Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
SEN EVİNDEN ÇIKTIĞIN ÂNDAN İTİBAREN NAMAZDASIN...
Dedemin namaza gelenin yolda kazandığı sevaba dair naklettiği şu Hadîs-i Şerifi de hatırlarım: Bir genç Sahabi, geç kalmış, koşarak gelmiş, cemaate katılmış. Efendimiz gencin koşarak geldiğini görmüş, namazdan sonra kendisini çağırmış: - "Evlâdım, namaza gelirken, huzur içinde, sükûn ve vakarla gelin. Yangın söndürmeye gider gibi gelmeyin..." "Yâ Resûlallah, namaz başlamıştı." - "Başlasın merak etme! Sen evinden çıktığın ândan itibaren namazdasın..."
Sayfa 191 - 1.Kısım, (Konya, Çocukluk ve İlk gençlik Yıllarım), -Dedem Hacı Veyis Efendi-, Namaza Vakarla Geliş, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
SELÂMIN MAKSADI ve MÂNÂSI...
Dedem, amcam ve babamda imânın nuru ve tevazuu vardı. Herkesle konuşur, ilgilenir, selâmlaşırlardı. Dedeme cemaatten soranlar olurdu: - "Hocam hep selâm veririz, severiz. Fakat selâmın maksadı ve mânası nedir? - "Selâmdan maksat, anlaşılacak şekilde kısa olarak: hayat ve cemiyeti emniyet içine almaktır... Selâm veren kimse şunu demiş olur: Kardeşim emin ol, benden sana zarar gelmez... İşte selâmın mânâsı budur."
Sayfa 188 - 1.Kısım, (Konya, Çocukluk ve İlk gençlik Yıllarım), -Dedem Hacı Veyis Efendi-, İmân Nuru ve Tevazu, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
KONYALI MEHMED VEHBİ EFENDİ ve OĞULLARI...
Mehmed Vehbi Efendi resmî bir insandı. Oğullarından Ahmed hâkimdi; diğeri Fevzi ise kumaşçılık yapardı. Soyadı kanunu çıkınca "Çelik" soyadını aldılar. Mehmed Vehbi Hoca'nın kumaşçı olan oğlu Fevzi, CHP'nin il başkanlığını da yapmıştı. Cumhurbaşkanı ve aynı zamanda CHP genel başkanı olan İsmet İnönü, Konya'ya geldiği zaman, onun evinde kalırdı... (devamı yorumda)
Sayfa 182 - 183 1.Kısım, (Konya, Çocukluk ve İlk gençlik Yıllarım), -Dedem Hacı Veyis Efendi-, Vehbi Efendi'nin CHP Başkanı Oğlu, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Hatıralar mutlu olsun, kederli olsun, hep acı verir.
Sayfa 63 - Can YayıneviKitabı okuyor
NİÇİN BU ZULÜMLER?..
- "Hürriyetini almış bir millete, bu esaretler, bu takipler, tazyikler, tevkifler tuhaf geliyor! İnsan şnu sormaktan kendini alamıyor: Bu işler kimleri razı etmek için yapılıyor? Dün varlığımızı, istiklâlimizi, dinimiz, imânımızı, tarihimizi, ırzımızı, namusumuzu çiğnemeye gelenlerin gönlünü almak için mi, onların hoşuna gider diye mi yapılıyor bütün bu zulümler?.. Biz Yunanı denize döken millet değil miydik yâhu? Yoksa Yunan mı bizi denize döktü?
Sayfa 180 - 181 1.Kısım, (Konya, Çocukluk ve İlk gençlik Yıllarım), -Dedem Hacı Veyis Efendi-, Yoksa Yunan mı Bizi Denize Döktü, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Zalimler...
Bakara Sûresindeki Âyeti kerîmelerde, gayet açık olarak beyân olunuyor ki: - "Mâbedleri yıkan, buralarda Allah'ın anılmasına mâni olan kimselerden daha zalim kim olur?" Evet, eğer bunlar da zalim olmayacaksa, zalim kim olur? Âyet-i Kerîmeler güneş gibi açık iken, hâlâ bu işleri ve yapanları mâzur göstermek isteyenlere ( Mehmed Vehbi Hoca(!) gibilere) şaşmamak mümkün değildir... Demek ki onlara, Allah'ın bildirmesi de, şehadeti de kâfi gelmiyor. Zalim bunlar değilse kimlerdir?
Sayfa 180 - 1.Kısım, (Konya, Çocukluk ve İlk gençlik Yıllarım), -Dedem Hacı Veyis Efendi-, Bunlar da Zalim Değilse, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
HÜSN-i ZAN EDENLER VAR!..
Bu günler de (1930'lar da) amcam ve babamla dertleşirlerken, dedemin şöyle dediğini hatırlıyorum: "Yâhu camilerimiz elimizden alındı. Allah'ın ism-i Celâlini anmak, huzur-u izzetinde secdeye varmak için yapılan ibadethanelerimiz ot deposu, asker kışlası oldu. Bütün bu tahribatın karşısında hâlâ, sanki bir şey olmamış gibi, bu yapılanları mübah gören, bu aziz milletin ruhuna bu darbeleri indirenlere hüsn-i zan eden, bu işleri mazur görenler var...
Sayfa 179 - 180 1.Kısım, (Konya, Çocukluk ve İlk gençlik Yıllarım), -Dedem Hacı Veyis Efendi-, Bunlar da Zalim Değilse, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
“ Hayat, birbirinden ayırdıklarını, kısa bir müddet için tekrar yaklaştırır gibi olsa bile, uzun zaman yan yana bırakmıyordu. geçen günleri bir daha geri getirmek mümkün değildi ve sadece hatıralar, iki insanı birbirine bağlayacak kadar kuvvetli değildi.”
ÂLİMLERİN TAVRI ve MEHMED VEHBİ EFENDİ...
Cumhuriyetin ilk yıllarında (Hükûmetin dinsizliği karşısında) âlimlerin aldıkları iki çeşit tavrı, dedem, amcam ve babam ile Mehmed Vehbi Efend'ye benzeyenlerin davranışlarında görebiliriz. Vehbi efendi gibiler, evlerinden çıkmaz, vaaz, sohbet ve irşadla meşgul olmak şöyle dursun, "Aman hükûmet darılmasın!" diye konuşmaz; din aleyhtarı hareketleri, "İstemeden yapıyorlar." diye tevil edip, mazur göstermeye çalışırlardı...
Sayfa 179 - 1.Kısım, (Konya, Çocukluk ve İlk gençlik Yıllarım), -Dedem Hacı Veyis Efendi-, Âlimlerden İki Tavır, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
KONYALI MEHMED VEHBİ EFENDİ'NİN ŞAKŞAKÇILIĞI!..
Amcam merhum, bir gün sofrada, celâllenerek şöyle demişti: - "(...) Şimdi Bakıyorum da dün: Belki niyetleri iyidir, işin nereye varacağını bilmeden bu dinsizliği yapıyorlardır, hatâlarını anlayınca düzeltirler" diye mazur görülüp müsamaha ile bazı kimselere bakılıyor idi. Ama bugün bütün maskeler düşmüştür. Bunu gören Bediüzzaman gibi bazı zatlar, vazife kabul etmeyip, âlet olmayı reddederek çekilmişlerdir. Sen (Mehmed Vehbi Efendi), böyle yapma, milleti uyandırmaya çalışma, yapanları da ayıpla, tenkid et suçla... Bir de kalkıp, mazlum insanlara, "Vatanda yatacak yer bulamadılar..." diye dil uzat... İşte bu olamaz!..
Sayfa 178 - 179 1.Kısım, (Konya, Çocukluk ve İlk gençlik Yıllarım), -Dedem Hacı Veyis Efendi-, Âlimlerden İki Tavır, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.