288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
İlk defa katili tam olarak bildim
BİR TIK SPOİLER İCEREBİLİR Müthişti, tek kelimeyle harikaydı. Kitap okurken postit kullanmayi severim ve bu kitabı okurken postit kullanmayi bıraktığım yerde (syf 125) katili bulmuştum Ama hala eksik olan bir şeyler vardı. Kılık değiştirme kısmını da anlamıştım ama yanlış kişi olarak anlamışım. Katilin kim olduğunu öğrendiğimde kocaman "NE!" diye bağırdım. Sanırım ilk defa katilin kim olduğunu doğru tahmin ettim
Mavi Trenin Esrarı
Mavi Trenin EsrarıAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20062,589 okunma
188 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
Çok çok beğendiğim bir kitap oldu. Konusu 15 yaşındaki Michael ile 36 yaşındaki Hanna arasındaki aşk ve bunun beraberinde Nazi dönemiyle ilgili mahkemeler, toplumsal olaylar anlatılıyor. Öncelikle ilişki tabiki tasvip edilemez yaş farkı olarak zira başlangıçta çocuk reşit bile değil ancak kitapta bu durum övülmüyor zaten, o yüzden ön yargı beslemeden okuyun lütfen. Hanna ve Michael karakterleri beni her anlamda çok etkiledi. Karakterlerin duygularını ifade ediş şekli harikaydı. Yazarın dili çok başarılıydı yani çoğu sayfa başlı başına bir şiir gibi. Kitabın 2. bölümünde olan mahkeme sahneleri de çok etkileyici ve başarılı. Eğer akıcı, gerilimli, edebi yönü de kuvvetli bir metin okumak istiyorsanız kesinlikle öneririm. Beni çok etkileyen bir metin oldu, geri dönüp tekrar okumak isteyeceğim bir eser.
Okuyucu
OkuyucuBernhard Schlink · İletişim Yayıncılık · 20143,186 okunma
Reklam
196 syf.
10/10 puan verdi
Kitap harikaydı. İnsanın gittiği doğal güzellikleri nasıl yok etmeğe çalıştığı hakkında bir kitaptı. Bazı kötü insanlara rağmen iyi insanların da olup o yok edilmeye çalışılan güzellikleri tekrar iyileştirmeye onarmaya çalıştıkları harika bir kitaptı. Çevre ve canlı dostu iyi insanlara önerilir.
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,1bin okunma
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
En az ilk kitap kadar harikaydı. Soluksuz okudum diyebilirim. İlk kitabın sonunda olan olaylar zaten direkt ikinci kitaba başlamanızı sağlıyor. İlkine göre biraz karmaşıktı ancak yazarın diline alıştığınız zaman sorun yaşamıyorsunuz. Harika bir kurguydu. İçinde bahsedilen gerçekler beni sarstı çünkü şuanda bizim dünyamız da dijitalleşmeye başladı. Sanal gerçeklikler her ne kadar daha çook fazla bir ilerleme kaydetmemiş olsa da gelecekte en az bu kitapta bahsedilenler kadar ilerleyeceğini düşünüyorum. Okuyanlar ne demek istediğimi, özellikle son sayfalarda bahsedilen konuyla ilgili olan kısmı anlayacaklar. Her şeye rağmen iyiki okuyorum dediğim bir seri oluyor... Michael öğrendiği gerçekle yaşamaya çalışırken her şey ağır geliyor ve Uyku'ya geçmek istemiyor. Kaine, her Uyku'ya girdiğinde ona türlü türlü kötülük yaptığı için arkadaşlarını Uyanık'ta bulmak için çalışmaya başlıyor. En sonunda bir araya gelen arkadaşlar SAG ile iletişim kurarak başlarına gelenleri anlatıyor ve onları daha da zorlu bir görev bekliyor. Acaba bu sefer Kaine'i yenmeyi başarabilecekler mi?.. Keyifli okumalar dilerim...
Oyunbozan
OyunbozanJames Dashner · Pegasus Yayınları · 2016753 okunma
9/10 puan verdi
Maeve ve Josh'un maceralarını okumayı özlemişim. İkilimiz yine her zamanki gibi harikaydı. Oldukça zorlu ve bir o kadar da yorucu bir sorgulama sürecinin sonrasında yine yaptılar yapacaklarını ve suçluları yakalamayı başardılar. Eeee onlardan da başka türlüsü beklenemezdi zaten. Hem Josh'un hem de Maeve'in özel hayatlarında da oldukça ilginç gelişmeler yaşandı. Bu gelişmelerden bazıları fazlasıyla can sıkıcı olsa da neyse ki bu durumlar da tatlı bir sonla bitti de okuyucu olarak rahat bir nefes alabildim. Baştan sona heyecanlı bir okuma süreci vaat eden ve bu vaatini yerine getiren, bolca merak duygusuyla okuyup bitirdiğim ve beni fazlasıyla memnun eden bir okuma süreci yaşatan kitabı ben çok ama çok sevdim. İşte budur diyorum.
Kapalı Kapılar Ardında
Kapalı Kapılar ArdındaJane Casey · Olimpos Yayınları · 2023143 okunma
Babasının plakları içinde en çok sevdiğim Liszt’in piyano konçertolarından biriydi: her yüzde birer konçerto. Onu iki sebepten seviyordum. Öncelikle plağın kabı güzeldi. İkincisi, tanıdığım hiç kimse –Şimamoto hariç tabii ki– Liszt’in piyano konçertolarını dinlemiyordu. Bu düşünce beni heyecanlandırıyordu. Etrafımdaki kimsenin bilmediği bir dünya bulmuştum –sadece benim girmeme izin verilen gizli bir bahçe. Başka bir boyuta geçiş yapmış, yükselmiştim. Müzik tek başına harikaydı. İlk seferde bana abartılı, yapay hatta anlaşılmaz gelmişti. Yavaş yavaş, tekrar tekrar dinledikçe, beynimde belli belirsiz bir imge oluşmuştu –anlamlı bir imge. Gözlerimi kapatıp konsantre olduğumda, müzik bir dizi girdaba dönüşüyordu sanki. Bir girdap oluşuyor, onun içinden bir diğeri şekilleniyordu. Ve ikinci girdap bir üçüncüsüyle birleşiyordu. Bu girdaplar, şimdi anlıyorum, kavramsal, soyut şeylerdi. Her şeyin ötesinde, Şimamoto’ya onlardan bahsetmek istiyordum. Ama onlar sıradan dilin ötesindeydi. Tamamen farklı kelime dizilerine ihtiyaç vardı ama onlara dair hiçbir fikrim yoktu. Dahası, hissettiklerimin kelimelere dökmeye değip değmeyeceğini bilmiyordum. Maalesef, piyanistin adını şu an hatırlayamıyorum. Hatırladığım tek şey renkli, parlak plak kılıfı ve plağın ağırlığıydı. Plak, gizemli bir şekilde ağır ve iriydi.
Doğan Kitap
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Her kalp atışının bir hikayesi vardı...
Bu kitap mutsuz son olduğu bile bile okudum. Kitap aşırı derecede güzeldi. Ölümleri biraz değişikti ama kitab harikaydı. En değişik bulduğum ölüm Akil'in ölümü... Ağladım, Oğuz'un ölümünde ağladım. Oğuz için çok üzüldüm çok güzel bir karakterdi. Keşke ölmeseydin Oğuz... Beni en çok ağlatan cümleler : Uyan hadi! Geldiler! Bizim için!
Yere Yakın Yıldızlara Uzak
Yere Yakın Yıldızlara UzakEmine Tavuz · Epsilon Yayınevi · 201911bin okunma
512 syf.
·
Puan vermedi
Çok güzeldi
2 farklı kitaptan oluşuyor aslında. Alperen Manisalıgil’in yazdığı kısım çok tanıdıktı belki ondan okurken sıkıldım biraz.tekrara düştüğünü düşünüyorum Ama Kemal Sayar’ın yazdığı kısım harikaydı. Asla tekrara düşmüyor. O kadar güzel ve farklı açılardan ele alıyor ki merhameti hayran kalmamak elde değil. Modern insanların ölümlü yüzleşememesinde bahsediyor. Başkalarının günahları bizi aziz kılmaz diyor Kemal Sayar. Ben kime boyun eğiyorum sorunusu insan kendisine sormalı diyor. Teknolojiyi doğru kullanamadığıma değiniyor. İnsanların teknoloji konusunda çok acımasız olduğuna değiniyor. Aristo incelenmeyen hayat yaşanmaya değmez. Diyor. Ama biz kaydedilmeyen hayat yaşanmaya değmez der gibiyiz. Televizyonları baş köşede oluşundan bahsediyor. Televizyon sesini duyan çocuklar anne- baba seslerini duyamazmış… Bazı tiyolar veriyor…. Çocuklarımıza merhamet etmemizi istiyor ve onlara eski oyunlarımızı öğretmemizi tavsiye ediyor. Piknik yapmalı, maç oynamalı… Yeryüzüne merhamet etmemiz gere
Merhamet Devrimi
Merhamet DevrimiKemal Sayar · Timaş Yayınları · 2015138 okunma
368 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
O kadar harikaydı ki iki günde bitirdim! Bu kitabın sizde yarattığı hissi anlatamam çünkü anlatmak için gerekli olan kelimeleri bırakın Liste'yi, şu anki dilde bile bulamıyorum O yüzden anlatılmaz okunur diyerek, ben kitabı anlatmaya geçiyorum Öncelikle kitabın arkasındaki kitabı anlatması gereken kısım biraz hatalı olduğu ve yetersiz olduğu için aslında kitap hakkında hiçbir şey bilmeden kitaba başladım. Herkes kitabın sadece güzel olduğunu söylüyor, ama neyi anlattığını söylemiyordu. Bu yüzden ben bu konuda biraz yardımcı olarak, kitabın ne anlattığını anşatayım özellikle okumayı düşünenler için... 12 yaşında bir kız olan Letta, kendini bildi bileli Ark'ın kelime ustası Benjaminle beraberdir. Ark, Dünya'nın sonunu getirecek olan büyük "Erime" yi önceden fark edip, aslında kıyamete aşırı benzeyen bu olaydan korunmak amacıyla John Noa'nın kurduğu bir şehirdir. Dünyada sadece Ark kalmış, öbür herkes ölmüştür. Noa, eskiden insanların boş şeylerle uğraştığı için bu felaketi yaşadığını düşünen bir adamdır. Ona göre, insanlar, eper hayvanlar gibi, sadece hayatta kalmayı, o anı düşünseydi, hep daha, hep daha istemeseydi, müzik, resim gibi şeylerle uğraşmasaydı, bunlar başlarına hiç gelmeyecekti! Baksanıza, bir geyik hiç daha güzel şarkı söylemeyi düşünür mü? Ya da bir bozkurt daha kliteli kıyafet üretmeyi? Ama Noa'nın anlamadığı bir şey vardı: Zaten biz insanları hayvanlardan ayıran özellik de buydu, eğer biz böyle şeyleri düşünemiyor, düşünmüyor olsaydık, zaten hayvan olurduk...
Liste
ListePatricia Forde · Timaş Genç Yayınları · 20212,377 okunma
Reklam
Deliler ile ay arasindaki ilişkinin ne olduğunu doğru dürüst bilmiyordu, ama güçlü bir iliski vardi mutlaka. "Ben de seni özlemeyeceğim Eduard, çünkü ölmüş, buradan çok uzaklara gitmiş olacağım. Ve seni kaybetmekten korkmadığım için, benim hakkımda ne düşüyorsun ne düşünmüyorsun, umurumda değil. Bu gece senin için çalarken, kendimi aşık bir kadin gibi hissettim. Harikaydı. Hayatimin en güzel dakikalarıydı."
Sayfa 138 - Can yayınlarıKitabı okuyor
608 syf.
·
Puan vermedi
Ya aslında konusu mükemmel başı da harikaydı ama sonra bir sıkıldım bir sıkıldım anlatamam. Zor bitirdim rvet güzel ama bir yerden sonra sıkıyor. Özellikle ana erkek karakterimizle kızımızın sahneleri çok azdı duygular geçmedi çok şok da olmadım. Sofie nün olayını daha çok merak ettim romeriadansa ikiyi okumam heralde.
Gazap Ve Alevin Kaderi
Gazap Ve Alevin KaderiK. A. Tucker · Artemis Yayınları · 2023152 okunma
Gezi günlüğüm..
Gün akşam oldu.. Bugün Harran da kerpiç ten, kümbet evlerini gezdik.. Halfeti de baraj gölünde tekne turu.. Gerçek siyah gül göremedik çünkü iki ay sonra güller açıyormuş.. Şanlıufa da güzeldi dümdüz geniş caddeler ve arazi , otantik lahit taşından yapılar.. benim memleketime benziyor, sadece bizde lahit taşından Mardin ve Urfa ya göre fazla bina yok.. Ve, kürkçü dükkanına dönüyoruz artık.. Hepsi çok harikaydı herşey.. ömrüme güzel ve değerli bir anı oldu.. Mutluyum.. Ama yarım ve eksiğim sanki, binbeşyüz km yolu aşıp geldim, cancağzımı göremedim, ona sarılamadım.. böyle hayal etmemiştim, Neyse nasip değilmiş.. Ben elimden geleni yaptım sonuçta.. 🤫🙈🤷‍♀️
667 syf.
10/10 puan verdi
HA Rİ KAY DII!!! Bu zamana kadar 7 Sarah kitabı okudum 2 acotar + 5 cam şato hepsinin arasında KESİNLİKLEE en iyisi buydu harikaydı! Ya ilk defa bir Sarah kitabını 4,5 gün gibi bir sürede bitirdim gerçekten su gibi aktı bayıldım. Aksiyon desen var, karakterlerin yollarının kesişmesi çok güzeldi, hainlikler desen o da var... Gerçekten aradığım her şeyi bu kitapta buldum ilaç gibi geldi ilaçç. Sadece bu ayın favorisi değil, gerçekten okuduğum en iyi kitaplardan!!
Gölgeler Kraliçesi
Gölgeler KraliçesiSarah J. Maas · Dex Yayınları · 20181,360 okunma
132 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir gece Doktor Filipoviç Şarik adlı sokak köpeğini evine getirir. Onu bir güzel temizler ve bakar. Aslında Doktor Filipoviç bu sokak köpeğini kendi deneyinde kullanmak için evine almıştır. Doktor, Şarik'i ameliyat ederek hipofiz ve er bezlerini adi, suçlu bir insanınkiyle değiştirir. Şarik'te büyük değişimler olmaktadır. O artık kaba, yüzsüz, açgözlü, sürekli küfreden bir insana dönüşmüştür. Doktor için artık bu büyük bir sorun olmaya başlamıştır. Mihail Bulgakov Sovyet dönemini mizahi yolla çok güzel eleştirilerde bulunuyor kitapta. Kitabın türünü bilimkurgu / hiciv olarak harikaydı. Okurken yer yer güldürüyor yer yer eleştirileriyle düşündürüyor. Dönemi harika yansıtmış. Sayfa sayısı az olmasına rağmen içi dolu. Çevirisi gayet güzeldi. Çeviri açıklamaları yeterliydi hoşuma gitti. Bulgakov'un yasaklı eserlerinden biri 1962 yılından sonra basılma imkanı bulmuş. Bulgakov'a başlamak için güzel bir giriş kitabı olduğunu düşünüyorum. Dönem kitaplarını ve benim gibi hiciv kitaplarını seviyorsanız kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. "Şunu anlayın ki, asıl korkunç olan artık köpek kalbi değil, insan kalbi taşıması. Yani doğada var olanlar arasında en rezilini."
Köpek Kalbi
Köpek KalbiMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201918,7bin okunma
Resim