Daha önce senin beni düşündüğün gibi düşünülmedim. Bilmiyorum. Annem bile... Hiçbir zaman böyle düşünmedi beni. Sen yaralarımı umursuyorsun. Canımın yanıp yanmadığni merak ediyor, soruyorsun. Hatta bir yara nasıl iyileştirilir, onu bile anlatıyorsun bana. Öğretiyorsun. Üzüntülerimi, sevinçlerimi dinliyorsun. Sanki kendin yaşamışsn gibi yaşıyorsun hepsini ve bunu yalnızca bir telefonun ucundan yapıyorsun. Benim kendimde fark etmedigim şeyleri fark ediyorsun. Bazen bana, benden bile çok inanıyorsun, Beni dinliyorsun, hem de hiç sıkilmadan. Bana aslında o kadar da biyük bir hayal kirikligi olmadığı mı hissertiriyorsun. Yapma..
"... İslâm, şüphesiz temizlik dinidir. İç temizlik asıl, dış temizlik ise onun bir parçasıdır. Zâhirî temizlik, yani abdest ve gusül nasıl namazın sahih olması için şart ise rûhî temizlik de cennete girmenin şartıdır. Çünkü Allah (c.c.), "O günde ki ne mal fayda eder ne de oğullar. Meğer ki Allah'a tamamen sâlim bir kalb ile gelenler ola." (Şu'arâ: 88-89) buyur- muştur. Rûh temizliği ile beden temizliği Allah'ın sevmesine sebep olur. Çünkü Allah (c.c.) "Her halde Allah hem çok tevbe edenleri hem de çok temizlenenleri sever." (Bakara: 222) buyurmuştur... "
Sayfa 554
Reklam
504 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Osman
“Konuşurken abisinin kendini astığını söyledi. Balkondaki çamaşır ipini sökmüş , kalorifer borusuna bağlamış , kendini asmış. Neden diye sormayacak mısınız dedi. Neden sorayım ki , biliyorum. Dağlarca ‘Korkuyorum yaşamaktan ki çok güzel’ derken yanılmış. Güzel değil yaşamak. Ya da güzeldi bir zamanlar.”Modern klasik , Türk yazar , kaliteli , dili akıcı bir kitap okuyayım diyorsanız bu üçleme tam size göre. Bu üçleme neden herkes anne baba olmamalı onu kanıtlıyor. Şebnem ve Osman’ ın hikayesi yürek burkucu.İkisi de ailelerinden bir gram sevgi görmeden , yardım almadan büyüdüler. Bencil ailelerinin kendi ihtirasları uğruna kurban edildiler. Terk edildiler , yapayanlız bırakıldılar. Kaç yaşına gelirlerse gelsinler onlar hep sevgiye ve yardıma muhtaç iki çocuk olarak kaldılar. Hiçbir zaman gerçek bir yetişkin olamadılar. Hiçbir zaman sevgi nedir bilemediler. Roman o kadar gerçek ki… O kadar toplumumuzdan , o kadar biz ki… Sevgiden mahrum kalarak büyüyen çocukların -sevgisiz çocukların- nasıl büyük kötülükler yaparak hem kendilerine hem başkalarına nasıl zarar verebileceğini çok gerçekçi bir şekilde anlatmış. Belki bu kişilerin adları farklı ama hikayeleri hep aynı. Aynur’la Efe , Nisan’la Selim… Bu hikaye sadece onların değil. Senin , benim , hepimizin hikayesi. Umarım sevgisiz çocuklar zor da olsa doğru yolu bulabilirler. İçlerindeki sevginin açığa çıkmasına izin verirler. Umarım bir gün sevgisiz çocukların sayısı azalır , sevgi nedir bilen yetişkinlerin sayısı artar.
Osman
OsmanAyfer Tunç · Can Yayınları · 20204,807 okunma
120 syf.
10/10 puan verdi
Öncelikle herkese merhabalar, Biraz kendi fikrimden bahsedip sadece alıntı cümlesi ile devam edeceğim. Kitabı okurken bazen kısa aralar verip hakkındaki incelemelere baktım fakat çoğu insanlar kitap hakkında olumsuz yorumlarda bulunmuş. Herkesin düşüncesi elbette farklıdır fakat bir kitaptan beklentilerimizi karşılamasını beklemek biraz yanlış olur. Kitabı zaman zaman ara vererek neredeyse 1 günde bitirdim diyebilirim. Kitabın içeriği gayet açıklayıcı ve akıcı bir dille yazılmış. Hem felsefe türünden hem de kişisel gelişim türünden olması benim hoşuma gitti açıkçası. Okumanızı tavsiye ederim. . 'Kendi halkından çok kendi ceplerini düşünen idarecilerden nasıl bir sevgi ve adalet anlayışı bekleyebiliriz ki? Kendini halkından üstün gören, kendi cahilliklerinden bihaber yöneticiler, ülkelerini ve toplumlarını felakete sürüklemekten başka bir işe yaramayacaklardır.' 'Akıl insanın sahip olabileceği en yüce değerdir.' 'Kötü ya da iyi hissetmenizin nedeni düşündüğünüz şeylerdir. Çünkü hissetmek düşünmekle başlar.' '🇭​🇮​🇸​🇸​🇪​🇹​🇲​🇪​🇰​ 🇬​🇪​🇷​🇨​̧🇪​🇰​🇹​🇮​🇷​, 🇦​🇲​🇦​ 🇭​🇪​🇷​ 🇭​🇮​🇸​🇸​🇪​🇩​🇮​🇱​🇪​🇳​ 🇸​̧🇪​🇾​ 🇬​🇪​🇷​🇨​̧🇪​🇰​ 🇴​🇱​🇲​🇦​🇾​🇦​🇧​🇮​🇱​🇮​🇷​.' 'Hislerimizi aklımız ile yan yana koyabilirsek kendimize faydalı olan bir hayat inşa edebileceğimiz kesindir.' Buraya kadar okuduğunuz için ᴛᴇşᴇᴋᴋᴜ̈ʀ ᴇᴅᴇʀɪᴍ.
Farabi - Var mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun?
Farabi - Var mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun?Mesud Topal · Destek Yayınları · 20207.3k okunma
272 syf.
9/10 puan verdi
Aldous Huxley
Aldous Huxley
Cesur Yeni Dünya, Aldous Huxley'in ünlü distopik romanıdır. Roman, 26. yüzyılda geçen distopik bir gelecekte geçmektedir. Toplum, insanların üreme, eğitim, ahlaki değerler ve sosyal sınıflar gibi tüm yönleri üzerinde mutlak bir kontrol kurmak için bilimsel yöntemler kullanarak oluşturulmuştur. İnsanlar, doğumlarından itibaren belirli
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160.5k okunma
"Schrödinger'in hayat anlayışı. Kendi zihninin içinde hem ölü hem de hayatta olmak." "Exactement! Bu pişmanlıklar beynimize her ne yapmışsa, orada -nasıl desem- ne çeşit bir nörokimyasal tepkime olmuşsa, aynı anda hem ölümü hem de yaşamı istemenin karmaşası bizi bir şekilde orada bırakmaya yetmiş olmalı."
Sayfa 146
Reklam
Günlerin nasıl hem uzun hem de bukadar kısa olabildiğini anlamamıştım
112 syf.
9/10 puan verdi
İki yoldaşın hikayesi
George ve Lennie… Kendilerine ait bir çiftliğin hayalini kuran iki yoldaş…Birisi kuvvettli, diğeriyse zeki… George ve Lennie, Lennie onların başını derde soktuğu için Weed’deki işlerini bırakıp kaçmak zorunda kalırlar. Neyse ki başka bir çiftlikte iş bulmayı başarmışlardır. O akşam nehir kenarında konakladıktan sonra sabah çalışacakları çiftliğe giderler. Patron, önceki gün geleceklerini söyleyip gelmedikleri için onlara kızar ama yine de onları işe alır. Çiftlikte seyis Crooke, patronun oğlu Curley ve onu sürekli aldatan karısı, bir Lugar tüfeği olan Carlson, ihtiyar Candy, arabacı Slim ve genç bir işçi olan Whit’le tanışırlar. Ama bir süre sonra işler çığrından çıkar… George, her ne kadar Lennie onun başını sürekli belaya soksa da her seferinde Lennie’yi affeder. Evet, Lennie’den şikayet eder, sen olmasaydın hayatım daha güzel olurdu vb. der ama Lennie George’a ben bir mağara bulur, yalnız yaşarım dese de George onu kovmaz, bütün yaptıklarına karşın onu yalnız bırakmaz, onu terk etmez. Hem zaten Lennie de yaptıklarını bilerek yapmamıştı, sadece kendini kontrol edemiyordu. Kitabın sonuyla ilgili söyleyebileceğim tek bir şey var: George, böyle bir şeyi nasıl yapabildin?
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023172.5k okunma
Veda
Nasıl yapıyorsunuz bunu! Hem ağlıyorsunuz, hem de gidiyorsunuz?!
Sorun çıkmasın diye susuluyor ama can çıkıyor sonra!
Deprem zamanında aile apartmanının çatılı park ve oturma yerinde 9-10 aile birlikte kalmıştık. O durumda ve o kadar zamana rağmen bizleri ev sahibi, kendilerini hâlâ misafir sanan bazı dayımgiller vardı. Bu farkı rahatsızlık olarak algılamayın. Fazla rahatlıktan geliyordu. 6-7 ay geçince bazıları evlerine geçti, evi yıkılanlar da çatı altında
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.