Mümkün olan en kısa yoldan mutluluğa ulaşmak o an için keyif verici olabilir fakat uzun vadede düşünüldüğünde, maliyeti son derece yüksek ve üzücü sonuçlar yaratabileceğini de akıldan çıkarmamak gerekir.
Birçok terapistin, pek çok kereler fark edemedikleri şey, insanların aksiliklerle birlikte yaşama hissine alışamadıkları ve büyüyemediklerinden dolayı başlarının dertte olduğudur. Aksiliklere tahammül edebilseydi, sorunları hemen çözmese de onlarla beraber yaşayabilseydi ve herhangi bir andaki sorunu için, sadece içini rahatlatabilecek anlık çözümlerdense hedefleri için sıkı bir şekilde çalışmayı öğrenmiş olsaydı ruhsal sorun yaşamadan her işin altından kalkabilecek biri olurdu.
“Kokuşmuş bir dünya bu.. Biz ise bu kokuya alışmak zorundayız!” Size garanti verebilirim ki insanın yemek yediğinde aç kalacağı veya bu toplumsal düzende insanların uyuduklarından daha uzun süre çalışmaları gerektiği gibi olguları değiştiremeyeceğini kabul etmeyi öğrendikçe daha olgun bir insana dönüşebilirsiniz.
Güzel bir müzik dinlemek, nefis yemekler yemek, sevişmek, kayak yapmak; ne olursa olsun herhangi bir şeyi arada sıkıntı duymadan, sürekli olarak keyif alarak yapabilmek imkansızdır. Bir parça can sıkıntısına tahammül edemeyen insana acımak gerekir çünkü sonsuza kadar sıkılmaktan başka bir şey yapamayacaktır.
Buradan çıkarılması gereken en önemli ders, yapmanın iyi yapmaktan önemli olduğudur. Tanrı rolü yapmaktan vazgeçin, teşebbüs ettiğiniz her şeyin mükemmel sonuçlanması gerektiğinde ısrar etmeyi bırakın ve her işin bir başlangıç olması gerektiğini kabul edin. Başlarken, harika sonuçlar elde etmeniz genellikle pek mümkün olmaz ve de sizi, diğerlerinden farklı kılacak şeyler de ortaya çıkmayabilir. Tam da bu yüzden, bulunduğunuz noktadan başlayın ve küçük de olsa bir gelişme kaydedene kadar çaba harcayın.
Bir işi yapmak için çaba harcadığınız müddetçe gelişme mutlak surette sağlanıyordur. (...) Bu yüzden herhangi bir konuda başarılı ya da başarısız olduğumuz bütünüyle, başarıyı tanımlama biçimimize bağlıdır.
“Bu benim yapmak istediğim şeydir ve herhangi bir şeyin beni yolumdan alıkoymasına izin vermeyeceğim” diyebilmeliyiz. (...) sadece önemli değil, aynı zamanda en önemli amaçlarınızın olduğunu aklınızdan bir saniye bile çıkarmamanız iyi olur.