thaddenx

"Beyaz Alev," diye mırıldandı Demawend. "Önce Beyaz Ayaz, ardından Beyaz Işık gelecek. Sonra dünya, Beyaz Alev'den ve Beyaz Kraliçe'den yeniden doğacak. Bunu ben de duydum. Elf kâhini Ithlinne aep Aevenien'in kehanetinin yüze göze bulaş trılmış hali bu. Vengerberg pazarında böyle saçmalıklar çığırıp duran bir papazı yakalatmıştım ben. Cellat, kâhinin bu iş için Emhyr'den kaç para aldığını papaza uzun süre kibarca sordu. Ama papaz Beyaz Alev ve Beyaz Kraliçe diye zırvalayıp durdu...
Sayfa 285 - Pegasus Yayınevi | DamawendKitabı okudu
Reklam
Herkes sustu. Redanya Kralı Vizimir derin bir soluk aldı, masanın üzerinde duran kadehlerden birine uzandı ve içindekini uzun uzun içti. Sessizlik uzadıkça uzuyor, yağmur damlaları cam lara vuruyor, uğultuyla esen rüzgâr kepenkleri takırdatıyordu. "Burada sözü edilen bütün zorluklar," dedi sonra Henselt, "Nilfgaard'ın eseridir. İnsan olmayanları kışkırtan, propagandalarını sürekli artıran ve isyanları körükleyen Emhyr'in ulaklarıdır. Çevrelerine altın saçıp esnaf birliklerine ve loncalara imtiyaz sözü veriyorlar, devletimizi güçlendirmek yerine baronlara ve kontlara yüksek makamlar vaat ediyorlar. Sizde durumun nasıl olduğunu bilemem ama Kaedwen'de ortalık ansızın dünyanın sonunun geldiğini bildiren papazlarla, rahiplerle, kâhinlerle ve başka bir sürü boktan mistikle doldu."
Sayfa 284 - Pegasus Yayınevi | Redanya Kralı VizimirKitabı okudu
Ülkeler ve Kralları unutmayalım gönderisi :D
"Hata yapmamalıyız," dedi Redanya Kralı Vizimir ve yüzüklerle bezeli parmaklarını şakaklarındaki saçların arasına gömdü. "Hata yapmayı ya da yanılmayı göze alamayız." Huzurundakiler sustular. Aedirn hükümdarı Demawend, bir koltuğa kaykılmış, gözünü göbeğinin üzerinde duran bira sürahisine dikmişti. Temerya, Pontar, Mahakam ve Sodden hâkimi, kısa bir süreden beri de Brugge'nin yaşlı hamisi olan Foltest, başını pen cereye doğru çevirerek soylu profilini herkese gösterdi. Masanın karşı tarafında haydut sakalli Kaedwen Kralı Henselt oturuyor, küçük gözlerinden yayılan delici bakışlarını istişare toplantısına kanılmış kişilerin üzerinde gezdiriyordu. Lirya Kraliçesi Meve, kolyesinin dev yakut taşlarıyla dalgın dalgın oynuyor, arada sırada da güzel ve dolgun dudaklarını anlamlı bir şekilde büzüyordu.
Sayfa 279 - Pegasus Yayınevi | KrallaeKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kesinlikle haklı.👌🏻 @beyrutenteli
Gönderi kullanım dışı
Nedenler ve koşullar ne olursa olsun cinayet her zaman cinayettir. Bu yüzden öldüren ya da cinayet planlayan kişiler, kim olursa olsunlar, kral, prens, mareşal ya da hâkim bile olsalar canidir. Şiddet plan layan ve uygulayan hiç kimsenin kendini sıradan bir caniden daha üstün görmeye hakkı yoktur. Çünkü her türlü şiddet, doğası gereği mutlaka suça yol açar. Nicodemus de Boot, Yaşam, Mutluluk ve Esenlik Üzerine Incelemeler
Sayfa 277 - Pegasus Yayınevi |Kitabı okudu
Reklam
Dande'ye karşı içimden geçenler :)
"Dandelion," dedi Dijkstra uykulu sesiyle ve ispermeçet ba linalarını mavi balina önünde kavuşturdu. "Seni beyni uyuşmuş saman kafa. Ahmak oğlu ahmak. Dokunduğun her şeyi eline yüzüne bulaştırmak zorunda misin? Hayatında hiç değilse bir kez olmasi gerektiği gibi davranamaz mısın? Kendi başına düşünemediğini biliyorum zaten. Kirka merdiven dayadığını, otuzundaymış gibi göründüğünü, yirmilerinde olduğunu sandığını ve on yaşındaki bir çocuk gibi davrandığını biliyorum. Bütün bunları bilmemden dolayı sana ayrıntılı talimatlar vermeyi alışkanlık edindim. Ne yapman, ne zaman ve nasıl yapman gerektiğini sana söylüyo rum. Ama her duvara konuşuyormuşum duygusuna kapılıyorum."
Sayfa 260 - Pegasus Yayınevi | DijkstraKitabı okudu
Kehanet
"Zor günlerden geçiyoruz." "Hem de ne zor," diye onayladı Plepper. "Savaş günlerinden farksız. Kargalar her gün büyük sürüler halinde uçuyorlar, her halde leş kokularını aldılar bile. Kâhin Itlina dünyanın sonunun yaklaştığını söyledi. Önce Beyaz Işık, hemen ardından da Beyaz Ayaz gelecekmiş. Ya da tersi olacakmış, sırasını unuttum. Halk, gökyüzünde belirgin işaretlerin başladığını söylüyor..."
Sayfa 241 - Pegasus Yayınevi | PlepperKitabı okudu
Nilfgaard hakkında biraz bilgi
"Gümrük savaşı buymuş demek," dedi Linus Pitt gördüğü karmaşa karşısında ve bilmiş bir ifade takındı. "Vizimir, Novigrad'a ambar yasasını dayattı. Foltest, buna Vizima ve Gors Velen'e mut lak ambar yasası getirerek karşılık verdi. Bu kararıyla Redanyalı tacirlere sarsıcı bir indirmiş oldu, Vizimir de Temerya ürün lerine karşı gümrük yasalarını ağırlaştırdı. Redanya ekonomisini koruyor bu yolla. Temerya, Nilfgaard imalathanelerinde üretilmiş ucuz mallarla dolup taşıyor. Gümrük memurları bu yüzden göz açtırmıyorlar. Çok fazla Nilfgaard ürünü gümrükten geçerse Redanya ekonomisi çökebilir. Redanya'da neredeyse hiç imalathane olmadığı için zanaatkårlar rekabete ayak uyduramazlar." "Kisacası," dedi Geralt gülümseyerek, "Nilfgaard silah zoruyla sahip olamadıklarını mal ve altınla gitgide ele geçiriyor.
Sayfa 237 - Pegasus Yayınevi | Linus PitKitabı okudu
Kayıtsızca seyreden bir Witcher mi? Hayır, bir Witcher insanları korumalı. Orman cinlerinden, vampirden, kurtadamdan korumalı. Üstelik yalnızca onlardan değil. İnsanları olabilecek bütün kötülüklerden korumalı. Ama ben kötünün ne demek olduğunu Nehir Bölgesi'nde gördüm. Bir Witcher korumalı ve kurtarmalıdır. Ellerinden ağaçlara asıl mamaları, kazığa oturtulmamaları için erkekleri korumalıdır. Toprağa çakılmış ağaçtan korkuluklara bağlanmamaları için sarışın kızları korumalı. Öldürülüp kuyuya atılmamaları için çocukları korumalı. Ateşe verilmiş çiftlikte yanmış bir kedi bile korunmayı hak eder. Bu yüzden Witcher olacağım; Sodden ve Nehir Bölgesi halkı gibilerini savunmak için bir kılıcım var benim. Çünkü onların kılıçları yok, el hareketlerini, adımları, siper almayı ve tek ayak üzerinde dönmeyi bilmiyorlar, kimse onlara dövüş öğretmemiş, kurtadamlar ve Nilfgaardli eşkıyalar karşısında korumasız ve savunmasızlar. Bana korumasızları savunmam için dövüşmeyi öğretiyorlar. Ben de bunu yapacağım. Daima. Asla tarafsız olmayacağım. Asla kayıtsız kalmayacağım.
Sayfa 200 - Pegasus Yayınevi | Ciri <3Kitabı okudu
"Kim haklı? Sincaplar mi, siz mi? Geralt'ın isteği... tarafsız kalmak. Sen cücesin ama Kral Henselt'in hizmetindesin. Ama karakoldaki şövalye, hepsi düşmanımız, diye bağırdı, hepsini... ama hepsini... Hatta çocukları bile. Neden, Yarpen? Kim haklı?" "Bilmiyorum," dedi cüce, güçlükle. "Ben öğretilenleri kaşıkla yiyip bitirdim. Doğru bulduğum şeyleri yapıyorum. Sincaplar silahları kapıp ormana koştular. "İnsanları denize dökeceğiz,' diye bağırıyorlar ve bu kolay parolayı bile Nilfgaard'ın ulaklarının öğrettiğini bilmiyorlar. Ama bu parolanın hedefinin kendilerinin değil, genç elflerin mücadele ruhları yerine insanların nefretlerini kamçılamak olduğunu anlamadılar. Ben bunu anladığım için Scioa'tael'in yaptığını ağır bir aptallık olarak görüyorum. Eh, birkaç yıl içinde beni bu yüzden hain ve satılık, onları da kah raman ilan edecekler belki de... Tarihimiz, dünyamızın tarihi benzeri vakalarla doludur."
Sayfa 190 - Pegasus Yayınevi | YarpenKitabı okudu
Reklam
"Boynuma ok saplayanın haydut mu yoksa elf mi olduğundan bana ne?" başı sargılı gümrük memuru ansızın. "Başımın üzerindeki çatıyı kim yakarsa yaksin yanar, fitili kimin elinde tuttuğunun ne önemi var? Sayın Tacir, Scioa'tael'in haydutlar dan daha tehlikeli olmadıklarını mı söylüyorsunuz? Yalan bu. Haydutların derdi ganimet, elflerinki ise insan kanı. Altın sikke herkeste bulunmaz ama herkesin damarlarında kan vardır. Bunun ulu beylerin sorunu olduğunu mu söylüyorsunuz? Bu, daha da büyük bir yalan. İşbaşındayken vurup öldürdükleri oduncular, Buchdorf'ta koyun gibi kestikleri kömür işçileri, yakıp yıktıkları 4 köylerdeki çiftçiler- bu insanlar insan olmayanlara karşı nasıl bir günah işledi ki? Bir arada yaşayıp çalıştılar, birbirlerine komşuy dular ve ansızın sırtlarına oklar yağdı. Ya ben? Yaşamım boyunca tek bir insan olmayana zarar vermedim ama bakın, alnımı cüce palasıyla yardılar. O yerden yere vurduğunuz askerler olmasaydı şimdi bir avuç toprağın altında yatıyor olurdum..."
Sayfa 158 - Pegasus Yayınevi |Kitabı okudu
"Bu sizin suçunuz ve şimdi de sizin sorununuz," dedi ki bezgin bir ifadeyle ve makamının sembolünü taşıyan çeti çubuğu bacağına vurdu. “Siz yüce ve soylu beylerin suçu. Insan olmayanları ezdiniz, yaşatmadınız, şimdi gordünüz işte. Biz burada her zaman konvoylara refakat ettik, kimse kılımıza dokunmadı. Orduya ihtiyacımız yok bizim."
Sayfa 158 - Pegasus Yayınevi | KâhyaKitabı okudu
"Son iki yıldır neredeydiniz? Denizin karşı kıyısında mı? Çünkü Kaedwen'de, bizim buralarda Scioa'tael epeyce konuşuldu, bem de enine boyuna. Nilfgaard'la savaş başlar başlamaz ilk çeteler ortaya çıktı. Lanet olası insan olmayanlar bizim sorunlarımızdan yararlandı. Bizler güneyde savaşırken onlar bizi sırtımızdan vurup gerilla savaşına başladılar. Nilfgaard'ın bizi paramparça edeceği hesabını yaptıkları için insan hâkimiyetinin sonunun geldiğini, eski koşulların geri döneceğini çığırmaya başladılar. İnsanlar denize dökülsün! Katliam yaparken, yakarken, soyarken böyle bağırıyorlar!"
Sayfa 157 - Pegasus Yayınevi |Kitabı okudu
thaddenx

thaddenx

, bir kitabı okumayı düşünüyor
İçinizdeki Sınırsız Güç
İçinizdeki Sınırsız GüçChad Stewart
8.3/10 · 79 okunma
542 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.