Ona değil bana yapın diyecek kadar sevdiniz mi?
“21 Şubat 1997’de toplu halde gözaltına alınan 25 kişiden biriydim. 14 gün boyunca çok yoğun baskı ve işkence gördük. Askı, elektrik, haya burma, sürekli kaba dayak. 6. Günün sonunda hücrelere çıkarıldığımızda sakatlanmıştık. Eğitim-Sen üyesi bir arkadaşın kaburgaları kırılmıştı, ben kısmî felç geçirmiştim. Sülayman’ın elleri tutmuyordu. Karısına küfrettiler, O da tepki gösterdi. Doğal bir tepkiydi ama yanlış yerde…. Kaburgalarını kırdılar. Cinsel taciz sürekli devam ediyordu. Kesintisiz, herkesin önünde…. 43 yaşında bir arkadaşımız ancak ölüm orucuyla kurtuldu tacizden. Askının acısına dayanıyorsun ama söz gelimi, tuvalete gitmek daha korkunç. Günde dört hakkımız vardı. Her seferinde kollarımın tutmadığını, pantolonumu indiremeyeceğimi söylüyordum. Beni dinlemiyordu. Askıdayken parmakla taciz etti. Artık şerefsiz oldun dedi. Çırılçıplak soyup üzerine abandılar. Bir cezaevine giderken -sakatlar kervanı- diye şaka yaptılar. Birbirimizi sırtlamış, yaslanmış…. . . Aradan 2 yıl geçti, ağrılarım sürüyor. -Mutlu olman gerek- dedi doktor bana, -olamıyorsan mutluluk taklidi yap!!!- Sırp karakollarındaki işkence aletlerinin fotoğrafları yayımlandı. Ya bizdekiler? Aletleri görmeseniz de izlerini de mi görmüyorsunuz?
Bir Delinin Güncesi
Bir Delinin Güncesi
pp:103-104
Sonra bir mezarlıkta Bir çukurun başında Bir kapının ağzında Herkez susar Konuşur ölüm Ve sürer hayat.
Erdem Bayazıt
Erdem Bayazıt
Reklam
Biriniz namazda tahiyyâtı bitirdiği zaman, dört şeyden Allah’a sığınarak şöyle desin: 'Allâhümme innî eûzü bike min azâbi cehennem ve min azâbi’l-kabr ve min fitneti’l-mahyâ ve’l-memât ve min şerri fitneti’l-mesîhi’d-deccâl' "Allah'ım, cehennem azâbından ve kabir azâbından, hayat ve ölüm fitnesinden, deccâlin fitnesine uğramaktan sana sığınırım." (Müslim, Mesâcid 128-134; Ebû Dâvûd, Salât 149, 179; Nesâî, Sehv 64)
damla damla oluşuyor hayat ölüm kımıl kımıl duymak kolay anlatmak değil her an farkındayım az az öldüğümün bilincindeyim doğan ayın eriyen karın, akan suyun ve usul usul tükenen zamanın tekrarlayıp duruyor saat vakit de mahlûktur vakit de mahlûktur
Erdem Bayazıt
Erdem Bayazıt
Kitabıherkesokur-sığır
Unutma Memmius Birazcık bile kısaltamayız ölümü Hayatı uzatarak. Ölüm kurtarır bizi acının elinden Benliğe var olma hakkı tanımayarak Korkulacak bir şey yoktur ölümde. Var olmayan, acı da çekemez nasılsa. Hiçbir fark yoktur ölmüşle Hiç doğmamış olanın arasında Hep aynıdır ölümden arta kalan süre Ha dün ölmüşsün, şafakta Ha yıllar önce kapamışsın gözlerini hayata. LUCRETİUS Lucretius'un MÖ 60 yılında yazdığı bu mısralar dilimize "Kainatın Yapısı" adıyla çevrilen "De Rerum Natura" adlı eserinde geçer. Kitap 1417 yılında Kuzey Almanya'da bir manastırın kütüphanesinde İtalyan araştırmacı Poggio Bracciolini tarafından bulunmuştur. Rönesans'ın bu eserin bulunması ile başladığı kabul edilir. Romalı filozof Lucretius REM uykusunu ilk kez tanımlayan kişidir. Epikür'ün "insanlardan uzakta ve gizli yaşa" doktrinine göre bir hayat süren Lucretius 44 yaşında intihar etmiştir. Bu korkunç zeka ile bu dünyaya bu kadar tahammül edebilmiş olması bile bir mucizedir.
güne güzel bir söz bırakalım
Büyük bir şiir yazmak istiyorum Ağlayan bebek, vurulan genç kadar sahici Kelebek ve ölüm kadar güzel ve korkunç Hayat kadar, hayat kadar Büyülü, ince ve vahşi Ömrüm, bana bağışla bu şiiri…🖤
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.