Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aşk
Bir insanın başka bir insana verebileceği en büyük hediye aşktır ve aşk , bir insanın , egosunu , başka bir insanın karşısında yenmesidir . Kendi varlığını başka bir varlık içinde eritmek isteyen kişi çok güçlüdür. Yenen değil yenilen olmak ister; kazanan değil kaybeden, bencillik değil fedakarlık yapan olmaya çalışır.
Her yıl öğrencilerime en az elli kitap hediye etsem de bir raf dolusu kitap daha eklenip duruyor aralarına, çifter çifter dizili bir şekilde, sessizce, masumca ilerliyorlar evde. Onları durduramıyorum. Sadece çok uzak bir gelecekte bana faydası olacak kitaplar, genel okuma çizgimin dışında kalanlar ve bir kez okuyup da bir daha yıllar boyu, belki de hiçbir zaman kapağını bile açmayacaklarımı neden evde tuttuğumu defalarca sordum kendime. Fakat örneğin, nasıl olur da çocukluğumun birkaç tuğlasını yerinden sökmeden “Vahşetin Çağrısı”ndan kurtulurum? Yahut gençliğime damgasını vuran “Zorba”dan, “25. Saat”ten ve kendimize bahşettiğimiz o kutsal sadakat ile en üst raflara yıllar önce, bütün halinde fakat sessiz sedasız, hediye edilmiş diğerlerinden? Çoğunlukla bir kitaptan kurtulmak ona sahip olmaktan daha zordur. Kitaplar, sanki asla geri dönemeyeceğimiz bir anın tanıkları gibi, bir ihtiyaç ve unutkanlık anlaşmasıyla tutunurlar insana. Oysa orada kalmaya devam ettikleri sürece onları birbirlerine yamadığımızı zannederiz. Üstlerinde gün, ay ve yıl yazan sayısız kitap gördüm ben; gizli bir takvimi oluşturur her biri.
Sayfa 19 - Jaguar Kitap, 20. Baskı, Çev. Seda Ersavcı, Çiz. Peter Sís
Reklam
Bir çocuk, gerçekten çok çok istediği bir kitaba kavuştuğunda, ona sadece bir kitap hediye edilmiş olmaz, aynı zamanda hayat boyu sürecek fantaziler, upuzun masallar ve gerçek hikâyelerle dolu bir yola da girmiş olur.
Sayfa 154 - Soysal YayınlarıKitabı okudu
Üstü kapalı kaldı uyanıklığım: Temâşâ yolunun uyurgezeriydim ben. Hep biri geldi bahçeden ve yeniden korkuya hediye etti beni. Ve hep bir başak toplayan geçti yolumdan. Ve sır başağı Kaydı elinden benim yanımda. Ve hep ben kaldım, bir de büyük karanlık. Ben kaldım, bir de güneşin uğultusu.
Sayfa 120
Arsarı Bay gidip adı geçen Şeref'e kırk deve hediye etti. Pişmanlık kılıp rica olarak arz etti ki: "Biz, Türk halkıyız. Arapça kitapları okuyup anlayamıyoruz. Manasını da anlamıyoruz. Dolayısıyla amel kılmak bizim için çok zor oluyor. Eğer Arapça dinî konuları Türkçeye tercüme edip inayet kılarsanız sevaba ortak olursunuz." dedi. Arsarı Bay'ın bu sözü üzerine Şeyh Şeref Hoca da bütün dinî meseleleri tercüme etti. Bir kitap hazırladı, kitaba Muinü'l-Mürid adını koyup Arsarı Bay'a verdi. O zamandan tâ bugüne kadar bütün Türkmenler o kitabın meselelerine göre amel kılmaktadır.
Sayfa 217 - Hızır İlinin DurumuKitabı okudu
Sana en değerli kitaplarımı verebilirdim; her şeye sahip birine bile eski bir kitap hediye edilebilir.
Reklam
Abartmış bu kadar da değil ;)
O kadar çok kitabı oldu ki nihayetinde (sanıyorum yirmi binden fazlaydı) hiç de küçük olmayan salon, ulusal kütüphanelere benzer bir hal aldı. Duşun olduğu yer hariç tüm banyo duvarları kitap kaplıydı ve kitaplara bir şey olmamasının nedeni buharı önlemek adına sıcak suyla yıkanmaktan vazgeçmesiydi. Yaz kış soğuk suyla yıkanırdı.” Delgado elini ensesine götürüp bana bakmadan gülümsedi. “Ne yaptı biliyor musunuz,” dedi, nihayet bana bakıp. “Garajı doldurabilmek için arabasını arkadaşına hediye etti.
Sayfa 42 - Jaguar Kitap
ne zaman birileri kitaplarıma övgü düzse yaşadığım o korkunç panik hissiyle birleştirdi zihnimde. Her yıl öğrencilerime en az elli kitap hediye etsem de bir raf dolusu kitap daha eklenip duruyor aralarına, çifter çifter dizili bir şekilde, sessizce, masumca ilerliyorlar evde. Onları durduramıyorum.
Sayfa 19 - Jaguar Kitap
Kitapları çok kıymetliydi. Kütüphanesini hemen her gün kontrol eder, düzenler, karşısına oturup seyrederdi. Bir kitabın yerinin değiştiğini, eksildiğini fark ederdi. Arkadaşlarınızdan kitap okumak isteyen kütüphaneyi inceler, O'na danışırdı Ödünç isterse yüzü asılır, asla vermezdi. Kim hangi kitabı okumak istiyorsa yenisini alıp hediye ederdi. "Neme lazım, buruşur, kırışır, geri gelmez…" Bizim okumamız bile denetim altındaydı "Hâlâ bitiremedin mi?" "Bitirince haber ver, yerine koyalım." "Beğendin mi, nasıl gidiyor?" "Kaçıncı sayfadasın?" Neredeyse gözü kapalı bulurdu aradığı kitabı… Toz alma işlemi bir törendi adeta… Başında bekler, temizlik bitinceye kadar odadan ayrılmazdı…
Sayfa 115 - Doğan KitapKitabı okudu
Kim bu ? =]]
Her yıl öğrencilerime en az elli kitap hediye etsem de bir raf dolusu kitap daha eklenip duruyor aralarına,çifter çifter dizili bir şekilde, sessizce,masumca ilerliyorlar evde. Onları durduramıyorum.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.