Mağlup olup canını güç belâ kurtaran, kendini bir harabeye atan Timurlenk, hayata küsmüş, bütün bütün ümitsizliğe kapılmıştı. Ama ona bir karınca ümit ışıklarını yaktı. Karınca ağzına aldığı taneyi belki otuz-kırk kere tümseğe yukarı taşımış, yuvarlanmıştı. Ama sonunda aşırmayı başardı. Karınca kendinden büyük bu buğday tanesini o tümsekten nasıl aşırmıştı? Azmiyle, ümidiyle tabiî. Timur, " Yazık bana! " dedi. " Bir karınca kadar olamadım. Yıkıldım, ümitsizliğe kapıldım. Bundan sonra yılma, çekilme yok. Çalışıp başaracağım. " İşte bu ümit ışığı Timur'u başbuğluğa yükseltmişti.
Sayfa 70 - Yeni Asya Yayınları