Kendini unutmak:
Dünyana giden yolu bulmak için sevebilmek istiyorsun. Sevmek… Dile kolay! Ama hayat suyu sana soracak: Kimi? Yani insan öyle herhangi bir biçimde genel olarak sevemez. Oysa sen kendi ismin dışında her şeyi unutmuşsun. Ona yanıt veremezsem suyu içemezsin. Bunda da sana, yeniden bulacağın unutulmuş bir düş yardım edebilir ancak. Seni kaynağa götürecek bir resim. Ama bunun için hala sahip olduğun son şeyi de unutman gerekecek: Kendini. Buysa sıkı ve sabırlı çalışma demektir.
DİN-YOBAZLIK: Atsız ilk olarak 1932 yılında, "Aynı tarihî yanlışlığa düşüyoruz” başlıklı yazıda din konusuna temas eder. Konuya bir tespit ve bir soruyla girer: "Bugün din hayatta birinci safta bir rol oynamıyor. Devlet dini bit kenara atmıştır. Fakat din, halk yığınları üzerindeki büyük nüfuzunu yapmakta devam ediyor. Ve Bolşevik Rusya
Reklam
"Toprağa dönüş, tabiata dönüş demek olup; suyu-toprağı-havayı aziz bilip koruyarak, yeni bir hayata, sade hayata merhaba demektir. Kanaat ekonomisini kabul edip kendisine mahsus bir "hayat tarzı"na ulaşmak demektir... Burada "kanaat"ı iktisadi olmaktan ziyade "ahlakî" bir kavram olarak anladığım aşikardır... Teklifim şu ülkemiz insanlar ve bütün dünyaya kanaat ekonomisini teklif ediyorum bu bizim inancımızın temelinde yer alan bir ilkedir...
Ama biz hayat yolculuğumuzda biraz da artık geride kalan çocukluk rüyalarımızı değil, çağımızın önümüze serdiği serüveni yaşarız…
Çocuklar, sadece hayvanlar tümüyle Burada ve Şimdi yaşarlar. Belleği de tarihi de tanımayan tek şey doğadır. Ama insan -izninizle size bir tanım vereyim- hikaye anlatan hayvandır. Nereye gitse arkasında kaotik bir dümen suyu, bir boşluk değil hikayelerin rahatlatıcı şamandıralannı ve işaretlerini bırakır. Hikaye anlatmaya, uydurmaya devam etmesi gerekir. Hikaye varsa sorun yoktur. Son dakikalarında bile, ölümcül bir düşüşün o bir saniyesinde bile -ya da tam boğulmak üzereyken - bütün hayat hikayenizin bir film şeridi gibi gözünüzün önünden geçtiği söylenir.
EGZAMA VE UCUK
- Isırgan kaynatılarak suyu ile banyo yapılır. - Papatya, çörekotu ve adaçayı kaynatılarak sürülür. - Pişmiş yumurta sarısı, yumurta sarısı yağı bir ipe bağlanır buhara tutulur, yumurta sarısının üzerinde buharcıklar teşekkül eder, bu damlacıklar toplanır ve hasta kısma geceleri sürülür. Tütün zifti pipodan alınır ve hasta kısma gece yatarken bağlanır, üzeri yağlı kağıt veya muma batırılmış kağıt ile örtülür ve sabahları yeşil sabunla yıkanır ve üzeri yine sarılır. - Eşit miktarca sarımsak ezilerek bal ile karıştırılır, geceleri sürülür, üzerine yağlı kağıt bağlanır sabah yeşil sabunla yıkanır yine bağlanır. Tedaviye 3 gün devam edilir. - Her gün 5 limon suyu içilir. - 20 gr. mürver çiçeği, 20 gr. civan perçemi karıştırılır ve bir litre suya konur 5 dakika kaynatılır ve 20 dakika demlenir. Sabahları bir su bardağı içilir. Egzama'da kanı temizlemek için: Kuru veya yaş menekşe çiçeği 25-30 adet, bir litre kaynar suya koyup 30 dakika demlenir ve bütün gün su yerine içilir.
Reklam
"beni güzel hatırla! bunlar son satırlar... farzet ki, bir rüzgârdım, esip geçtim hayatından ya da bir yağmur sel oldum sokağında sonra toprak çekti suyu... kaybolup gittim, belki de bir rüya idim senin için. uyandın ve ben bittim... beni güzel hatırla! çünkü; sevdim seni ben, herşeyini... sana sırdaş oldum, dost oldum, koynumda
'Biz hayatın dışındayız, derlerdi. Hayatın dışında... O, her şeyi besleyen hayat suyu bizden çekilmiştir. Ölüm bile bizim kadar kısır değildir.'
"Hayat bugün, bir yanımızdan Boğaz’ın o serin suları akarken, kurumuş bir dere yatağı gibi ümitsiz. Bir zamanlar buradan gürül gürül sular akardı. Nereye gitti hayatın o güzel suyu?"
Sayfa 201 - Can Yayınları
Üzüm Yemek mi, Bağcıyı Dövmek mi?
Hayat, niyetlerin savaş alanıdır. Niyetler, görünmez ama hissedilir; sessiz ama etkili. İnsanın niyeti, eylemlerinin pusulası, kaderinin mimarıdır. “Üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi?” Bu, sadece bir tercih meselesi değil, aynı zamanda bir karakter testidir. Hayat, bazen bizi niyeti kötü olanlarla karşı karşıya getirir. Onlarla yaşamayı öğrenmek, bir sanattır. Bu sanat, sabır gerektirir, anlayış gerektirir, hatta bazen göz ardı etmeyi gerektirir. Çünkü bazı savaşlar, savaşmadan kazanılır. Bazı zaferler, sessizlikle elde edilir. “Ben bununla yaşamayı öğrendim,” diyen biri, aslında en büyük dersi almıştır: Kontrol edemeyeceğin şeyler için savaşma. Niyeti kötü olan biriyle mücadele etmek, genellikle boşa kürek çekmektir. Onun yerine, iyi niyetini koru, üzümün tatlı suyunu iç ve bağcının emeğini takdir et. Ben, bu gerçeği gözlemledim,yaşadım ve kabullendim. İnsanın niyeti iyi değilse, ona yapacak bir şey yoktur. Çünkü niyet, kalbin derinliklerinden gelir ve orada saklanır. İyi niyet, güneş gibi aydınlatır, kötü niyet ise gece gibi karartır.Öğrendim ki, niyetler ne kadar karanlık olursa olsun, üzümün tatlı suyu her zaman akar. Bu yüzden, bağcıyı dövmekle meşgul olanlar, asla üzümün gerçek tadını bilemezler. Benim kalemimin niyeti üzüm yemek olanların yanında. Benim sözlerim, bağcıyı koruyan, üzümü sevenlerin sesi.
Peyami
Peyami
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.