Pál Sokağı Çocukları.. Şeker Portakalı kitabını ve devam serini okuduğumda ne hissettiysem Pál Sokağı Çocuklarını okurken de aynı şeyleri hissettim. Molnar dostluğu, hırsı, azmi ama en önemlisi çocukluğu o kadar güzel işlemiş ki sayfalara okurken gülümsetti yer yer duygulandırdı. 10 yaşında evimizin yanındaki boş arsada üç beş arkadaşımla oyun oynadığım zamanlara götürdü beni.
İşte bunların aklı artık sadece derslerindeydi. Çok çabuk unutuyorlardı. Nemecsek ölmüştü, ama Rácz öğretmen yaşıyordu, Latince dersi de yaşıyordu ve en önemlisi onlar da yaşıyorlardı.
Bir daha Arsa'yı görememek... O daha çocuktu. Hayatta sahip olduğu her şeyi, acımadan bu dünyada bırakabilirdi. Ama Arsa'yı? Canım Arsa mı? Onu nasıl bırakacaktı?