Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
SERBEST FIRKA HÂDİSESİ ve ODUN-KÖMÜR VAADİ...
Köyden Konya'ya döndüğümüz 1930 yılının ortalarıydı; Konya'yı ve bütün memleketi heyecana getirip dalgalandıran meşhur Serbest Fırka hâdisesi yaşandı. [...]Halk Partililer telaşa kapılmışlar. Mahallelerde herkese vaadler yapılıyor. Halk Partisine rey verecek kadın erkek herkese bir merkep yükü odun ve isterse kömür verilecek...
Sayfa 60 - 61 1.Kısım, (Konya, Çocukluk ve İlk gençlik Yıllarım), -Babam Hacıveyiszâde İbrahim Efendi-, Serbest Fırka Hâdisesi, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
HÂFIZ SAADEDDİN KAYNAK...
Hâfız Saadeddin Kaynak'ın, Cumhuriyetin ilk yıllarındaki cereyana kapılıp ayağının kaydığı zamanları duymuş olan Osman Efendi, sonra, şunları da ilâve etmişti: - "Hacca çıkan ilk izinde kalkıp hemen buralara gelmesi, hacdan maksat da tövbe edip yıkanmak olduğuna göre, inşaallah kendisinin o günlerdeki dalgalı hâllerini siler..."
Sayfa 60 - 1.Kısım, (Konya, Çocukluk ve İlk gençlik Yıllarım), -Babam Hacıveyiszâde İbrahim Efendi-, Hâfız Saadeddin Kaynak, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yalnız bırakmayın beni hatıralar. Az yanımda kal çocukluğum, Temiz yürekli uysal çocukluğum... Ah, ümit dolu gençliğim, İlk şiirim, ilk arkadaşım, ilk sevgim.
Mücahidler...
Gönenli Mehmed Hoca, bulunmaz bir insandı. Namına Gönen'de bir külliye yapıldı. Gönenli ve amcam gibi ömrünü İslâm'a feda eden kimselere ne yapılsa azdır. Böyle mücahidlerin Allah adedini artırsın...
Sayfa 57 - 1.Kısım, (Konya, Çocukluk ve İlk gençlik Yıllarım), -Babam Hacıveyiszâde İbrahim Efendi-, Gönenli'nin Cömertliği, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
İSTANBUL'DA KİME SORSAN ONU BİLİRDİ...
Ondan sonra artık, amcamın Konya'da yaptığı hizmet ve fütuhat gibi, Gönenli Hocaefendi de talebeleri okutur, besler; hayrat ve hasenat peşinde koşar dururdu. Boş ânı yoktu. Koca İstanbul'da kime sorsan onu bilirdi. 1980 yılındaydı. Sultan Ahmed Camiinde bir Cuma namazı kılayım, dedim. Erken gittim oturdum. Hocaefendi minbere çıktı, hutbeyi okudu. O kalabalığın arasında fakiri fark etmiş. Minberden inip, namazı kıldırmak için mihraba doğru giderken, "Namazdan sonra görüşelim." diye bana işaret etti. Kalmamı tenbih etti. Böyle zeki, uyanık, hareketli bir zattı. Namaz bitince bekledik. yanımız geldi, elini öptük görüştük. Tabiî hocanın işaret edip beklettiği adam kimdir, diye merak edenler oldu. Hoca onlara şöyle dedi: - "Cemaat-i Müslimîn, bu kardeşiniz kimdir, bilir misiniz? Kırk yıldır, Peygamber-i Zîşân'a civarında bulunan, Peygamber-i Zîşân'a komşu olan bir bahtiyardır. Ömrü Harem-i Şerif'in içinde, Eskiden Hazret-i Ebubekr-i Sıddîk'in evi olan, şimdiki Mahmudiye Kütüphanesinde ve eskiden Hazret-i Hasan ibni Zeyd'in evi olan şimdiki Şeyhülislâm Ârif Hikmet Kütüphanesi'nde geçer..." Hoca bunları ilâvelerle söyleyince, haydi, Medine-i Münevvere'den gelen zâtı kucaklayacağız diye bana bir hücum oldu... Neyse selâmlştık, kucaklaştık...
Sayfa 55 - 1.Kısım, (Konya, Çocukluk ve İlk gençlik Yıllarım), -Babam Hacıveyiszâde İbrahim Efendi-, Gönenli'nin Hizmetleri, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
EHL-İ HÂL GÖNENLİ MEHMED EFENDİ...
Gönenli Hoca, sarıklı cübbeli fakat aynı zamanda papyon kravatlı, eldivenli ve bastonluydu. Çok temiz, titiz giyinirdi. Yere gelince tozlanmasın diye sarığının ön kısmı, fesin az üzerinden sarılmıştı. 1931'de elini öpüp tanışmıştık. Fakat 20 sene sonra hacca geldiğinde, Medine-i Münevvere'de görüştüğümüzde, tabiî olarak tanıyamadı. "Ben seni tanıyamadım. Nerden tanıyorsun beni?" dedi. "Hocam talebenizim. Beraber mukabele okumuştuk" yerini ve tarihini söyleyince , gülümsedi: "Kardeşim o yılların üzerinden karlar kışlar geçti; dedi; o günkü Hâfız Mehmed başkaydı, bugünkü Hâfız Mehmed başka!" Gerçekten de eski sakalsız, şık Gönen'linin günde iki kere ütüleniyormuş gibi görünen pantolonu, pırıl pırıl parlayan potinleri, kravatı, eldiveni gitmiş; yerine mütevazı, sakallı, ehl-i hâl Gönenli Mehmet Efendi Gelmişti...
Sayfa 55 - 1.Kısım, (Konya, Çocukluk ve İlk gençlik Yıllarım), -Babam Hacıveyiszâde İbrahim Efendi-, Ehl-i Hâl Gönenli Mehmet Efendi, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
ŞAPKA MECBURİYETİ...
Gönenli Mehmed Hoca, 30'lu yıllarda, sonra ki seneklerde gördüğümüz gibi değildi. O sıralar çok şık giyinirdi. henüz hocalara sarık yasak edilmemişti. Onlara şapka mecburiyeti 1935'de çıktı. O zamana kadar cübbe ve sarıkla dolaşabiliyorlardı...
Sayfa 55 - 1.Kısım, (Konya, Çocukluk ve İlk gençlik Yıllarım), -Babam Hacıveyiszâde İbrahim Efendi-, Ehl-i Hâl Gönenli Mehmet Efendi, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
GÖNENLİ MEHMED HOCA...
1931 Ramazan'ında Konya'ya hem merhum Gönen'li Mehmed Efendi, hem de Hendek'li Abdurrahman Gürses Hoca mukabele okumaya geldiler. Ben o sıra 12 yaşındayım; onlar otuz olmalılar, Gönenli Hoca belki bir kaç yaş daha büyüktü. Birlikte mukabele okuduk. Gönenli Hoca kıraat itibarıyla temkinli, tecvide, hurufata çok riayet ediyor. Fakat Gürses Hoca, bunlara riayetle birlikte, hem sesi daha güzel, hem de makamdan anlıyor...
Sayfa 54 - 1.Kısım, (Konya, Çocukluk ve İlk gençlik Yıllarım), -Babam Hacıveyiszâde İbrahim Efendi-, Gönenli ve Hendekli Hocaefendiler, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
HEM ÂLİ, HEM ULVÎ...
3 Mart 1922 tarihinde Konya'nın Sakyatan köyünde doğmuşum. Babaannemin arzusu ile adımı Âli koymuşlar. Ulvî'yi sonradan kendim beğenip ismime ekledim. Mısır'da ilk görüştüğümüzde İhsan Efendi Hoca: "Hem Âli, Hem Ulvî, ikisinde de yücelik var. demek ki senin ruhun yüceliğe doymuyor. Öyle ol inşaallah" demişti.
Sayfa 27 - 1.Kısım, -Konya, Çocukluk ve İlk gençlik Yıllarım-, Adım ve Ailem, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Aslı bir yasemindir içimdeki gecenin Yeter ki, koy ufkuma gözlerini aniden Varlığıma gizemle yaklaşan gözlerini Bir saray bahçesinde yeşeren lale gibi Saklamak istiyorum, kamaşan gözlerini İçime damla damla eriyip aktığında Sonsuzluk ırmağına karışan gözlerini Hatıralar yurduna derinden baktığında Bir çift güvercin gibi uçuşan gözlerini Ansızın gülüşünü bulutların ardında
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.