Yaşamak dediğin ,
Bir yürek dolusu gülüş,
Bir heybe dolusu Umuttur..!
İyi niyetler, iyi insanlar, güzel bakışlar, samimi gülüşler olsun hayatınızda.
🌹
Günaydın Dostlar..
Biz insanların durumu biraz farklı:
Bazen vaşaklara benziyoruz, bazen köstebeklere.
Kendimize ait bütün kusurları bağışlıyoruz,başkalarınınkileri hiç affetmiyoruz.
Herkes başka gözle görüyor kendini, geleceği görmüyor hiç kimse.
Sanki iki gözlü heybeler vermiş Tanrı bize; Geçmişte olduğu gibi bugün de; koyup duruyoruz kendi kusurlarımızı heybenin arka gözüne, başkalarının kusurlarını heybenin ön gözüne!
Oldukça dengeli ve huzurlu ebeveynlerle büyümüş arkadaşlarımın çok kötü evlilikler yaptığını gördüm ya da çok büyük aile travmalarından sıyrılıp mis gibi yuva kuran insanlarla karşılaştım. Bu nedenle insanın kendi kendini inşa ettiğini, elbette geçmişinden bir heybe taşıdığını, ancak en nihayetinde direksiyona kendisinin geçtiğini ve eylemlerinden öncelikle kendisini sorumlu tutması gerektiğini düşünüyorum. Bir stoacı ve varoluşçu gibi.
Çocuklar korkuyor, pas tutmuş silahların vücutları parçalamasından... çırpınan sözler geliyor kulaklarıma... ‘’kuvvetimiz boşa, ya direncimiz?..’’, ‘’Kuru bir cengaverlikten uzaktadır, temennimiz budur!’’ Korkaklar, korktular. Cesaret yüklendi dostlarımıza apansız; dost saydıklarımız derinlerde, karanlık uykularda...
Kimimiz geldi, gitti.
Kimimize dertler parsellendi,
Kıyıldı bizlere de elbet;
Heybe içinde, heybet içinde
Geldik gittik amma
Ne için ne için...
Yırtık bir hırka, bir değnek, bir heybe,
Yolum buralara düştü sonunda.
Sen, cehennemin köpeği Kerberos,
Ben, dünyanın köpeksi filozofu;
Salla kuyruğunu Diogenes'e
Onestes
Unutmanın bazı durumlarda ihanet olduğunu düşünsem de çoğu zaman bir nimet olduğuna inanıyorum ben. Her acıyı her derdi devamlı ve aynı şiddette hissetseydik, unutamasaydik ne yapardık? Nasıl katlanırdık buna?