Hiçbir Şahsı yada Kişiliği Kınamak Değil Niyetim, bu konuda evvela anlaşılmak isterim. Ne tür sapıklığın yada fuhşiyatın içinde olmanız konusu beni, kirinizi bulaştırmak istediğinizde ilgilendirir. Hayat bizlere Rabbimiz tarafından verilmiş ve en büyük şükrü hak eden bir nimettir, her nimet külfeti iledir. Hayat nimetinin külfeti helal daire içerisinde kalmaya çalışmaktır. Toplum olarak, birbirimizi anlamak birbirimize saygı duymak bir mecburiyettir. Kimse Kimsenin İman Terazisi Değildir. Burada Kimsenin İmanına Terazi Olmam, Ama benim alanımda yada saygı duymak zorunda olduğunuz bir alanda bir sapkınlığın öncüsü olamaz yada kirinizi bulaştıramassınız. Toplum olarak nefsin kölesi olduğumuz için Hayat nimetinin güzelliklerini kaçırdık. Şehvete köle olduk sevgiden nasipsiz kaldık satırlara sevgi dolu şiirler dökülmüşken şimdi yerini şehvet kokan cümleler aldı. Kadın erkek fark etmez sevginin ne olduğunu şehvete köle olarak unuttuk. Şehvet olmadan sevmenin, şiir yazmanın mümkün olacağını ne yazık ki unuttuk. Şu platform diğerleri gibi şehvetsizdir diye düşünürdüm burayı bile şehvetine köprü yapanlar var. Hayat herkes için birgün son bulacak kiminin kalbinde sevgimiz, kiminin kitaplığında kitabımız, kiminde ise şiirlerimiz kalacak. Hayatı şehvetsiz Sevgi ile de yaşamak mümkün bunu birgün anlayacağız ya yaşarken ya da ölürken ama ölürler sevemez, şiir yazamaz birgün anlayacağız...
Saygı ile yazdım Saygı İle OKU
1. BÖLÜM
SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM
1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI
Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde
(...)10
Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan
zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine
ve ledünniyat ve
Mizgîn ji me ra bêt ji surşêrînê
Canê xwe yê şêrîn didirim mizgînê
Sed çîn di xwe da girtiye zulfa te bi çîn
şi`ra me û heq lew çû heta Maçînê
Neqşên felekan guh didirin vê nezmê
Tenha ne beşer her dikirin tehsînê
Maddi şartlar el veriyorsa çiftlere yeni bir daire tutulmalı veya alınmalıdır. Dinimizce de uygun görülen gençlerin kendi evlerinde yaşamalarıdır. Böyle olması yeni evlilerin birbirlerine daha çabuk kaynaşmalarına, kendilerini daha rahat hissetmelerine neden olur. M. Saki Erol, Aile Saadeti adlı eserinde konuyla ilgili şöyle açıklamada bulunuyor: "Evlilik, bir yönüyle nefsin helâl dairede eğlencesidir. Bu muhabbeti gençlerin elinden almak veya onların alanını daraltmak doğru değildir." Eserde anne baba gerekli görürse, çiftlerin yeterli olgunlukta olmadıkları kanısında ise yeni evlileri yakından takip edebilecekleri yakın bir daire tutulabileceğinden, aynı dairede olmamak kaydıyla büyüklere yakın oturmanın fayda getirebileceğinden de bahsediliyor.