Allah'ım kulun olarak doğmasaydım kendiliğinden gelir fahri kulun olurdum ...
°°°°
“Bir mutlu günde ki
Ölüm tatlıydı;
Yerde kalmazdı ruh... Kanatlıydı.”
Öyle ya büyük sonların, büyük başlangıçları olur.
Bir anne ölür çocuk yetim kalır; bir evlat ölür, anne yetim kalır. Evlat için anneden ayrılmak ne kadar zor ise bir anne için de evladından ayrılmak o kadar zor olacaktır. Evladına süt vermek için dolan göğsüne sevgi yerine acı ve hasret damlayacaktır.
Osmanlı zamanından kalma Bed-i Besmele merasimi
"O zamanlar âdettendi; çocuk, mevsim müsait olduğu takdirde dört yaşından sonra dört ay, dört gün alınca mektebe verilirdi. Dört, dört, dört; dedem de halalarım da bunun dört halifeden kaynaklandığını söylemişlerdi. Dört halife bizim dört güzide, yani dört seçilmiş sevgilimizdir. Hazreti Ali Efendimiz bizim dördüncü halifemizdir. Hem ilmin kapısıdır, hem İslâm'ın kılıcıdır. İşte bu bakımdan çocuklarının İslâm'ın kılıcı ve ilmin kapısı olmasını isteyenler onları dört yaş, dört ay, dört günlük olunca mektebe yazdırırlardı."
Sayfa 18Kitabı okudu
...
Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden...
Senin de destanını okuyalım ezberden...
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...
Elde sensin dilde sen; gönüldesin, baştasın...
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
...
Sayfa 95 - Fetih MarşıKitabı okudu
Ayrıca Nihat kelimesi ile ney kelimesinin de ebced hesabında birbirine denk düştüğünü söylemektedir. Ney, ıstırapların tercümanıdır, Nihat da ıstırap dolu siğnelerin tercümanıdır.
Sayfa 38Kitabı okudu