğlum, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz. Kendi kanının tadından sarhoş olur.
Harese nedir, bilir misin oğlum? Arapça eski bir kelimedir. Bildiğin o hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir. Harese şudur evladım: Develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür: o kadar dayanıklıdır yani. Ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır. Gördükleri yerde o dikeni koparır çiğnemeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar. Tuzlu kanın tadı dikeninkiyle karışınca bu, devenin daha çok hoşuna gider. Böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve. Bunun adı haresedir. Demin de söyledim, hırs, ihtiras, haris gibi kelimeler buradan gelir. Bütün Ortadoğu'nun adeti budur oğlum, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz. Kendi kanının tadından sarhoş olur.
Doğan KitapKitabı okuyor
Reklam
"Harese nedir, bilir misin oğlum? Arapça eski bir kelimedir. Bildiğin o furs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir. Harese şudur evladım: Develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür; o kadar dayanıklıdır yani. Ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır. Gördükleri yerde o dikeni koparır çiğnemeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar. Tuzlu kanın tadı dikeninkiyle karışınca bu, devenin daha çok hoşuna gider. Böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve. Bunun adı haresedir. Demin de söyledim, furs, ihtiras, haris gibi kelimeler buradan gelir. Bütün Ortadoğu'nun âdeti budur oğlum, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz. Kendi kanının tadından sarhoş olur." 📚: Huzursuzluk ✒️: Zülfü Livaneli
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 27 hours
Dünya' da ne çok acı var...
İstanbul'da gazeteci olan İbrahim'in çocukluk arkadaşı Hüseyin'in ölüm haberini alıp Mardin'e gitmesiyle başlıyor hikaye. Hüseyin'in esir kampında Meleknaz'la tanışıp uğrana nişanlısını terk edip ailesini karşına aldığı sevdası... Ezidi Meleknaz'ın acı dolu hikayesi Ortadoğu'nun hazin gerçeklerini ortaya döküyor. İnsanları inançlarına göre yargılamak bu uğurda kafa kesme kulların haddine mi? "Ayrıca, bütün bunlar olurken bu kadar dinin tanrısı ne yapıyordu diye sordum kendime ve cevabı buldum. Tanrı o sırada dinleniyordu çünkü yedinci gündü, altı günde evreni yaratmıştı ve yedinci gün dinlenmeye çekilmişti. Herhalde bu yüzden çığlıkları duymamıştı." Sahi neden duyulmuyor çığlıklar? Nergis'in "Ben insandım abla " cümlesi ruhumu sızlattı. İnsan olmaktan yaşanan bunca zulme seyirci kalmaktan utandım. "Ben sadece kendimi tedavi etmek için yazıyorum, insan denilen yaratıkların arasında yaşama gücünü tekrar bulabilmek için. Daha doğrusu öyle sanıyorum. İnsanları pençesine almış, çöl hecinleri gibi hepimizin ağzını kan içinde bırakan "harese" den kurtulmak için yazıyorum ve zaman zaman kendimi şu sözü tekrarlarken yakalıyorum: "Ben bir insandım!"" diyerek açıklıyor yazar. Duygularım karmaşık ruhum huzursuz... İyi ki okudum. Tavsiye ederim. Akıcı bir solukta okunacak kitap. Yazarın kalemine sağlık. İyi okumalar. Kitapla kalın...
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799.4k okunma
Harese nedir, bilir misin oğlum? Arapça eski bir kelimedir. Bildiğin o hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir. Harese şudur evladım: ‘Develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür; o kadar dayanıklıdır yani. Ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır. Gördükleri yerde o dikeni koparır çiğnemeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar. Tuzlu kan dikenle karışınca bu tat devenin daha çok hoşuna gider. Böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve. Bunun adı haresedir.’ Demin de söyledim, hırs, ihtiras, haris gibi kelimeler buradan gelir. Bütün Ortadoğu’nun âdeti budur oğlum, boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz. Kendi kanının tadından sarhoş olur.
“Ellerimi ahşap kapıya bastırmış nefes nefese beklerken, çığlıkların yaklaşması kulağıma ölümümün yakarışlarıymış gibi geliyordu.”
Reklam
Harese nedir, bilir misin oğlum? Arapça eski bir kelimedir.Bildiğin o hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir. Harese şudur evladım: Develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür; o kadar dayanıklıdır yani. Ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır. Gördükleri yerde o dikeni koparır çiğnemeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar. Tuzlu kan dikenle karışınca bu tat devenin daha çok hoşuna gider. Böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve. Bunun adı haresedir. Demin de söyledim, hırs, ihtiras, haris gibi kelimeler buradan gelir. Bütün Ortadoğu’nun âdeti budur oğlum, boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz. Kendi kanının tadından sarhoş olur.
Wattpad Okuyor musunuz?
Zilan Erbek Arıkan
Zilan Erbek Arıkan
BÜYÜCÜNÜN GÖKKUŞAĞI - Zilan_ERBEK_ARIKAN YAZAR ZİLAN ERBEK ARIKAN'ın KALEMİNDEN FANTASTİK BİR DÜNYA! ⚜️BİR KÜRE, İKİ FARKLI DÜNYA ⚜️BİR KÜRE VE GÖKKUŞAĞININ RENKLERİNDEN OLUŞAN 7 FARKLI EJDERHA KRALLIĞI ⚜️BİR KÜRE, BÜYÜCÜNÜN GÖKKUŞAĞI, DÜNYALAR ARASI GEÇİŞ PORTALI ⚜️BİR PRENSES, KIZIL PRENSES, YAKUT ATEŞ KRALLIĞI PRENSESİ VE KÜRENİN KORUYUCUSU ⚜️BİR PRENS, LAPIS GECE KRALLIĞI PRENSİ VE KARANLIK RUH ⚜️KIRMIZININ VE SİYAHIN, AŞKIN VE İNTİKAMIN DANSI ⚜️ Fantastik ruhları duyumsamaya ve aşkın gizemiyle donatılmış Ejderha Krallığı'na BÜYÜCÜNÜN GÖKKUŞAĞI'yla geçiş yapmaya hazır mısınız? 🔮🔮🔮🔮 YAZAR ZİLAN ERBEK ARIKAN'ın 5. KİTABI şimdi WATTPAD'de ❣️ Yazarın BASILMIŞ eserlerinden olan 17 yaşında yazdığı CEHENNEMİN SOĞUK HARİTASI, 19 yaşında yazdığı HARESE: SOĞUK BEDENLER ve ödüllü öykü kitabı olan KANATLARIMIN ALTINDAKİ RÜZGAR'dan sonra yazdığı İLK FANTASTİK KURGUSU olan bu eser İLK DEFA BU PLATFORMDA !
Harese nedir, bilir misin oğlum? Arapça eski bir kelimedir. Bildiğin hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir. Harese şudur evladım. Develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür; o kadar dayanıklıdır yani. Ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır. Gördükleri yerde o dikeni koparır çiğnemeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar. Tuzlu kanın tadı dikeninkiyle karışınca bu, devenin daha çok hoşuna gider. Böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve. Bunun adı haresedir. Demin de söyledim, hırs, İhtiras, haris gibi kelimeler buradan gelir. Bütün Ortadoğu'nun âdeti budur oğlum, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz. Kendi kanının tadından sarhoş olur.
“Umudumu, acımı ve ölümü yanıma almıştım. Artık onlarla tartışmıyor, kavga etmiyordum. Varlıklarını kabul etmiş, benimsemiştim.”
Reklam
Harese nedir, bilir misin? Develerin çölde çok sevdiği bir diken var. Deve dikeni yedikçe ağzı kanar. Tuzlu kanın tadı dikeninkiyle karışınca bu, devenin daha çok hoşuna gider. Kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz... Ortadoğu'nun âdeti budur, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz. Kendi kanının tadından sarhoş olur.
Harese nedir, bilir misin oğlum? Arapça eski bir kelimedir. Bildiğin hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir. Harese şudur evladım. Develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür; o kadar dayanıklıdır yani. Ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır. Gördükleri yerde o dikeni koparır çiğnemeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar. Tuzlu kanın tadı dikeninkiyle karışınca bu, devenin daha çok hoşuna gider. Böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve. Bunun adı haresedir. Demin de söyledim, hırs, ihtiras, haris gibi kelimeler buradan gelir. Bütün Ortadoğu'nun âdeti budur oğlum, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz. Kendi kanının tadından sarhoş olur.
160 syf.
·
Not rated
Zülfü Livaneli beğendiğim yazarlardan birisidir. çoğu kitabını severek okudum. Yalnız huzursuzluk kitabı Ortadoğu'yu Harese ile çok güzel tesvir etmiş. Yakın zamanda yaşanan acıları yazıya dökmekte çok başarılı. Çaresizliğin tarifi diyebilirim.
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799.4k okunma
Yaza yaza sonunda bu kitabı neden yazdığımı da buluyorum: Derdim, olanları dünya aleme duyurmak falan değil, insanları bakın neler oluyor bu dünyada sarsmak da değil, bunların hepsini Angelina Jolie'ler benden kat kat iyi yapıyor. Ben sadece kendimi tedavi etmek için yazıyorum. İnsan denilen yaratıkların arasında yaşama gücünü tekrar bulabilmek için. Daha doğrusu öyle sanıyorum. İnsanları pençesine almış, çöl hecinleri gibi hepimizin ağzını Kan içinde bırakan "harese" den kurtulmak için yazıyorum ve zaman zaman kendimi şu sözü tekrarlarken yakalıyorum: "Ben bir insandım!"
"Ben bir insandım!"
Yaza yaza sonunda bu kitabı neden yazdığımı da buluyorum. Derdim, olanları dünya âleme duyurmak falan değil, insanları bakın neler oluyor bu dünyada diye sarsmak da değil bunların hepsini Angelina Jolieler benden kat kat yapıyor. Ben sadece kendimi tedavi etmek için yazıyorum, insan denilen yaratıkların arasında yaşama gücünü tekrar bulabilmek için. Daha doğrusu öyle sanıyorum. İnsanları pençesine almış, çöl hecinleri gibi hepimizin ağzını kan içinde bırakan "harese"den kurtulmak için yazıyorum ve zaman zaman kendimi şu sözü tekrarlarken yakalıyorum: "Ben bir insandım!"
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.