525 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Jace ilk kitapta hiç melek görmediğinı söylemişti. Ama bu kitapta beni şüphelendiren bir şeyler oldu. Ve bunlar Jace hakkında. Valentine her zamanki Valentine'lığını yaptı ve yapmaya devam ediyor. Simon'ın bazı gerçekleri geç fark etmesi beni biraz rahatsız etti açıkçası. Alec üzülecek diye çok korktum gerçekten ama sanırım kendisini güzel günler bekliyor. Çember üyelerinin geçmişi hala merak konusu. Yavaş yavaş aydınlanıyor fakat neyin ne olduğunu hemen öğrenmek isteyenler bunun yüzünden çıldırabilir. Hele de benim gibi meraklı biriyseniz delirebilirsiniz bile. Ölümcül Oyuncaklar'ın ne için kullanıldığından ve Valentine'ın ne için kullanacağından biraz bahsediliyor ama tabiki inciğine cıncığına anlatılmıyor ki bu da apayrı bir merak konusu. Ve hala Valentine'ın tam olarak yapmak istediğini anlayabilmiş değilim. Savaş mı istiyor yoksa başka bir şey mi? Calry'i bir kaşık suda boğmak istediğim zamanlar giderek artıyor. Simon ve Clary konusu benim için tam bir muammaydı. Bilemiyorum Clary'nin duygularına göre hareket etmemesi hem kendini hem Jace'i hem de Simon'u çıkmaza götürüyor. Jace-Clary hattında aklıma yatmayan onlarca şey var. Luke ve Jocelyn için ne düşünmem gerektiğini hala çözemedim . Sanırım sonraki kitaplarda açığa çıkacak çok şey var. Bu kitapta birçok konu hakkında kuşkuya düştüm. Umarım bu kuşkulu konular hakkındaki düşündüklerim doğrudur. Bilinmezlik beni yoruyor :) Seriyi bir an önce bitirip neyin ne olduğunu çözmek istiyorum. Hepsi bu kadar :)
Küller Şehri
Küller ŞehriCassandra Clare · Artemis Yayınları · 20112,230 okunma
Sarıkamış
'.. Dona dona gittiler, kışlık kıyafeti bile hazırlanamadı. Bu hususta hepsi dondu diye uyduruk bir tarih yazımı da var ki amatörler abartmayı severler. Elbette orada bütün ordu donmuş değildir. 18-19 bin kadar Rus kaybı vardı. Donan ordu bunları yapabilir mi? Ama çok sayıda askerin telef olduğu da doğrudur. Deyim yerindeyse, o orduyu "General Kış" götürdü.'
Sayfa 107
Reklam
Enver Paşa iyi bir asker olsa da büyük bir strateji uzmanı,büyük bir kumandan,imparatorluk ordularını yönetecek bir mareşal değildi.Kaldı ki rütbesi de o mertebede değil.Evet Trablusgarb'ta savaşmış,başarılı olmuş,Edirne'yi istirdad etmiş,Makedonya'da komitacı kovalamıştı.Tercüme-i hali başarı ile doluydu,fakat bu,bir imparatorluk ordusunu,Osmanlı tarihinin gördüğü en büyük en kalabalık orduyu başarıyla yönetebileceği anlamına gelmiyordu.Ordunun iaşesi sağlanamadı,konaklamayı düzenlemek konusunda beceriksiz kalındı.Bir milyon askere uygun organizasyon,kışla,sevk edecek demir yolu yoktu ve bu orduyla harbe girip,kışta da bu askerleri Sarıkamış'a sevk etmek zorunda kalındı.Dona dona gittiler,kışlık kıyafeti bile hazırlanamadı.Bu hususta hepsi dondu diye uyduruk bir tarih yazımı da var ki amatörler abartmayı severler.Elbette orada bütün ordu donmuş değildir.18-19 bin kadar Rus kaybı vardı.Donan ordu bunları yapabilir mi?Ama çok sayıda askerin telef olduğu da doğrudur.Deyim yerindeyse,o orduyu ''General Kış'' götürdü.
Sayfa 107Kitabı okudu
Ara sıra dünyayı sevdiğim doğrudur Ara sıra intihara meyilliyim Camdan aşağı atıyorum sevmediğim hayatlarımı Hepsi birer ihtimal, ölüşlerini izliyorum Tuhaf bir şekilde memnunum bu durumdan
Eğer bellegim beni yanıltmıyorsa yakın dönemlerde Avrupada çok tuhaf bir deney yapıldı. Bazıları kendilerini şanslı gören,bazıları işe şanslı görmeyen gönüllüler bir sınava tabi tutuldu. Her birine bir gazete veriliyor ve içinde yayınlanmış fotoğrafların tam sayısını bir kaç dakika içinde hesaplamaları isteniyordu. Bir kaç sayfa sonra gazetenin tam ortasında büyükce bir ilanla karşılaşmışlardı. Ve ilanda iri puntolarla şöyle yazıyordu: bu gazetede 46 fotoğraf var. Şanslı olduklarını düşünen insanların hepsi bu mesajı okuyunca saymaya son vermişler. Gazeteyi kapayıp araştırmacıya 46 fotoğraf var demişler. Peki şişce şanssız olduklarını düşünenler ne yapmış? Bilmem.... bunun bir tuzak olduğunu düşünmüş olmalılar. Ve sayıyı söylemeden önce iyice emin olmak için saymaya devam etmişlerdir. Hayır. Gazetenin sonuna kadar saymaya devam ettikleri dogrudur. Ama onlara ilanı neden dikkate almadıkları sorulduğunda hepsi birden 'ilan mı ne ilanı demiş. Hiç biri ilanı görmemiş. Ilginç gerçekten de.... Sizin de herkez kadar şansınız olduğuna eminim.ama belkide siz karşınıza çıkan fırsatlara dikkat etmiyorsunuz....
Sayfa 104 - samtyang ustaKitabı okudu
Padişaha Giren Kazık Aziz Nesin Raviyanı ahbar ve nakılanı asar ve muhaddisanı rüzigar o güna rivayet ve bu tarz üzre hikayet ederler ki, çook eski zamanlarda, yeryüzünün bilinmedik bir yerinde, suları bol, dört yanı yol, kişileri erimli, toprağı verimli, halkı erdemli, yazarları görkemli bir ülke vardı. O ülkede her kişi salt kendi çıkarında
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.