Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
agam bızle eğleniyii
Tanrım, ne müthiş şeydi şu aşk. Ne kadar harikaydı bir darılıp bir barışmak. 
Sayfa 94 - Alfa Yayınları
Sıradan kelimeler. Normal diyaloglar. Hiçbir zaman bunlara sahip olmamıştım. Harikaydı...
Reklam
Böyle bir insanın var olabileceği aklıma gelmezdi. Öyle harikaydı ki.
Sayfa 132Kitabı okudu
Benimde :)
En önde ilerliyordum. Ata binmek benim için tutkulu bir zevkti. Soğuk hava ıslık çalarak yüzüme çarparken kanımın, yaşam ateşini gevşeyen bedenime yayarak belimden yukarı yükseldiğini hissediyordum. Sabah havası harikaydı. Önceki gecenin nemi hâlâ hissediliyor, işlenmiş toprağın nefesi, çiçekleri açmakta olan çayırların kokusu duyuluyordu. Aynı zamanda çevremizde, atların burun deliklerinden dışarı üfledikleri soluklarının nemini hissediyorduk. Uyuşuk ve uyku sersemi olan bedeni silkeleyen, yoğun bir sisten çekip alır gibi canlandıran bu ilk sabah koşusu her zaman hoşuma giderdi.
Sayfa 59
"Hava göründüğünden daha soğuktu, kutup soğuğu Kanada'dan erken gelmişti ve güneşli havaya bir ürperti katıyordu, harikaydı."
Reklam
Artık özgürdü kendini bomboş hissediyordu. Bu an, hayatının en önemli anı değil, en üzücü ve en perişan anıydı, ki bu da harikaydı, çünkü aşağılara düşmek yerine yukarılara tırmanmaya başlayacaktı.
Sayfa 516Kitabı okudu
Her sorun için -en karmaşık görüneni için bile bir çözüm olduğunu bilmek harikaydı.
Sıradan kelimeler. Normal diyaloglar. Hiçbir zaman bunlara sahip olmamıştım. Harikaydı.
Sayfa 118Kitabı okudu
Derken, yakınlaştıkça saraylar, hazineler, karlı dağ yamaçları açıldı sanki önümde. Böyle bir insanın var olabileceği aklıma gelmezdi. Öyle harikaydı ki..
Reklam
Babasının plakları içinde en çok sevdiğim Liszt’in piyano konçertolarından biriydi: her yüzde birer konçerto. Onu iki sebepten seviyordum. Öncelikle plağın kabı güzeldi. İkincisi, tanıdığım hiç kimse –Şimamoto hariç tabii ki– Liszt’in piyano konçertolarını dinlemiyordu. Bu düşünce beni heyecanlandırıyordu. Etrafımdaki kimsenin bilmediği bir dünya bulmuştum –sadece benim girmeme izin verilen gizli bir bahçe. Başka bir boyuta geçiş yapmış, yükselmiştim. Müzik tek başına harikaydı. İlk seferde bana abartılı, yapay hatta anlaşılmaz gelmişti. Yavaş yavaş, tekrar tekrar dinledikçe, beynimde belli belirsiz bir imge oluşmuştu –anlamlı bir imge. Gözlerimi kapatıp konsantre olduğumda, müzik bir dizi girdaba dönüşüyordu sanki. Bir girdap oluşuyor, onun içinden bir diğeri şekilleniyordu. Ve ikinci girdap bir üçüncüsüyle birleşiyordu. Bu girdaplar, şimdi anlıyorum, kavramsal, soyut şeylerdi. Her şeyin ötesinde, Şimamoto’ya onlardan bahsetmek istiyordum. Ama onlar sıradan dilin ötesindeydi. Tamamen farklı kelime dizilerine ihtiyaç vardı ama onlara dair hiçbir fikrim yoktu. Dahası, hissettiklerimin kelimelere dökmeye değip değmeyeceğini bilmiyordum. Maalesef, piyanistin adını şu an hatırlayamıyorum. Hatırladığım tek şey renkli, parlak plak kılıfı ve plağın ağırlığıydı. Plak, gizemli bir şekilde ağır ve iriydi.
Doğan Kitap
Deliler ile ay arasindaki ilişkinin ne olduğunu doğru dürüst bilmiyordu, ama güçlü bir iliski vardi mutlaka. "Ben de seni özlemeyeceğim Eduard, çünkü ölmüş, buradan çok uzaklara gitmiş olacağım. Ve seni kaybetmekten korkmadığım için, benim hakkımda ne düşüyorsun ne düşünmüyorsun, umurumda değil. Bu gece senin için çalarken, kendimi aşık bir kadin gibi hissettim. Harikaydı. Hayatimin en güzel dakikalarıydı."
Sayfa 138 - Can yayınlarıKitabı okudu
"Evet, bir adamla olmanın cinsel hazzını özlüyordum... ama kucaklanmak ve istendiğini hissetmek acayip harikaydı."
1.451 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.