Kaçan çok
Karşıma çık ey hırsız soysuz hain! Sen güçlü ben zayıfım güçlü zayıftan hiç kaçar mı?
-Öyleyse sen ne yapacaksın şimdi? Yasaklanmış olan cevaplardan birini mi vereceksin? -Hiç tereddüt bile etmezdim; yeter ki benim için doğru olduğunu göreyim.
Sayfa 37 - Thrasymakhos ve Sokrates
Reklam
Sözcükleri ancak oluşturabiliyordu şimdi. O or- gazmdan sonra ancak konuşabiliyordu. Söyleyebildiği tek şey onun adıydı. "Clay!" "Bunu halledeceğim," diye fısıldadı Clay. "Sana bakacağım." "Biliyorum," diye mırıldandı Julia, tamamen ken- dinden geçmiş hissediyordu. Clay öpme işine geri döndü, bu sefer
Sayfa 185
"Peki ya aşk yüküyle yaşanır mı hiç?"
Sayfa 18 - Destek Yayınları
*** Yalnız başına ve hiç kimsenin bir öğüdüne başvurmaksızın kendi yaşamı üzerine evet ya da hayır demek zorundayken bu özlü sözler insanı avutabilir mi? ***
Sayfa 368 - Can yayınları, 2023, 16. BasımKitabı okuyor
Doğalarında sebat etmek yoktu. Yaşamaktan anladıkları şey hızlı tüketmek ve hızla tükenmekten ibaretti. Yürekleri ve zihinleri, yalancı tanrıların aslında memnuniyetle kabul edeceği türden büyük tahayyül ve yaratıcı tasavvura muktedir olmasına rağmen onlardan beklenen sürüngen gibi debelenmekten ötesi hiç olmadı. Zira bir noktaya kadar kazançlı
Reklam
-Şüphe mi? Şüphem yok. Kendimin ruh olmadığından eminim. Bir cesedim ben. Ve, yarın bu ceset dağılacak. Ve, benliğim bir hiç olacak, yani ben diye birşey olmayacak.
Bekleyişin ve acıların uğultusudur yalnızlıklar Kimi kez kuşatabilir büsbütün doğayı, aşkı ve yaşamı Ama kayalıkların karanlıklarına hiç sığar mı bir dağın yalnızlığı
Niceleri geldi, neler istediler; Sonunda dünyayı bırakıp gittiler; Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler.
Sen hiç ağladın mı olmayan bir kitabın Şirazesi dolanırken boynuna
Reklam
Tolstoy gibi bir deha neden değerini anlamamış Dostoyevski'nin ? Ben ikisini de anlıyorum . Aynı devirde yaşadıkları halde hiç görüşmemişler . Hiç mi merak etmemişler birbirlerini ?
Sen hiç zihnine çalışmayı durdurmasını ve uyumana izin vermesini rica ederek, yalvararak, emrederek gece boyunca dönüp durmadın mı?
Tanrının, bilmeniz ve tanımanız için gözünüzün önüne serdiği, kainatın o kadar imrenmeye layık manzaralarına hiç dikkat etmeden mi öleceksiniz?"
Ne oldu o düşlere? Nerde o iyimserlik Biz seninle şatolar kurmadık mı bir zaman Şimdi biz o değiliz sanki, hiç o olmamışız, Sanki bir şey var incinen dağılan bozulan.
Diyebilseydim Anladım diyemem ki! Suçluyum Belki ben anlatamadım sana kendimi Tutuştum, yandım da yokluğunda her gece Yine gözyaşlarımla söndürdüm kalbimi Her gün her dakika seni özlerdim Bitmezdi kederim senin yanında bile Susardım, gözlerime baktığın zaman Mermer bir heykelin çaresizliğiyle Oysa neler düşünürdüm sen yokken Sana kavuşunca neler söylemek isterdim Dakikalar bir ışık hızıyla geçerdi Ayrılık başlayınca ben biterdim En kötüsü beni koyup gitmendi O öyle bir yalnızlıktı anlatılmaz Hep yarım kalmış heyecanlar hazlar içinde Biterdi bir kış, geçerdi bir yaz Ve nice yıllar kovalardı birbirini Gözlerimde gitgide büyürdü mesafeler Bütün teselliler uzaklarda kalırdı Bütün çiçekleriyle solardı bahçeler Ne olurdu saadetlerin en büyüğü İşte ellerimde al, diyebilseydim Anlardın, ve hiç gitmezdin, değil mi Bir gün duyduğum gibi kal diyebilseydim.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.