314 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 31 hours
Serinin ikinci kitabı ve bence seri giderek daha leziz hale geliyor çünkü yazar inanılmaz başarılı şekilde boğmadan darlamadan kafa karıştırmadan bir sürü koldan yazıyor . Yani ana konu var ana çift var eski çiftler dahil gelecek olan çiftlerin alt yapısını oluşturuyor helal olsun . Tüm bunları bütünlüğü bozmadan her kitabın ana çiftini boğmadan yapabiliyor . Lily manyak zengin bir ailenin kızı ilk kitapta Giulia'ya saldıran tiksinç mahluğun kız kardeşi . Kızın yaşadığı hayat korkunç zenginlik içinde taciz tecavüz ve kölelik resmen . Tüm amacı bu hayattan bir şekilde kurtulmak erkek kardeşi ölünce ondan zaten kurtuluyor geriye baba denen yaratık kalmış durumda . Erkek kardeşi aleyhine sakladığı kadınları kurtarmak için bulduğu bilgilerle bizim Mc grubunun barına gidiyor bin bir güçlükle orada kıstırıp Link 'e bilgi veriyor . Bu bilgiler sayesinde 3 tane kadın yarı canlı kurtarılıyor bu kısımları ayrıntılı yazmıyorum okuyan olur belki diye . Sonrasında bunlar Link'in ona verdiği telefonla gizlice msj ve konuşma ile iletişimde kalıp ilişkiye başlıyorlar . Kızın babası 3 haftalık yurtdışı iş seyahatine gidince artık sevgili oluyorlar . Ve kızın babası aleyhine bulduğu daha bomba kanıtlarla olay tam kopuyor . Link kıza karşı aşırı anlayışlıydı bayıldım zaten mc grubunun adamlarının her biri ayrı tarz güzel :)) Tüm ileri kitap çiftlerini tanıdım diyebilirim yazarın anlatımı dört koldan olunca hepsini içselleştirdim en sevdiğim hale geldi seri :) Erkeklerin yaşlarının çok küçük olmaması mesela hoşuma gitti .
Link
LinkSerena Akeroyd · Independently published · 01 okunma
88 syf.
7/10 puan verdi
Bundan 2000 yıl önce yazılmış olmasına rağmen ne kadar güncel olduğuna şaşıracaksınız. İnsanlığın dertlerinin hep aynı olması belki içinize su serpecek. Sadece bugün değil, tarihin başından beri yalnız olmadığınızı hissedeceksiniz. Kısacası deli olmadığınızı, problemli olmadığınızı; hayat denen bu gailenin insanı aslında gerçekten zorladığını fark edeceksiniz. Kitabın girişinde sizi meraklandırıp motive eden böyle bir paragraf yer alıyor. Kısa,öz ve anlaşılır bi kitap, destek yayınlarının bu serisi kesinlikle okunması gereken serilerden. Felsefe serisi diye geçiyor, felsefe deyince aklınıza yoğun terimsel ifadelerin yer aldığı eserler geliyorsa rahat olabilirsiniz çünkü karmaşadan çok uzak bir seri. Keyifli okumalar diliyorum
Epiktetos - Kendisinin Efendisi Olmayan Hiç Kimse Özgür Değildir
Epiktetos - Kendisinin Efendisi Olmayan Hiç Kimse Özgür DeğildirAslı Perker · Destek Yayınları · 20225.2k okunma
Reklam
Gözünü açıyorsun "Doğdu" diyorlar.. Gözünü kapıyorsun " Öldü" diyorlar.. Bu "Göz Kırpış"a "Ömür" diyorlar.! Aşık Veysel..
Kitapçıların ve çiçeklerin bazı özellikleri olmalıdır Olric. Gelişi güzel insanlar bu mesleklerin içine girmemeli. Kitaplar ve çiçekler özel bir itina isteyen varlıklardır. Ne yazık, bu meslekler de artık olur olmaz kimselerin elinde, sattıkları ile ilgileri olmayan kişilerin. Durmadan kitaplara ve çiçeklere eziyet ederler, onlara nasıl davranılacağını bilmezler. Bana kalırsa, bir 'kitapları koruma derneği' kurmalı ve kitaplara kötü muamele edilmesini önlemeli.
Sayfa 576 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 7 days
36 yaşına kadar ben ben olarak mı yaşadım? Ben bana verilen bu yaşamda nekadar kendimim? Keşke HAYIR diyebilseydim böyle olmazdı değdiğim bir hayat mı yaşıyorum? İnsana kendini sorgulatan bir kitaptı.
Hayır Diyebilme Sanatı
Hayır Diyebilme SanatıMüthiş Psikoloji · Destek Yayınları · 202011.6k okunma
Bibliyofil (kitap tutkunu) karakteriyle Elias Canetti'nin "Körleşme" sindeki Profesör Kien'i çağrıştıran bir kitap. Kien kadar aymaz değil kahramanımız ama o da uç bir karakter. "İnsanlar kitapların kaderini değiştirir." diyor yazar. Doğrudur, kimi aksesuar kimi sehpa kimi başının altına yastık kimi yakacağınız ateşin çırası kimi kağıttan uçak kimi gemi olur; hatta depremde en sağlam sığınak olur ama kitaptan ev yapmak ayrı bir boyut kuşkusuz. "Kitaplar insanın kaderini değiştirir." diyorum ben de. "Bir gün bir kitap okudum hayatım değişti." ile başlayan Orhan Pamuk'un Yeni Hayat'ında olduğu gibi nice hayatlara yön verir kitaplar. Sizi de değiştirir hayatınızı da hayatınıza giren insanları da. Okuduklarınızla şekillenir, güzelleşir (okuyup çirkinleşen pek duymadım), iyileşir, sarıp sarmalanırsınız. Kitaba düşkün olmak anlaşılır bir durum ama her şeyin aşırılığına karşıyım, bu aşk, para, sevgi, kitap, bilgi de olsa. Aşırıya kaçtığında insanı bozmayan bir şey gelmiyor aklıma. Bu aşırılığı gayet güzel, sürükleyici ve çok kısa bir hikayede ele alan yazardan ilk okuduğum kitap oldu. Anlatım başarılı, konu ilgi çekici bir de üstüne sayfa sayısı az olunca, "Daha ne olsun?" diyeceğiniz kalın ciltler arasında saklanacak bir kitap.
Kâğıt Ev
Kâğıt EvCarlos María Domínguez · Jaguar Kitap · 202012.3k okunma
Reklam
Irk,cinsiyet,makam mevki tanımıyordu uyku.Bu açıdan ölüme benziyordu.Uyuyan insanların yüzünde insanlığın hakiki çehresini buluyordu.Bu çehre,”acizim”diye haykırıyordu.
Bu hayat şeklinden çok bıktım. Yaşamak zorunda olduğumuz bu günleri nasıl geçireceğim, ne yapacağım konusunda şaşkınım. Yoğun bir sıkıntı, büyük bir yorgunluk ve bıkkınlık... Bir alışkanlık gibi kendimi bıraktığım bu âlemlerde ruhların, emellerin çirkinliğini, bayağılığını görüyorum.
"Kurtarıcı rolüne girdiğiniz, herkesi ve her şeyi düzeltme, kontrol etme eğilimi gösterdiğiniz zaman hayat sizin önünüze sürekli problemli ve arızalı kişiler, kontrol edemediğiniz olaylar çıkartır. İlginç olan tarafı ise önünüze çıkan bu insanlar hallerinden memnundurlar. Hayatlarında bir dönüşüm istemez sürekli yakınarak kurban bilinciyle yaşamlarını sürdürmeyi seçerler. Kurtarıcı rolüne giren kişinin kendine önce 'Ben içsel olarak dengeleyemediğim hangi duygumu (öz sevgi, öz değer, öz takdir) beslemek için kurtarıcı rolüne girdim' sorması gerekir. Kurtarıcı rolü genelde kişinin kendisiyle yüzleşmekten kaçma yöntemidir."
Yaşamayı bilmeden yaşayan bizlere ( benim ender benzerlerime ve bana) , her şeyi reddetmekten başka hayat tarzı, dünyayı seyretmekten başka yazgı kalıyor muydu? Dinle yaşamanın ne olduğunu bilemiyorduk, inanca akıl yoluyla ulaşılamayacağına göre bilemezdik de; insanın bir kenara atılabileceğine inanamıyor, bu açıdan düşününce kendimizi nereye koyacağımızı da bilemiyorduk; bu durumda sahip olduğumuz ruh, hayatı estetiğin gözüyle seyretmekte işe yarayabilirdi ancak.
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.