Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
208 syf.
8/10 puan verdi
·
17 saatte okudu
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca" Yaşar Kemal'in 1977 yılında yayımlanan alegorik bir romanıdır. Kitap, fillerin ve karıncaların dünyasında geçer ve baskıcı rejimlere karşı direnişi simgeler. Konu: Filler ve karıncalar arasındaki çatışma, romanın temelini oluşturur. Filler, gücü ve zorbalığı simgelerken; karıncalar,
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal KarıncaYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 201710,4bin okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
Bir şiir gecesi sonrasından yine pamuk gibi bir Özlemden herkese kucak dolusu sevgiler selamlar. Şiirin terapatik etkisi saçımdan tırnağıma etkisini sürdürüyor hâlâ. Dün gece şiirlerini okuduğum Mabeyinci Pavlos, Osmanlı İmparatorluğu'nda 19. yüzyılın sonlarında görev yapmış önemli bir devlet adamıymış. İsmini ilk kez duyup, merak edip
Altın Yağmur
Altın YağmurMabeyinci Pavlos · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202119 okunma
Reklam
120 syf.
10/10 puan verdi
#cevizyorumluyor #kederüzerine #notesongrief #chimamandangoziadichie Yazarın Üç kıtaya yayılmış geniş ailesi ile COVİD'den kaynaklı, sık sık görüntülü görüşme yapma alışkanlıkları var. Babasını bir gün önce Zoom'da görmüştür ve onun kendisini iyi hissetmediğini ve dinlenmeye ihtiyacı olduğunu biliyor, ancak babasının ölüm haberi yine de
Keder Üzerine
Keder ÜzerineChimamanda Ngozi Adichie · Doğan Kitap · 0298 okunma
"Üçgen ruh, zihin ve bedeni simgeler!" dedi Pisagor. "Dik bir üçgen ise her yönden kendini tamamlamış olan bir insandır. Bu kutsal üçlü ancak tek bir canlıda toplanıp var olabilir: İnsanda. İnsan eğer tamamlarsa kendini kutsala dönüşür. İnsanın kendi üzerinde yaptığı bir simyacılık işlemidir bu. Değersiz madenden altına dönüştürmektir kendini. İnsan eğer tamamlarsa kendini, aslında o dik bir üçgendir. Her yönüyle kendi- ni tamamlamış, özel, ilahi bir üçgendir o. Ve eğer öyleyse... Eğer gerçekten öyleyse..." Pisagor başını bir hışımla yukarıya, yıldızlarla dolu olan gökyüzüne kaldırdı: "O halde insan karelerle çevrelenmelidir de. Çünkü ilahi olan her şeyde adalet vardır."
Sayfa 5 - Destek Yayınları
Türk Milliyetçiliği Batı tarzı ve Din aleyhtarı “ulusalcı” söylemlerden Ayrılır. Türk Milliyetçiliği- Kültürel Akıl, Siyaset ve İçtihat adlı bu kitap, Türk milliyetçiliğinin nasıl doğup geliştiğini dil, kültür ve siyaset unsurlarıyla münasebeti temelinde izah etmektedir. Bunu yaparken de, bu fikrin alt yapısı ve belli başlı öncüleri ve çeşitli yorumları hakkında fikir vermektedir. Türk milliyetçiliği denildiğinde; Türk aklının ve zihniyetinin hâsılası olan fikirler yumağının belli bir sisteme aktarılması, Türk tarihinin teferruatlı dökümü ve geleceğe dönük planı anlaşılır. Bu bir yönüyle Türk tarihinin felsefesini yapmak, bir yönüyle de bu felsefeyi sistemli hale getirerek bunun ışığında geleceği planlamaktır. Yazarın ifadesiyle; “Türk milliyetçiliği, kültürel akıldır. Tecdit hareketidir. Millete dayandığı için her türlü otoriter düşünceyi ve sistemi reddeder. Geçmişin tasavvuru ve geleceğin dilidir. Batı tarzı ve din aleyhtarı “ulusalcı” söylemlerden ayrılır. Her türlü ırkçı ifadeyi reddeder. Temel mefkûresi; tarihî ve kültürel imanın ve vecdin hamurunda mayalanmış yüksek bir medeniyet inşa etmektir”. Prof. Dr. Nadim MACİT
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
Reklam
Bazı âlimler de "Şükür, maddi veya manevi Allah'ın verdiği her şeyi, yine Allah’ın emrettiği şekilde kullanmaktır" demişlerdir. Örneğin Allah, göz vermiştir, o gözü, Allah'ın "Bak!" dediği şeye bakmakta, "Bakma!" dediği şeylere bakmamakta; dil vermiş, onu Allah’ın söyle dediği şeyi söyleyip, söyleme dediği şeylerde konuşmamak en güzel şükürdür. Bu yönüyle bütün azalarımızla şükür yapabiliriz.
120 syf.
·
Puan vermedi
Taş Sektirme Ustası
"Demek ki bir taş atınca hepten delirmiyor insan." Ya da taşlar atılmasa delirecekti insan. Taş sektirme Ustası bana bir kaçış öyküsü gibi geldi. Anlaşılmayı beklediğimiz bir yere kaçış. Yüklerimizi, taşlarımızı indirebileceğimiz, bizi dinleyecek terbiye edecek bir derya bulma çabası. Öykü her şeyden önce bir dil işçiliği. Resul Bey bunu fazlasıyla başarmış. Öyküler birbirini tamamlayarak bir akış oluşturmuş. Bu yönüyle bir uzun öykü veya roman okuyor gibisiniz. Her öykünün damarlarında aynı derinliği hemen hemen bulabiliyorsunuz. Öyküde uzunluk kısalıktan ziyade mesele etkileyicilik ve yoğunluktur. Üslup size yumuşak yumuşak dokunarak sarsıyor ve bazı yerlerde hikâyeyi gizleyerek okuyucuya alan açıyor. Damıtılmış ve hakkı verilmiş cümlelerle kısa öyküler etki alanını genişletiyor. Bir ilk eserin çoğu zaafiyetlerinden uzak bir öykü kitabi. Resul Bey'ın kalemi daim olsun.
Resul Bulama
Resul Bulama
Taş Sektirme Ustası
Taş Sektirme UstasıResul Bulama · 0154 okunma
144 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Dalgaların Sürekli Çarptığı Kaya Gibi Ol!
"Ama ben yalnızca üç perdede oynadım,beşinde değil!" Doğru söylüyorsun ama yaşamda üç perde bütün oyun anlamına gelebilir.Çünkü her şeyin sonunu belirleyen,seni vaktiyle biraraya getiren ve şimdi de çözülmenden sorumlu olan şeydir.Her ikisinden de sen sorumlu değilsin.Bu yüzden zarafetle ayrıl sahneden,zira seni sahneden alanda da var
Kendime Düşünceler
Kendime DüşüncelerMarcus Aurelius · İş Bankası Yayınları · 202315,4bin okunma
726 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.