Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şeyma

Şeyma
@hayalprojektoru
“Siz kitabınızı bildiğiniz gibi yazın - ona dokunacak elin takvimi gelir, günü gelir.” Manzumu Mazlum Dinledi: “OKUYUN, GÖRÜN, SÖVÜN!”
268 syf.
10/10 puan verdi
·
52 günde okudu
Benliğini Arayan Çocuk
Benliğini Arayan ÇocukVirginia M. Axline
9.1/10 · 2.933 okunma
Reklam
Askerlik.
Eğer tebaaınızı gerçekten seviyorsanız, neden kafanızda şu sözler dönüp durmuyor: Neden en canlı, en verimli zamanlarında ki bunca genci bu kadar kötülüğün ve tehlikenin içine sokayım? Neden bu kadar namuslu ev kadınını ve kocalarını birbirlerinden ayırıp bu kadar çocuğu babasız bırakayım? Neden yurttaşlarımın kanını dökerek bilmediğim ve hakkım olduğu da şüpheli bir toprakta hak iddia edeyim?
Ne yaptı bu Türkler sana eyy Erasmus?
Dinimizi savunuyormuş gibi yapıyoruz; ama aklımıza esasen Türklerin sahip olduğu muazzam zenginlikleri ele geçirmek var. Kilisenin hakkını savunma maskesi altında, içimizde hissettiğimiz nefretin intikamını alma niyetindeyiz. Hırsa meylediyoruz, gazabımızı takip ediyoruz...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Savaşı körüklemesinin tek nedeni, savaş yoluyla tebaasının üzerinde daha kolay tiranlık uygulayabilme niyeti olan insanlarda vardır.
Tüm dünya savaşlar ve adam öldürmelerle inciniyor.
Reklam
Hangi erke, hangi hükümdarlığa sahip olursanız olun, insanların rızasıyla sahip olursunuz. Ve yanılmıyorsam, verme yetkisi olanın geri alma yetkisi de vardır.
Az iş ve çabayla BARIŞ’ı elde edebilecekleri yerde bu kadar çaba ve zorlukla SAVAŞ yapan bu insanların akıllarının yerinde olduğunu söyleyebilir miyiz?
Homer’in söylediği şeyle ilgisiz, insana her yerden saldırır: “İnsan, yaşayan tüm canlıların içinde en kötüsüdür.”
Sonuç olarak savaşta hissettiğimiz zararı ve kötülüğü anlatabilecek hiçbir dil, hiçbir sözcük yoktur.
İnsan kötülük yapmaya iyilik yapmaktan ne kadar da çok hazır ve tetikte.
Reklam
Pythagoras, kendisinin canını yakmadığı halde zavallı bir hayvanın kanını akıtmaya alışmış bir insanın eninde sonunda, öfkelendiğinde ya da canı yandığında bir adamı öldürmekten de korkmayacak duruma geleceğini kavramıştı.
Oburluğun saltanatı öylesine ileri gitti ki insanların gaddarlığından kurtulabilen tek bir hayvan bile kalmadı hiç bir yerde. 
Hayvanları parçalamakla da yetinmediler, kışın soğuktan korunmak için bir de postlarını giydiler. Bunlar insanların yaptığı katliamlardı: ilk yağmaları, ilk soygunlarıydı.
Vahşi hayvanlar öyle her nedenden saldırganlaşmaz; ya açlık onları öfkelendirmiştir ya kendilerini avlanma ve öldürülme tehdidi altında hissetmişlerdir ya da yavrularının zarar göreceğinden, kendilerinden alınacağından korkmuşlardır. Ama biz (ah yüce Tanrım) incir çekirdeğini doldurmayacak ne sebepler için ne trajedilerin yaşanmasını körüklüyoruz. Anlamsız unvanlar, çocukca hiddetler, fahişeler ve çok daha küçük düşürücü daha nice sebepler savaşmamız için bizi galeyana getiriyor.
Aslan, kurt, kaplan gibi en vahşi olanları bile birbirleriyle bizim yaptığımız gibi savaş yapmazlar. Bir köpek başka bir köpeği yemez. Aslanlar vahşi ve acımasız olmalarına rağmen kendi aralarında kavga etmez. Bir ejderha diğeriyle barış içindedir. Ve zehirli yılanlar arasında bir mutabakat vardır. Ya insanlar? İnsan kadar vahşi, acımasız bir başka yaratık daha yoktur.
146 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.