Hiçliğin Tadı
Ey hüzünlü ruhum.
İhtiyar budala.
Kanının kanatlarında hırçın bir kıvılcım yanardı,
Umudun mahmuzu yavaşça dokunsa şaha kalkardın.
Ey şimdi her adımda derin derin soluyan hasta
İşe yaramaz beygir
Uzan olduğun yere dayanmasını bil.
Sönmeyen yanı var mı dünyanın...
Charles Baudelaire
Manevi Hâl
Varlıkla yokluk arasında beklediğimde hiçliğin somutsal bir şeklini tatmıştım.
öte alemin kapısında beklemekti yaşanılan şey benim için. ne ölüydüm ne diri sadece bekliyordum ruhumun alınmasını perdenin kalkmasını hareketsiz bir şekilde.
sadece seyrediyordum ağzımda ruhumun tadı vardı sanki çıktı çıkacak gibiydi içimde ilahi bir koşuşturmca hayatla ölüm arası ölümün soğuk nefesini soluyordum.
ilahi kudretin elinde tasarrufu altında kukla gibiydim konuşanda oydu konuşturanda ben yok gibiydim sanki. ama vardım hem yaşayan hem seyredendim.
Hiçlik
Varlıkla yokluk arasında beklediğimde hiçliğin somutsal bir şeklini tatmıştım.
aslında öte alemin kapısında beklemekti yaşanılan şey. ne ölüydüm ne diri sadece bekliyordum hareketsiz bir şekilde ağzımda ruhumun tadı vardı çıktı çıkacak gibiydi içimde ilahi bir koşuşturmaca vardı sanki.
ilahi kudretin elinde tasarrufu altında kukla gibiydim konuşanda oydu konuşturanda yok gibiydim sanki ben ama vardım hem yaşayan hem seyredendim.
Ruhum sevgili baharın bitti.
O çılgın kokuların tükendiği zamandır..
Ayaklarımın altında yusyuvarlak dönüyor dünya
Issız dağların karlı ağzında donmuş bir yolcu derinlere kayıyor
Geçmişin titreyen eli sazdan örülmüş rüzgarlı kulübesi
Gerek yok sığınmaya
Ey her solukta gövdemi yutan zamanın muazzam ürperişi
Ruhum dünyanın çığlarını çağır.
Seni sarıp döne döne götürecektir zaman.
1000kitap.com/yazar/i152 Hiçliğin Tadı
“ne zamandır kayıbım bu sokaklarda bilmiyorum,
umutlarım ne zaman bu kadar tükendi.
rüyalarım ne zaman kabuslara dönüştü bilmiyorum.
bu manasız hiçliğin ne tadı var ne tuzu, kocaman gençliğim ve ben bir hiçim.“
En sevdiğim şiir
Hiçliğin Tadı
Ey hüzünlü ruhum.
İhtiyar budala.
Kanının kanatlarında hırçın bir kıvılcım yanardı,
Umudun mahmuzu yavaşça dokunsa şaha kalkardın.
Ey şimdi her adımda derin derin soluyan hasta
İşe yaramaz beygir
Uzan olduğun yere dayanmasını bil.
Sönmeyen yanı var mı dünyanın...
Ruhum, acılarını örtün.
Ağır mermer tabutlarda uyanacak