Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa Furkan Çoban

Başlıksız
Ey güzel günlerin katilleri, ey tatlı sevinçleri zehirleyen yılanlar, ey tebessümlerin acı biberleri, ey safi gülüşlerin çıkarcı muhasebecileri! Sizlere tükürmekle başlamalı sözlere. Bağırıp çağırmakla saçınızı baş yolmalarla atmalı sizlere duyulan kızgınlığı. Hayatınızda neler yaşadığınız hangi seçimlerin iradelerin kurbanlarından biriydiniz bilinmez ancak yapıp etmeleriniz, kızıp yok etmeleriniz, hasetleriniz, zehirli sözleriniz ve giderek kokuşan o ruhunuz!!! Sizlere yapmayınlarla, bu yaptığınız doğru değil demelerle anlamadıklarınızı nasıl anlatmalı, nasıl sokmalı zihninize ?
Reklam
İsra Suresi 83. Ayet : “İnsana nimet verdiğimiz zaman (bizden) yüz çevirip yan çizer; ona bir de zarar ziyan dokunacak olsa iyice karamsarlığa düşer” İnsan elinde olan nimetlerin farkına varmakta, nimet olduklarını idrak etmekte zorlanır. Bu nedenle zaten en büyük nimetlerin arasında zaman ve sağlık gelmektedir. Nimetin farkına varmak için
Bertrand Russel'ın Siyasi idealler kitabında geçen bir cümle : "Her yeni kuşak güçlüğün geçmiş kuşağa ait bir şey olduğunu düşünür, ama her kuşak "geçmiş yeniliklere" ancak katlanır. Kendi gününde ki yenilikler sanki katlanma ilkesi diye birşey hiç olmamış gibi (önceki cümleyi kastediyor), yine aynı güçlüklere sürüklenir." Ben yazarın asıl kastettiği anlamın dışına çıkarak ve yenilikler kısmını görmezden gelerek şöyle bir çıkarım yaptım. Eski kuşaklar sürekli kendi kuşakların sonraki kuşaktan ne kadar güçlüklerle dolu olduğunu söylerler. Gerçekleşen yenilikler kendi dönemlerindeki duruma göre hayatı kolaylaştırmaktadır. Bu nokta da haklıdırlar. Ancak gelecek kuşak da yaşları ilerleyip yerlerine yeni bir kuşak geldiğinde onlardan öncekilerin dediklerini yine yeni kuşağa söyleyeceklerdir. Çünkü ?