Kitap tam bir hayal kırıklığı. İsmine ve gerçek bir hikaye olusuna aldandım. Sanki günlük tutuyormus gibi kitapçı nasıl açılır? Ciro, müşteriler vb şeyleri anlatan içinde hikaye vs olmayan kitabın arka yazısı ile içeriğinin alakası olmayan bir kitap...
Edebiyat dünyasında “Kütüphane, kütüphaneci, kitap” kavramlarını konu alan kaleme alınmış eserleri araştırırken karşıma çıktı. Açıkçası kapağına baktığımda nerdeyse gözlerim yerinden fırlamıştı. Ahaaa dedim hayalimi yansıtan bir kitap buldum. Kitap almadan önce muhakkak okuyanların fikirlerini de merak ederim (yanlış anlaşılmasın kitabı satın
Finallerden bunaldığımda kurduğum kitapçı veya kafe açma hayalini mahveden kitap. Çok fazla emek ve sabır gerektiren bir işmiş kitapçı sahibi olmak.
Gerçek bir hayat hikayesi olduğu için hoşuma gitti. 200 sayfa bir oturuşta bitti. Kitapta geçen yazarlar ya da yayınevleri bana tanıdık isimler değildi, eğer biraz daha yayın hayatını bildiğim bir ülkede geçseydi kitap daha fazla zevk alabilirdim.
Kitap beklediğim gibi değildi.Evet bi hikayesi var en azından nasıl bi kitapçı kurduğunu başarısını neler yaptığını anlatıyor ancak hiç hayal ettiğim gibi kitapların kokusu içinde bi hikaye bulamadım ,duyguları tam anlamıyla hissedemedim..
Petra Hartlieb,bir kitapçı açma hayali ile yola çıktığı ve hayalini gerçekleştirip açtığı kitapçı sonrasında neler yaşadığını anlattığı bu kitabında, yeri geliyor mutluluklarını yeri geliyor hayal kırıklıklarını bize anlatıyor.
Sadece bu kadar da değil finans etme, çalışan bulma ve tabi en önemlisi müşteri çekebilme gayretlerini de aktarıyor.Sonra internetten kitap almanın kitapçılar açısından nasıl bir probleme dönüştüğünü ama hiç bir şeyin kitapçıdan kitap almak kadar önemli olmadığını da anlatıyor.
Gerçek hikayeler de bir işin iyi ve kötü yönlerinin ortaya konması bence güzel..
.
.
.
#alıntı Özellikle, benim onun için kitap ısmarladığım ve üç gün sonra kitabı beğendiği için bana ödünç olarak getiren kadın müşterinin tavrı,bizden şık bir yemek kitabı almış olan evli çiftin bir hafta sonra bizi evlerine yemeğe davet etmesi kadar nazikti.Bunların hepsi bizi her gün kitapçının kapılarını açmak ve kitapları tavsiye etmek için harekete geçiren ve az sayıdaki samimiyetsiz, huysuz ve burnu büyük müşteriye dayanmamızı sağlayan şeylerdi.Selam vermeyenler, hediye paketimizi çirkin bulanlar,Habsburger'ler hakkında dört yıl önce çıkmış stokta bulundurmadığım ve tedarik etmesi ertesi güne kadar süren kitap için dehşete düşenler, kapıdan girdiklerin de bize selam vermek şöyle dursun, üç gün önce sipariş verdikleri kitabın dükkanda olup olmadığını hemen söyleyememiş olmamızı algılayamayanlar, senede iki kitaptan fazla almamasına rağmen prensip olarak indirim soranlar gibi bize negatif enerji veren müşteriler de vardı tabi....Amazon'daki hesaplamalardan daha zekice olaya hakim olduğumuz için bizi sevip geliyorlar.
Kitap heyecandan arındırılarak dümdüz yazılmış sanki. Adı Hayallerimin Kitapçısı olan bir kitabın içeriğini daha dolu ve kurgusu daha özenli, anlaşılır olmalısını beklerdim. Bana yavan geldi, yaşanmış öykü daha iyi anlatılmalıydı .
